Kızılderili Mitolojisi. Daniel G. Brinton

Читать онлайн.
Название Kızılderili Mitolojisi
Автор произведения Daniel G. Brinton
Жанр
Серия
Издательство
Год выпуска 0
isbn 9786258361001



Скачать книгу

şeyle aynı olduğunu ileri sürer. Bu görüş, kabul edilemez. İlkinde kökler aynı kalıp biçimlendirici unsur alırlar ve ön ekler kullanılmaz; ikincisindeyse ön ekler yaygındır ve biçimlendirici unsurlar kökle harmanlanır. Her ikisi de yapısal değişiklik geçirir. Bunlar çok önemli ayrımlardır.

4

Gaius Cornelius Tacitus MS 56-120 yılları arasında Roma’da yaşamış hatip, avukat, senatör ve tarihçidir. İmparatorluğun kuzeyindeki Germenler üzerine yazdığı eserleriyle tanınır. (ç.n.)

5

Grimm, Geschicte der Deutschen Sprache, s. 571.

6

Quarto 4’e 4 ölçülerinde basılan kitaplardır. Tam bir kâğıdın bir yüzüne 4, öteki yüzüne de 4 sayfa basılıp katlanır ve 8 sayfalık formalar elde edilir. (ç.n.)

7

Peter Martyr d’Anghiera (1457-1526), Keşifler Çağında İspanya hizmetinde görev alan İtalyan bir tarihçiydi. (ç.n.)

8

Peter Martyr, De Insulis nuper Repertis, s. 354, 1574.

9

Bunlara Waitz’de rastlanabilir, Anthrop. Der Naturvoelker, iv, s. 173.

10

Tomás de Torquemada (1420-1498), İspanya kralı V. Ferdinand döneminde görev yapan İspanyol engizisyonu lideri. (ç.n)

11

Bu konuda tek kaynak: Diego de Landa, Relacion de las Cosas de Yucatan. Ed. Brasseur, Paris, 1864, s. 318. Bu açıklama, orijinal metinde son derece belirsizdir. Buna yalnızca, yazarın dedikleri bir şey ifade ediyormuşçasına bir anlam verdim.

12

Humboldt, Vues des Cordillères, s.72.

13

Desjardins, Le Pérou avant la Conquête Espagnole, s.122: Paris, 1858.

14

Ximenes tarafından verilen bir örnek, Origen de los Indios de Guatemala, s. 166: Viyana, 1856.

15

George Copway, Traditional History of the Ojibway Nation, s. 130, London, 1850.

16

Morse, Report on the Indian Tribes, s.352.

17

Kâğıda döktüklerimi, hafızama da kazırım. (ç.n)

18

Gomara, De Ayllon’ın Atlantik kıyısında Hatteras Burnu yakınlarında geyik sürüsü güden ve bunların sütüyle peynir yapan kabileler bulduğunu ileri sürmektedir (Hist. de las Indias, s.43). Bu ifadeye hiç önem vermiyorum. Bundan bahsetmemim tek sebebi, bu bölgede yaşayan artık nesli tükenmiş kabileler hakkında diğer bazı ilginç bildirimlerle bağlantı kurmaktır. Hem De Ayllon hem Lawsom, bu insanların çok açık tenli olduklarından bahseder. Lawsom; sarı saçlı, mavi gözlü ve açık tenli pek çok insan görmüştür; bu insanlar patates (veya yer fıstığı), tütün ve pamuk yetiştiriyorlarmış (Humboldt); zamanı, altmış parçaya ayrılmış ahşap disklerle hesaplıyorlarmış (Lederer); ve bu en ölçülü tespit, İzlanda Destanlarında İskandinavyalı deniz gezginlerinin on birinci yüzyılda kendi ten renklerine sahip, örme uzun kıyafetler giyen ve en az kendileri kadar medeni olan insanlar buldukları gizemli Beyaz İnsanın Diyarı veya Büyük İrlanda’yı tam da bu enleme yerleştirmektedir.

19

Eskimo ismi, Algonkin dilindeki Eskimantick (çiğ et yiyiciler) kelimesinden gelmektedir. Eskimoların bir zamanlar Atlantik kıyısının epey güneyine hâkim olduklarına inanmamız için geçerli sebebimiz var. İskandinavyalılar, 1000 yılında muhtemelen Rhode Island yakınlarındaki Vinland’ın, yerlileriyle karşılaştılar ve bu insanlar Labrador’dan bildikleriyle aynı ırktı. Bunlara Skralingar (ufak tefekler) diye hitap ediyorlar ve onları çok sayıda ve kısa boylu olarak tarif etmekteler (Eric Rothens Saga, Saganbibliothek, s.214). İlginçtir ki, yaklaşık 1300’lerde Virginia kıyılarına yerleşen Tuscaroraların efsaneleri, orada karşılaştıkları ırktan çiğ et yiyiciler ve mısırdan bihaber olarak bahsetmektedir.

