ZEPLIN TEYZE'NIN YILDIZLARI. ASUMAN PORTAKAL

Читать онлайн.
Название ZEPLIN TEYZE'NIN YILDIZLARI
Автор произведения ASUMAN PORTAKAL
Жанр
Серия
Издательство
Год выпуска 0
isbn 9789752117389



Скачать книгу

salladı.

      KİBİRLİ KİBİRLİ KONUŞMA ASLI

      Söylene söylene odama gittim. Kapıyı kapadıktan sonra derin bir oh çektim. Bilgisayarımı açtığımda, Aslı’dan tam beş tane e-posta geldiğini gördüm. Üstelik hepsinde aynı şey yazıyordu.

      “Olanları duyduğunda kulaklarına inanamayacaksın, hemen sohbete gir!”

      Aslı, teyzemin kızı. Huylarımız pek benzemese de iyi anlaşıyoruz. Kuzenim birazcık mızmız ve hazırlopçudur. Öyle herkesle arkadaşlık da etmez, pek kibirlidir. Sınıfından biri Kibriye diye isim bile takmış ona. Duyduğumda hiç şaşırmadım.

      Kuzenimle yaşıtız. Üstelik aynı okulda okuyoruz, ama aynı sınıfta değiliz. Bizim mızmız, ders çalışmaktan nefret eder. Notları yerlerde sürünüyor. Sınıfını da zar zor geçiyor zaten. Ben de ders çalışmayı pek sevmem, kim sever ki? Ama ödevlerimi düzenli yapıyorum. Notlarım da iyi. Bende zekâ varmış, herkes öyle diyor. Aslı’da da zekâ var, ama tembelin önde gideni.

      Sohbet programını açtığımda, Aslı’nın ışığı yanıyordu. Ekranı titreten ses tuşuna bastıktan sonra yazmaya başladım.

      <<meyveliyogurt>> mrb aslı

      <<meyveliyogurt>> bi sürü şey göndermişsin hayrola?

      <<kelebeklisactokasi>>@@@///???@@@@@@//&&&///

      <<kelebeklisactokasi>>

//
###@@@@//&&&

      <<meyveliyogurt>> KES ŞUNU ARDA!

      <<kelebeklisactokasi>>

      <<meyveliyogurt>> ablan nerde arda?

      <<kelebeklisactokasi>> geldim, geldim!

      <<kelebeklisactokasi>> of şu kardeşimden! tam bi baş belası oldu, işi gücü bilgisayarımla oynamak

      <<meyveliyogurt>> yine ne oldu? bi sürü ileti göndermişsin <<kelebeklisactokasi>> ingiltere’deki yaz okuluna adımı yazdırmıştım ya!

      <<meyveliyogurt>> evet?

      <<kelebeklisactokasi>> annem bunu duyduğunda küplere bindi

      <<kelebeklisactokasi>> bu yaz hiçbi yere gidemezmişim

      <<kelebeklisactokasi>> bal gibi de giderim, dedim

      <<kelebeklisactokasi>> annem de, umarım bi gün gidersin, dedi

      <<meyveliyogurt>> ee?

      <<kelebeklisactokasi>> en iyisi size gelip anlatayım.

      <<meyveliyogurt>> tamam, bekliyorum

      Aslılar alt katımızda oturuyorlar. Biz iki kardeşiz, onlar üç. Kuduruk Arda, dokuz yaşında, cin gibi bir şey. Asıl zekâ onda var. Gerçi Aslı da çok zeki, ama “tembellik kraliçeliğini” kimseye kaptırmaya niyeti yok. Üç yaşında, Ada isimli bir kız kardeşleri daha var. Acayip sevimli bir şey. Bıcır bıcır konuşmasına bayılıyorum. Geçen gün, “Ey yeyim işelek oymuş!” diye isilikli kollarını gösteriyordu. “Yerim o işelekleri!” diye bir yapıştım kollarına, annem çok kızdı. Öyle çocuk sevilmezmiş.

      Ada’nın şirinliklerini gördükçe bir kardeşim olsun istiyorum. Ama Arda’nın yaramazlıklarını görünce cayıyorum hemen.

      Aslı şıp diye damlar şimdi. O kapıyı çalmadan koşturup açayım bari.

      Kapıya doğru yürürken annemle Puhpuh’un anırdıklarını duydum. Yine efektliyorlar! Sıra eşeklere geldi galiba, Mozart’ın müziğiyle anırmak da… pes yani!

      “Aaiii,

, aaiiii,
, aaiiii, , aaiii,
, aaiiiii.”

      Onlara doğru baktım. Annemle göz göze gelmemizle kahkahayı basmamız bir oldu. Var gücüyle anıran Puhpuh ise tam cozuttu. Kuyruğunu kapıya kıstırmış eşek gibi bağıran çocuğun hâli çok komikti. Ona da gülümseyip gıcık bir laf attım. “Eşeklik sana çok yakışmış!”

      Hemen ciddileşen annem, “İmge!” dedi sert bir sesle. O sırada, evin kapısı gümbürdemeye başladı.

      Kapıyı açar açmaz kuzenim içeri daldı. Ağlamaktan yüzü gözü şişmiş, burnu da sosis gibi kızarmıştı.

      “Hayrola, bu ne hâl?” dedim şaşkınlıkla. Bizimki içini çekip, “Anlatacağım.” dedi kısık bir sesle. Hemen odama geçtik. Sandalyeye çöken kuzenim, “Olanları bir bilsen!” diye hıçkırdı.

      “Bütün hayallerim suya düştü İmge, hem de buzlu suya! Oysa kaç günden beri İngiltere düşleriyle yatıp kalkıyordum. Hayal kırıklığım yetmezmiş gibi, moralimi iyice bozan bir şey daha öğrendim. Son aylarda babamın işleri hiç iyi gitmiyormuş. Gelecek yıl okul masraflarımızı ödemekte zorlanacakmışız!”

      Elinin tersiyle burnunu silen Aslı, hüngür hüngür ağlıyordu. Kutudan bir parça kâğıt mendil alıp eline tutuşturdum. Mendili lime lime ederek anlatmaya devam etti.

      “Okul masraflarımı çıkarmak için çalışmak zorundaymışım İmge!”

      “Çalışmak mı?”

      “Çalışmak ya, hele yapacağım işi bir duysan!”

      Kuzenim, iki gözü iki çeşme ağlarken iyice meraklanmıştım. “Neymiş bu iş?” dedim. “Tezgâhtarlık, hem de sokak ortasında!” diyen Aslı, gözyaşlarını silerek sürdürdü