Bir devam romanı olan Erewhon’a İkinci Ziyaret, Erewhon’u servet edinebilmek için yaptığı bir gezide tesadüfen bulan Bay Higgs’in, bu sefer sırf merakından ötürü bu ülkeye yaptığı ikinci ziyareti anlatır. İlk anından itibaren tehlikeli olmaya başlayan bu ziyarette Bay Higgs, ülkeyi oldukça değişmiş bulur. Bu değişimin fitilini ateşleyen şey ise onun Arowhena ile beraber ülkeden kaçışının olağanüstü bir mucize olarak değerlendirilmesi ve bunun sonucunda da yeni bir dinin filizlenmeye başlamış olmasıdır. Bu dinin tanrısı ise Bay Higgs’ten başkası değildir. Fakat Erewhon öyle bir yerdir ki burada Tanrı tehdit edilecek, hapse atılacak, yalan söylemeye zorlanacak ve en sonunda da ülkeyi terk etmek zorunda bırakılacaktır…
Bay Barnstaple, acil olarak bir tatile ihtiyaç duyuyordu ancak ne beraber gidebileceği biri ne de gidebileceği bir yer vardı. Çok fazla çalışmaktan yorulmuş ve ailesinden bunalmıştı. Bu tatil, hem yoğun çalışma temposundan hem aile içindeki karmaşadan hem de sosyal sorunları düşünmekten karmakarışık olmuş zihnine iyi gelecekti. Bu düşüncelerle, nereye gideceğini haber vermeden çıktı yola. Kuzey’in tanıdık yolları onu beklemediği bir şekilde ama tam da istediği yere götürecekti ancak burası Dünya’da bir yer değildi. Eşsiz bir doğa, mütevazı bir mimari ve hayallerine bile sığdıramadığı güzellikte bir yaşam… Bay Barnstaple varlığından bile haberdar olmadığı ancak yüreğinde hasretini çektiğini bu Ütopya’ya nasıl geldiğini anlamaya çalışırken sosyal yaşamın, kadın-erkek ilişkilerinin, ekonominin, bilimin sınırsız dünyasına etkileyici bir yolculuğa çıkacaktır. Bu yolculuk hem şaşırtıcı hem bilinmezlerle dolu hem de tanıdıktır.