TOPLU ŞİİRLERİ &DAĞLAR VE RÜZGAR. Sabahattin Ali

Читать онлайн.
Название TOPLU ŞİİRLERİ &DAĞLAR VE RÜZGAR
Автор произведения Sabahattin Ali
Жанр
Серия
Издательство
Год выпуска 0
isbn 978-625-8035-56-8



Скачать книгу

cevhersiz bir kalıp,

      Hiçe gider hiçten gelip.

      Bir tenhaca köşe bulup,

      Günümüzü hoş geçirsek…

      Toprağa girinceye dek,

      Esrarı görünceye dek,

      Yani, geberinceye dek,

      Günümüzü hoş geçirsek.

1932

      HAPİSHANE ŞARKISI I

      Göklerde kartal gibiydim,

      Kanatlarımdan vuruldum;

      Mor çiçekli dal gibiydim,

      Bahar vaktinde kırıldım.

      Yar olmadı bana devir,

      Her günüm bir başka zehir;

      Hapishanelerde demir

      Parmaklıklara sarıldım.

      Coşkundum pınarlar gibi,

      Sarhoştum rüzgârlar gibi;

      İhtiyar çınarlar gibi

      Bir gün içinde devrildim.

      Ekmeğim bahtımdan katı,

      Bahtım düşmanımdan kötü;

      Böyle kepaze hayatı

      Sürüklemekten yoruldum.

      Kimseye soramadığım,

      Doyunca saramadığım,

      Görmesem duramadığım,

      Nazlı yârimden ayrıldım.

1932

      HAPİSHANE ŞARKISI II

      Ey gönül, kuşa benzerdin,

      Kafesler sana dar gelir;

      Bir yerde durmaz gezerdin,

      Hapislik sana zor gelir.

      Ey gönül, acayip huyun,

      Boğazından geçmez tayın,

      Acır testindeki suyun;

      Aklına nazlı yar gelir.

      Gözlerin uzağa bakar,

      Kimden ne beklediğin var?

      Yar semtinden gelen rüzgâr

      “Seni unuttu!..” der gelir.

      Bakmazsa senin yüzüne

      Çok görme elin kızına;

      Dışarda serbest gezene

      Hapiste yatan hor gelir.

      Ayağında gezen itler,

      Başının üstünden atlar;

      Hapise düşen yiğitler

      Yâri dışarda kor gelir.

1933

      HAPİSHANE ŞARKISI III

      Burda çiçekler açmıyor,

      Kuşlar süzülüp uçmuyor,

      Yıldızlar ışık saçmıyor,

      Geçmiyor günler, geçmiyor.

      Avluda olta vururum;

      Kâh düşünür, otururum,

      Türlü hayaller görürüm;

      Geçmiyor günler, geçmiyor.

      Gönülde eski sevdalar,

      Gözümde dereler, bağlar,

      Aynada hayalim ağlar,

      Geçmiyor günler, geçmiyor.

      Dışarda mevsim baharmış,

      Gezip dolaşanlar varmış,

      Günler su gibi akarmış…

      Geçmiyor günler, geçmiyor.

      Yanımda yatan yabancı,

      Her sözü zehir gibi acı,

      Bütün dertlerin en gücü;

      Geçmiyor günler, geçmiyor.

1933

      HAPİSHANE ŞARKISI IV

      Ey yâr, bu acı demlerde

      Sen koru benim aklımı…

      Karardım kaldım damlarda,

      Aydınlat benim yolumu…

      Nefesin esen rüzgârda,

      Saçların savrulan karda,

      Yerde, gökte, bulutlarda,

      Ararım nazlı gülümü…

      Karanlık göklerde aysın,

      Kurak ovalarda çaysın,

      Bir tek inandığım şeysin,

      Uzattım sana elimi…

      Düşmanlar gülüp sevinsin.

      Dostlar arkasını dönsün…

      Benim güvendiğim sensin,

      Kırmazsın benim gönlümü…

      Bir gün şu damlardan çıksam,

      Gelip önüne diz çöksem…

      Ağlayıp içimi döksem…

      Anlatsam sana halimi…

1933

      HAPİSHANE ŞARKISI V

      Başın öne eğilmesin,

      Aldırma gönül, aldırma;

      Ağladığın duyulmasın,

      Aldırma gönül, aldırma…

      Dışarda deli dalgalar,

      Gelip duvarları yalar;

      Seni bu sesler oyalar,

      Aldırma gönül, aldırma…

      Görmesen bile denizi,

      Yukarıya çevir gözü:

      Deniz gibidir gökyüzü;

      Aldırma gönül, aldırma…

      Dertlerin kalkınca şaha

      Bir küfür yolla Allah’a

      Görecek günler var daha;

      Aldırma gönül, aldırma

      Kurşun ata ata biter

      Yollar gide gide biter;

      Ceza yata yata biter;

      Aldırma gönül, aldırma…

1933

      GURBET HAPİSHANESİ

      Düşünme, gününü doldur

      Gurbet hapishanesinde;

      Günler yıllara bedeldir

      Gurbet hapishanesinde.

      Bahtım dağları aşırdı,

      Yâdele dama düşürdü.

      Yine gözlerim yaşardı

      Gurbet hapishanesinde.

      Akşam gökler bulutlanır,

      Demir kapılar kilitlenir,

      Gönül her derde katlanır

      Gurbet hapishanesinde.

      Halini