Yol (Tao) ve Erdem (Te) bundan tam 2.500 yıl önce Laozi (Yaşlı Bilge) adında Çinli bir düşünür tarafından yazılmış, 81 aforizmadan oluşan bir metindir. Tao ve Te olmak üzere iki bölüme ayrılan kitap, bir felsefi akım ve bir din olarak kabul edilen Taoculuğun (Taoizm) temel kaynağıdır. Taoculuğun dışında Budizm, Neo Konfüçyüsçülük ve özellikle son yüzyılda Batı’da çeşitli felsefi ve dini ekollerde de derin etkiler bırakmıştır. Laozi’ye göre insanın Yolunu bulmasının ve Erdemli yaşamasının tek yolu, doğanın bir parçası olduğunu kabul etmesi, onunla mücadele etmek yerine uyumlu yaşamasıyla mümkündür. Özellikle arzularına ve hırslarına yenik düşen insanların hiçbir zaman huzur bulamayacaklarını ve boşlukta kaybolacaklarını söyler.
Gezegenimiz mamutlara, dinozorlara, küresel buzul çağlarına, çarpışan veya birbirinden kopan kıtalara, düşen göktaşlarına ve bütün bu olan biteni anlamaya çalışan insanların doğuşuna tanıklık etmiştir. Peki, bütün bu tarih nasıl keşfedilmişti? Bunlara ilişkin kanıtlar nasıl toplanmış ve yorumlanmıştı? Kimler, geçmişin hiçbir insanın tanık olmadığı ya da kaydetmediği dönemlerini yeniden canlandırmaya çalışmıştı? Bu sürükleyici ve akıcı kitapta, yeryüzü bilimlerinin önde gelen tarihçisi Martin J. S. Rudwick, gezegenimizin tarihinin hayal edilemeyecek kadar uzun olmakla kalmayıp şaşırtıcı derecede olaylı olduğunu ortaya koyan insanların hikâyesini anlatmaktadır. Rudwick yeryüzü bilimleri tarihçilerinin duayeni. Ömrü boyunca yaptığı araştırmalarını özetlediği, gezegenimizle ilgili karmaşık anlatıları ve bunu süsleyen hayatı nasıl anladığımızı gösterdiği bu kitabını okumak büyük bir zevk! Rudwick son derece açık bir şekilde son dört yüz yılda bilimsel gelişmelerin, toplumun beklentileriyle nasıl çatıştığını veya zaman zaman iç içe geçtiğini gösteriyor. —Richard Fortey, Earth: An Intimate History kitabının yazarı
Hayallerimizin Peşinden Gitmek Cesaret İster Herhangi bir kitap okuyunca hayatınız birden değişmez. Bambaşka bir insan da olamazsınız. Ama herhangi bir kitap, hayatınızı değiştirmeniz için size yol gösterebilir. Bu kitap gibi… Aklın Öteki Ses kitabının yazarı Murat Toktamışoğlu, önce ruhunuzun üstünü kaplamış tozları silkelemenizde, sonra da ruhunuzun derinliklerine doğru bir kazı yapmanızda sizlere ışık tutuyor. Yazara göre kararlarımızın ardındaki en büyük enerji kaynağı hayallerimiz. İşte bu nedenle işe hayallerimizi yeniden inşa ederek başlamamız gerekiyor. Çıkacağınız bu yolculukta karşınıza çıkacak tek engel kendinizden başka kimse olmayacaktır. Unutmayın yaşadığınız her şey aslında tercihlerinizin bir sonucudur. Her bölümün sonundaki zihinsel egzersizler ise, farkında bile olmadığınız sorulara cevap bulmanızı sağlayacaktır.
Mona Lisa ve Davut heykelinin ortaya çıkmasını sağlayan ateşli rekabete dair heyecan verici bir roman Ellili yaşlarında, ününün zirvesindeki karizmatik Leonardo ile genç, huysuz ve kendini ispatlamaya çalışan Michelangelo arasındaki rekabet, Davut heykeli görevinin Michelangelo’ya verilmesiyle hiç beklenmedik bir noktaya gelir. Leonardo için başlayan karanlık dönem, pazarda bir tüccarın karısı olan Lisa’yla tanışmasıyla bitecek midir? Yağ ve Mermer, Rönesans dönemini bütün ayrıntılarıyla yansıtırken bu iki büyük üstadın günlük hayatlarını gözümüzde canlandırıyor. “Yağ ve Mermer’in, okuyucunun kalbinde Floransa şehrini ve Davut heykelini, sabahın ilk ışıklarında görebilme özlemi uyandıracağına inanıyorum.” -Elizabeth Cobbs, yazar
"Maya Biyografi Dizisi – 2 Döneminin en etkili isimlerinden olan Fransız filozof ve yazar Voltaire, Fransız İhtilali ve Aydınlanma hareketinin öncülerinden sayılır. Kilise ve Saray’ın baskılarına rağmen din, ifade özgürlüğü, insan hakları ve felsefe üzerine yazdığı yazılar; Victor Hugo, Friedrich Nietzsche, Karl Marx, Jean-Paul Sartre ve Mustafa Kemal Atatürk gibi pek çok önemli kişiye ilham olmuştur. Felsefeden tarihe, tiyatrodan şiire pek çok alanda eserler vermesinin yanı sıra kapsamlı bir felsefe sözlüğüne de imza atmış; ne var ki yaşamı süresince değeri pek bilinmemiş, aykırı fikirleri nedeniyle hapse atılmış ve ülkesinden sürülmüştür. Bu kitap trajediler ve sıkıntılarla geçen verimli bir hayatı gözler önüne seriyor. “Hayat; çılgınlıklarla, arzularla ve saf ıstıraplarla dolu bir hayalden ibarettir. Ölüm bizi, acı veren bu hayalden uyandırır. Sonrasında ya varoluşumuz daha anlamlı olur ya da bir yok oluşa sürükleniriz.” –Voltaire