20

Richardson, Arctic Expedition, s. 374.

21

Washington Üniversitesi’nden merhum Profesör W. W. Turner ve Berlin Üniversitesi’nden Profesör Buschmann, bu geniş çapta dağılmış ailenin sınırlarını izleyen iki akademisyendir. İsimleri, Britanya Amerika’sındaki Athabasca Gölü’nden gelmektedir.

22

Çeroki dili, İrokua diliyle sınırlı sayıda ortak kelimeye sahiptir ancak dildeki yapısal benzerlik yakındır. İsmin kökeni bilinmiyor. İsim şüphesiz, Tellico, esasen Tsaliko, Nehri’ninkiyle neredeyse aynı şekilde (Ramsey, Annals of Tennessee, s. 87), çoğul bir form olarak Tsalakie şeklinde yazılmalıdır. Adair’in cheera (ateş) sözcüğünden türetimi faydasızdır, zira dillerinde böyle bir kelime yoktur.

23

Algonkin tabiri, agomeegwin’in (diğer kıyının sakinleri) bozulmuş hali olabilir. Genellikle eş anlamlı olarak kullanılan Algic, Bay Schoolcraft’ın “Alleghany ve Atlantic” sözcüklerinden türettiği bir sıfattır (Algic Rescearches, ii, s. 12). Bunu kabul etmek için hiçbir sebep yok. Algonkin hem isim hem de sıfat olarak kullanılabilir. İrokua, yerli dilindeki hiro ile koue kelimelerinin Fransızca bir birleşimidir. Bunlar bir kabul veya beğeni nidası olarak kurultaylarında sıklıkla duyulan tabirlerdi.

24

Apalachian; Krikçe büyük deniz, okyanus anlamına gelen apala ile insan anlamındaki chi ekinin birleşimi olan iki kelimeden oluşmaktadır ve okyanus kıyısında ikamet edenler anlamına gelmektedir. Natchezlerin Mayaların soyundan geldiğini tahmin edip yüz kadar Natchez sözcüğünü Maya lehçelerindeki eşdeğerleriyle dikkatli bir şekilde inceleyerek kanıtlayan ilk kişiyim. Bunlar arasında beş tanesi, Panuco Nehri ahalisi Huastecaların diline özgü kelimelerle, on üçü Huasteca ve Maya ile ortak kelimelerle, otuz dokuzu ikinci dilde benzer anlama gelen kelimelerle az çok belirgin benzerliklere sahiptir. Bu benzerlik; bir, iki, dört, yedi, sekiz, yirmi gibi sayılarla örneklendirilebilir. Natchez dilinde bunlar şöyledir: hu, ah, gan, uk-woh, upku-tepish, oka-poo. Maya dilinde ise şöyledir: hu, ca, can, uk, uapxa, hunkal (bkz. Am. Hist. Mag., New Series, cilt I, s. 16. Ocak 1867).

25

Yerli dilinde Dakota, arkadaşlar veya müttefikler anlamına gelir.

26

Rep. Of the Commissioner of Indian Affairs, 1854, s. 209.

27

Professor Buschmann’a göre Aztek kelimesi muhtemelen iztac (beyaz) kelimesinden gelmektedir ve Nahuatlacatl, Naguatl (temiz ses) dilini konuşanlar anlamına gelmektedir. Bununla birlikte Abbé Brasseur (de Bourbourg) ikinci kelimeyi Kiçece nawal (zekâ) kelimesinden türetmekte ve şu inanılmaz bilgiyi eklemektedir: Bu kelime, İngilizce know all (hepsini bil) ile özdeştir (Hist. du Mexique. s.102). Onun teorisine göre, Orta Amerika’nın birçok dili; İngilizce, Almanca ve akraba diller gibi eski Indo-Germen kolundan gelmektedir. Toltecatl kelimesinden gelen Toltec, Tollan’ın sakinleri anlamına gelir (ikincisi tolinden geliyor olabilir) ve sazlık yeri ifade eder. Genellikle Toltecatl’a atfedilen zanaatkâr ifadesi, daha geç tarihlidir ve bu eski halkın ünlü sanatsal yeteneğinden gelir (Buschmann, Aztek. Ortsnamen, s.682: Berlin, 1852). Tolteklerden genellikle Nahuaların öncülü olarak bahsedilir ancak Tlaskaltekler ve Cholula yerlileri aslında Tolteklerdir, tabi bu ikinci isme yalnızca mitolojik bir anlam vermediğimiz taktirde. İki Aztek kolunun ilk göçleri ve ilişkileri, laf arasında, hala tamamen belirsizdir. Şoşoniler, kendileriyle ilk kez karşılaşıldığında Missouri’nin engin suları kadar kuzeyde ve şu anda Black Feetlerin oturduğu arazide yerleşiklerdi. Komançi, Wihinasht, Utah ve benzer grupları içeren dillerinin Azteklerin diliyle pek çok göze parçan benzerliği olduğu ilk kez Profesör