Название | Yeni Başlayanlar İçin Diyet |
---|---|
Автор произведения | Carlo Dixon |
Жанр | Кулинария |
Серия | |
Издательство | Кулинария |
Год выпуска | 0 |
isbn | 9788835422327 |
Yapmanız gereken ilk şey oruç diyet rutininizi belirlemektir. Örneğin kahvaltıyı atlayarak öğle yemeğini başlangıç öğünü yapmayı tercih edebilirsiniz. Yalnız bunu sürekli yapmanız gerekir. Aynı zamanda, öğünler arasında belli bir miktar boşluk bırakmak isteyebilirsiniz; böylece ayarladığınız saatlerde aksama olursa, yeme pencerenize gidip oruç diyete kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. Esas mesele kararlı kalmaktır. İlk başlarda vücudunuzun alışık olduğu beslenme şeklinden uzaklaşmak zor gelecektir fakat sebat ettiğiniz zaman; vücudunuz yeni sisteme adapte olacaktır. Eğer günlerce yemeksiz kalmaya karar verirseniz, Sonuçlar daha da etkili olacaktır fakat toksinleri atmak için vücudunuzu susuz bırakmamanız gerekmektedir.
Özet
Oruç diyet, hayatınızı güzelleştirme adına gönüllü olarak yemekle aranıza mesafe koymanızdır. Geleneksel olarak, oruç dini vecibeleri yerine getirmek olarak algılanır oysa ki yeni nesil araştırmalar orucun faydalarını ispat etmiştir-özellikle de kilo verme konusunda. Oruca girdiğiniz zaman, vücudun yağ depolarını enerjiye çeviren bir yağ yakıcı elde etmiş olursunuz. Ana akım sağlık organizasyonları tarafından oruç diyetle ilgili Pek çok çalışma yapılmış ve araştırmacılar oruç diyetin motor yetenekleri, zihin ve psikoloji üzerinde sayısız avantajları olduğunu ortaya çıkarmışlardır. Orucun, bağırsak hareketlerini düzenlemek, immün sistem ve kalp sağlığını güçlendirmek de dahil bazı biyolojik etkileri vardır. Eğer oruca başlıyorsanız, bir rutin belirlemeli ve ona sıkı sıkıya sadık kalmalısınız. Herkes oruç tutmaya uygun olmayabilir. Bazı insanlar, özellikle de ağır hastalar, hamile kadınlar, beslenme bozukluğu olanlar ve çocukların uzak durması önerilmektedir. Eğer uzun süreli oruca girecekseniz, vücudunuzu surekli nemli tutmayı unutmamalısınız.
|
|
Kısım 2: Obezite ve Standart Amerikan Diyeti
Obezite Salgını
Topu topu bir kaşık ve bir çatal için kendi kendimizi öldürüyoruz. 2017’de obezite, araba kazaları, terörizm ve Alzheimer toplamından çok daha fazla can almıştır. Ve pek çoğu da ağızları açık bırakacak seviyelere ulaşmaktadır. Obezite, artık göz ardı etmeye tahammül edemeyeceğimiz kriz seviyelerine gelmektedir.
Obezitenin sadece ekonomisi super olan ülkelerin krizi olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Gelişmekte olan ülkelerde bile aşırı obez vatandaşlarında hızlı artış gözlemlenmektedir. Burada akla büyük soru gelmektedir: Bu salgının ardındaki ana güç nedir?
New England Tıp Dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre, aşırı kalori alımı ve egzersiz eksikliği suçlu bulunmuştur.
Pek çok Amerikan fast food zincirleri artık global hale gelmiştir. Kalori deposu fast food’lar düşük fiyatları ve lezzetleri nedeniyle insanlara cazip gelmektedir. Bu nedenle, pek çok kişi fast food gıdalara asılı kalırlar ve yavaş yavaş obeziteye doğru yol alırlar.
Birleşik Devletler obeziteyi bir sağlık krizi olarak değerlendiriyorlar ve bu nedenle meclis üyeleri fast food ve şekerli içeceklerin vergilerinin artırılması için önerge verdiler ancak hastalık derecesinde fast food bağımlısı olanları bundan muaf tuttular zira bunun astarı yüzünden pahalıya mal olacaktı. Bu durum onların tüm hayat tarzlarının değişmesi anlamına gelecekti.
Egzersiz tek başına işinize yaramayacaktır; kaç tur yaptığınızın ya da kaç bacak hareketi yaptığınızın ve yahutta ne sporu yaptığınızın çok önemi yoktur, hiç bir şey sizi o berbat bir beslenmeden koruyamaz.
Ve işte size tam bir şok; çocuklar arasındaki obezite oranı büyüklerinkinden kat kat fazladır ve daha da beteri çocukluk çağı obezitesi gençlik çağlarında kalp rahatsızlıklarına sebep olmaktadır.
Neden bu kadar şişmanız?
Kötü Gıda Seçimi
Neden şişman olduğumuzun birinci sebebi kötü gıda seçimidir. Çok fazla yanlış gıda alıp, çoğunu tüketmeyip yağ olarak depoluyoruzdur.
Kötü Genetik
Bazı insanların genetik olarak kilo almaya daha yatkın oldukları doğrudur. Onların genetikleri, anormal açlık sinyalleri almaya teşvik eder ve böylece de vücutları onları daha fazla yiyecek tüketmeye zorlar.
Zorlayıcı Aktivite Azlığı
Modern yaşam tarzları sadece hafif Psikolojik hareketlere yol veriyor. Eski zamanlar bunun tam tersiydi. İnsanlar acımasız doğa şartlarında hayatta kalmak için bol bol enerji tüketiyorlardı.Tükettikleri gıdaların çoğu yarıyordu. Teknolojik gelişmeler sayesinde, bugün artık Psikolojikgüç gerektiren aktivitelerden uzaklaşmaya başladık. Bu da enerjiyi gıdadan almamızı zorlaştırıyor ve vücut da yağlarları depoluyor.
Psikolojik Sorunlar
Bazılarımız kendimizi kötü hissettiğimizde hemen yemeğe - özellikle yüksek kalorili fast food yiyeceklere -saldırırız zira fast food’ların lezzeti dengesiz ruh halimize cazip gelmektedir. Kötü ruh halimizi veya depresyonumuzu oburlukla ödüllendirmeye çalıştığımız zaman da, yemek bağımlılığı tuzağına düşeriz ve depresyon anında önleyemediğimiz oburluk bizi obeziteye iter.
Endokrin Sistem
Tiroid hormonları, insanların bazal metabolik oranlarında kritik bir rol oynar . İdeal olarak güçlü bir endokrin system demek güçlü metabolik oran demektir. Böylece zayıflamış endokrin sistemi olan bireylerin obeziteye yakalanma ihtimali daha fazladır.
Kalorilerle Sorun
Kaloriler, yediğimiz yiyeceklerdeki enerjinin göstergesidir. Sağlıklı bir erkeğin optimal fonksiyonlar için günlük 2500 kaloriye, bir kadının ise 2000 kaloriye ihtiyacı vardır
Bu kalori hedefi, mineral, vitamin, antioksidan, lif ve diğer elementlerce karşılanmalıdır ve eğer eski moda “Geleneksel diyet”’e bağlı kalırsanız bunu başarmak zor değildir.
Fakat bu günlerde sorun şudur ki, pek çok gıda yüksek kalori içerir ve biz de vücudumuzu bunlarla doldururuz! Örneğin, kızartmalarda, milkshake’de veya burgerde yaklaşık 2000 kalori vardır. Sadece fast food’u kısarak ne kadar kaloriden kurtulduğunuzu