Mısır Masalları. W.M. Flinders Petrie

Читать онлайн.
Название Mısır Masalları
Автор произведения W.M. Flinders Petrie
Жанр
Серия
Издательство
Год выпуска 0
isbn 9786258361162



Скачать книгу

şöyle dedi: “Ey çocuk, Sahra ismini alarak annenin karnından çık.”

      Böylece çocuk dünyaya geldi. Bir dirsek boyundaydı, kemikleri güçlüydü. Kolları bacakları altın gibi ışıl ışıldı, saçları lacivert taşı rengindeydi. Onu yıkayıp hazırladılar ve tuğla zemindeki halıya yatırdılar. Sonra Meskhent çocuğun yanına yaklaşıp şöyle dedi: “Bu, bütün ülkeye hükümdarlık edecek bir kraldır.”

      Khnumu çocuğa güç kuvvet verdi. Sonra İsis kadının önünde, Nebhat ise arkasında durdu. Hakt da ona yardım etti. İsis şöyle dedi: “Ey çocuk, Kaku ismini alıp artık karanlıkta kalma ve annenin karnından çık.”

      Böylece çocuk dünyaya geldi. Bir dirsek boyundaydı, kemikleri güçlüydü. Kolları bacakları altın gibi ışıl ışıldı, saçları lacivert taşı rengindeydi. Sonra Meskhent çocuğun yanına yaklaşıp şöyle dedi: “Bu, bütün ülkeye hükümdarlık edecek bir kraldır.”

      Khnumu çocuğa güç kuvvet verdi. Onu yıkayıp hazırladılar ve tuğla zemindeki halıya yatırdılar.

      Tanrılar, Rud-didet’in üç çocuğunu dünyaya getirmesine yardımcı olduktan sonra dışarı çıkıp şöyle dedi: “Sevin ey Ra-user! Bak, üç çocuğun oldu!”

      Ra-user onlara cevap verdi: “Hanımlar, size ne verebilirim? Bakın, şurada bir kilo arpa var. İyiliğinizin karşılığında onu hamalınıza vereyim. Böylece bira yaptırırsınız.”

      Khnumu arpayı sırtına yüklendi. Sonra geldikleri yere dönmek üzere yola koyuldular. İsis bu tanrıçalara dönerek şöyle dedi: “Niçin bu çocuklar için bir mucize gerçekleştirmeden dönüyoruz? Böylece bizi yollayanın kim olduğunu çocukların babasına bildirebilirdik.”

      Bunun üzerine kralın kutsal taçlarını yaparak arpa çuvalının içine koydular. Sonra rüzgârla bulutları getirip yağmur yağdırdılar. Ardından tekrar eve dönerek şöyle dediler:

      “Biz dans ede ede kuzeye dönene dek bu arpayı ağzı mühürlü şekilde kapalı bir odada saklayalım.”

      Böylece arpa çuvalını kapalı bir odaya koydular. Ruddidet ise on dört günlük arınma ritüeline uygun olarak temizlendi. Sonra hizmetçi kıza sordu: “Ev hazırlandı mı?”

      Kız şöyle cevap verdi: “Her şey hazırlandı. Yalnız bira yapılacak arpa henüz getirilmedi.”

      Rud-didet şöyle dedi: “Bira yapılacak arpa niçin hâlâ getirilmedi peki?”

      Hizmetçi kız şöyle cevap verdi: “Çoktan hazır olacaktı fakat arpa dansçı kızlara verildi. Çuvalı mühürleyip odaya koydular.”

      Rud-didet şöyle dedi: “Aşağı inip arpadan getir. Ra-user gelince yerine yenisini koyar.”

      Böylece hizmetçi kız gidip odayı açtı. Burada konuşma ve şarkılar ile müzik ve dans sesleri işitti. Kısacası bir kral için odasında gerçekleştirilen tüm eğlencelerdi bunlar. Kız geri dönüp bütün bu duyduklarını Rud-didet’e anlattı. Bunun üzerine Rud-didet odaya gitti ama bu seslerin nereden geldiğini anlayamadı. Nihayet kulağını arpa çuvalına dayayınca seslerin buradan geldiğini fark etti. Çuvalı bir sandığa yerleştirip sandığı da bir başka dolaba koydu. Sonra bir parça deriyle dolabı sıkıca kapatıp mühürleyerek malzemelerin bulunduğu kilere sakladı. Ra-user tarladan dönünce Ruddidet bütün bu olanları ona anlattı. Ra-user’in kalbi çok ferahtı. Oturup güzel bir gün geçirdiler.

      Bu olayın ardından günler geçti. Rud-didet hizmetçisine çok kızıp onu dövmüş ve kızı yara bere içinde bırakmıştı. Hizmetçi kız evde bulunanlara şöyle dedi: “Ben bu yapılanı hak ediyor muyum? Hanımım üç kral dünyaya getirdi. Ben de gidip majesteleri aziz Khufu’ya bunu anlatacağım.”