Nesnelerin ne kadar büyük olduğu, ne kadar hızlı gittiği, kaç para ettiği ve buna benzer daha pek çok şeyi daima merak ettik ve çevremizdeki her şeyi ölçmeye çalıştık. Peki ama bu ölçümleri nasıl yapacağımıza kim, nasıl karar verdi? Uzun Lafın Kısası, bizi ölçü birimlerinin hikâyelerini keşfedeceğimiz bir zaman yolculuğuna davet ediyor ve şu sorulara yanıt arıyor: Zamanı neden 60’lık birimlerle ölçüyoruz? Şubat ayı neden daha kısa? İçinde bulunduğumuz yıl neye göre belirlendi? Neden Çinlilerin takvimi 4717, Myanmar’ınki 1378 ve Budistlerinki 2560 yılını gösteriyor? Bilmeseniz belki eksikliğini hissetmeyeceğiniz ama öğrendiğinizde çok şaşıracağınız bilgilerle dolu bu rehber, günlük hayatımızı şekillendiren ölçü birimlerinin ilginç hikâyelerini bir araya getiriyor.
Göçebe olan Türklerin kültüründe sözlü anlatım önemli bir yer tutmuştur. Masallar da bunun belli bir kısmını oluşturur. Ağızdan ağıza, kuşaktan kuşağa anlatılarak günümüze kadar gelen bu Türk masallarında padişahlardan şehzadelere, sabır taşından sihirli aynaya, geyik prensten yedi başlı ejderhaya kadar pek çok figür yer almaktadır. Geçmişle geleceği birbirine bağlayan bu masallar, masal seven herkesin kitaplığında bulunmalı.
Truvalı Paris, Sparta Kralı Menelaus’un karısı Helen’i kaçırır ve Yunanlarla Truvalılar arasında on yıl sürecek bir savaşın fitilini ateşler. Anadolulu ozan Homeros’un İlyada ve Odysseia destanlarında anlattığı Truva Savaşı ve savaştan sonra, aynı zamanda Truva Atı fikrinin de sahibi olan Ulysses’in (Odysseus) İthaka’ya dönüş maceraları Yunan mitolojisinde çok önemli bir yere sahiptir. Truva’nın kuşatılması, tahta bir at yardımıyla ele geçirilmesi, Akhilleus’un kahramanlıkları, Ulysses’in yolculuğu gibi yüzyıllar boyunca tüm dünyanın ilgisini çeken mitler, Andrew Lang’in güçlü kaleminde bir kez daha hayat buluyor. Elinizdeki kitap, bu müthiş destanı hikâye şeklinde okumak isteyenler için de iyi bir seçenek sunuyor.
Kösem Sultan odasına gelen Behram Ağa’ya adeta yalvarırcasına sordu. “Hamza nerede, biliyor musun?” Behram Ağa durumun ciddiyetini anlamıştı. Ancak elinden gelen bir şey yoktu. Kösem Sultan’sa yaşlı gözlerini ona dikip bir daha sordu. “Onu bulabilir misin Behram? Bir an önce Hamza’yı bulmamız lazım. Tek çaremiz bu.” Hümaşah Sultan… Osmanlı tarihinin üç önemli kadınını; Kösem, Turhan ve Şekerpare’yi, odalarına hapsettirip küçük düşüren bir Çerkez güzeli. Namı diğer Telli Haseki. Sultan İbrahim’in sekizinci ve son karısı olan Hümaşah Sultan, hasekiliği döneminde Osmanlı Sarayı’nın mutlak hâkimiydi. Dahası koca imparatorluğun kaderi iki dudağının arasındaydı. Peki, ya Hamza? Kösem Sultan’ın yana yakıla arattığı bu delikanlının kimdi? Onu Telli Haseki karşısında bu kadar güçlü ve tehlikeli kılan sır ne olabilirdi? İskender Fahrettin Sertelli, 17. yüzyıl Osmanlı’sında, Samur ve Amber Devri olarak adlandırılan bir dönemde geçen, aşk ve macera dolu bu tarihi romanıyla sizi soluksuz bırakacak. İmparatorluğu çökerten entrikalara, saray içi gizli hesaplaşmalara ve celladın gölgesindeki hayatlara tanık olun.
Tarihin birbirinden garip ve cazip duraklarına uğrayarak hayretle, heyecanla, tutkuyla okuyacağınız bir serüveni elinizde tutuyorsunuz. Tarihin kulis arkasına girmeye, Osmanlı mirası ilginç geleneklerle ve Türk tarihinin bilinmeyen yönleriyle tanışmaya hazır olun. Bu kitapta tarihimizin en sıra dışı olaylarını bulacaksınız. At, Avrat, “Toprak” Falcılık Ve Bakıcılık (Kahinlik) Yağma Şöleni Attila’nın Mezarı Din Değiştiren Kağan