      Kız gitti. O sırada annesinin ağabeyini getirdiği keten tohumu çuvalını yere koyarken gördü.

      Dayısı olan bu adam ona şöyle dedi: “Nereye gidiyorsun, küçük kızım?”

      Kız bütün olanları anlattı. Bunun üzerine dayısı şöyle dedi: “Neden benim yanıma geldin? Ben ihanete ortaklık etmeyi kabul eder miyim hiç?”

      Sonra bir tutam keten tohumu alıp kıza şiddetli bir şekilde fırlattı.

      Derken, hizmetçi kız biraz su getirmeye gidecekti. Orada bir timsah onu yakalayıp uzaklara götürdü. Bu yüzden, kızın dayısı olanları Rudi-didet’e anlatmaya gitti. Rud-didet’i başını dizlerine dayamış halde otururken buldu. Kalbi ise büyük bir üzüntüyle doluydu. Adam şöyle dedi: “Hanımım, niçin bu kadar üzgünsünüz?”

      Kadın şöyle cevap verdi: “Evimizdeki şu küçük sersem yüzünden. ‘Gidip her şeyi krala anlatacağım!’ diyerek evden çıkıp gitti.”

      Adam başını yere eğerek şöyle dedi: “Hanımım, yeğenim yanıma gelip olanları anlattı, bana şikâyette bulundu. Ben de ona fena şekilde vurdum. Sonra su çekmeye gitti. Orada bir timsah gelip onu götürdü.”

[Masalın geri kalanı kayıptır.]Açıklamalar

      Müneccimlerin Masalları yalnızca bir nüshada muhafaza edilmiş olup başlangıç kısmı kayıptır. Bu papirüs bir İngiliz seyyah tarafından Mısır’dan getirilmiştir. Papirüsün sahibi olan Bayan Westcar onu Lepsius’a vermiştir. Nihayet Berlin Müzesi papirüsü Lepsius’un eşyaları arasından satın almıştır. Dolayısıyla, bu nüsha ilk sahibinin adıyla yani Westcar papirüsü olarak bilinmektedir. Muhtemelen XII. Hanedanlık döneminde yazılmıştı ama şüphesiz ki nesiller öncesinden beri anlatılagelmiş ilk krallara dair masallar içermekteydi. Muhtemelen bu nüsha, I. Seti devrinde Mısır’ın görkemli yıllarının öncesindeki tarihin düzeltilmesinde kullanılmış malzemeyi bize gösteriyor. İlk üç hanedanlığın dönemleri, bu düzeltmenin çok öncesine denk gelmektedir. Mısır kayıtlarının şahitliği ele alınırken bu durum hatırlanmalıdır. Bu papirüs belki de üzerinde en çok çalışılmış papirüstür. Erman bu nüshaya tam iki cilt adamış, bütün nüshanın tıpkıbasımını yayımlamış, hiyeroglif yazı ve modern alfabeyle transkripsiyonunu hazırlamış, hem kelimesi kelimesine hem de serbest tercümesini yapmış, metni yorumlayıp kelime kelime tartışmış ve nüshada geçen bütün kelimelerin bulunduğu bir sözlük hazırlamıştır. Bu kapsamlı yayının ismi “Der Marchen des Papyrus Westcar” şeklindedir.

      Bu nüshadaki masallar, oğulları tarafından Kral Khufu’ya anlatılır. Nüshanın başlangıcı kayıp olduğu için bu çalışmada konuyu takdim etmek üzere sekiz satır eklenmiştir. Papirüsün aslı, daha eski bir kral yönetimindeki bir başka müneccimle ilgili önceki bir hikâyenin son sözleriyle başlamaktadır. Ardından Khafra’nın, Bau-f-ra’nın ve nihayet Hor-dedef’in anlattığı masallar gelir.

      Bu hikâyelerin kurmaca olduğunu söylemeye gerek yoktur. Kral ile halefi Khafra gerçektir. Ama öteki oğullar teşhis edilememektedir. V. Hanedanlık döneminin üç kralının IV. Hanedanlık’ta doğmuş üçüz kardeşler olduğunun düşünülmesi, bu masallar meydana geldiği dönemde Mısırlıların kendi tarihlerine dair ne kadar müphem fikirlere sahip olduğunu göstermektedir. Bu durum, masalların bazı çok önemli gelenekleri içerdiğini ve bu kadim medeniyete dair eşsiz bir resim sunduğunu görmemize engel değildir. İlk masalda başlangıçta bir sadakatsizlik ve intikam planı var gibi gözükmektedir. Fakat muhtemelen bundan çok daha fazlası söz konusudur. Bu masalı doğru okuyabilmek için antik Mısır’daki bir kadının konumunu göz önünde bulundurmamız gerekir. Daha sonraki dönemlerde İslam dini bir erkeğe sözle boşanma imkânını verdiği