Название | Şehir Mektupları |
---|---|
Автор произведения | Неизвестный автор |
Жанр | |
Серия | |
Издательство | |
Год выпуска | 0 |
isbn | 978-605-121-969-1 |
7
Göksu: Boğaz’ın Anadolu kıyısındaki Küçüksu’nun arkasında, deresi, çayırlığı ve buralarda yapılan eğlenceleri ile ünlü bir gezinti yeri…
8
Yadigâr: (burada) ‘‘Baş belası’’ anlamındadır.
9
Hisarlar: Boğaziçi’nde birbirlerine karşı kıyılardan bakan Rumeli ve Anadolu hisarları.
10
Kadıköy tarafının, Marmara kıyısı boyunca, başlıca semtleri.
11
A. Rasim’in uydurduğu Arapça bir cümle: ‘‘Sağlığı korumak, deniz hamamlarında yıkanmakla olur.’’
12
Malumat: 1895’ten itibaren Baba Tâhir’in çıkardığı, tanınmış bir gazete. Uzun bir süre haftalık,bir aralık da günlük olarak çıkmıştır.A.Rasi, ‘‘Şehir Mektupları’’ kitabındaki yazılarının çoğunu, ilkin bu gazetede yayımladı.
13
Maslak: İstanbul’da Şişli kazasından Boğaziçi’ne inen yol üzerinde bir gezinti, dinlenme yeri. Zincirlikuyu: Şişli’ye bağlı semtlerden biri.
14
Bergamudi: Turunçgillerden bir meyve olan ‘‘bergamud’’ un renginde, sarımsı pembe.
15
Bismark rengi: Koyu kahverengiye çalar bir renk.
16
Velosiped (velocipede): Bisiklet.
17
Büyükdere: Boğaz’ın Rumeli yakasındaki uzak semtlerden biri.
18
Turn right: (İngilizce) Sağa geriye! demektir. Denizcilik ve trafik terimidir.
19
Harem, selamlık: Büyük konaklarda kadın ve erkeklere ayrılan yerler.
20
Ayvaz: Mutfak ve yemek hizmeti gören uşak.
21
İbrikdar: Eskiden misafirlere ibrikle su döken kimse.
22
Müştemilat: Büyük bir binaya ek ve gerekli olan küçük binalar.
23
İspir: At uşağı.
24
Taya: Dadı.
25
Halayık: Cariye.
26
Çekçek: Dört tekerlekli el arabası.
27
Paraşol (paraçol): Tek atlı, üstü kapalı, dört tekerlekli, yanları açık araba.
28
Brik: Tek atlı, iki tekerlekli, oturulacak yerleri yanlarında olan araba.
29
Kupa: Her tarafı kapalı, dört tekerlekli ve iki yanda pencereleri olan araba.
30
Lando: Çift körüklü, dört tekerlekli, büyük araba.
31
Abraş: Alaca benekli.
32
Yaşmak: Eskiden kadınların giydikleri ve ferace adı verilen manto ile beraber başlarına örttükleri tül. Yalnız gözleri açıkta bırakan bu tülün uçları boyuna dolanırdı.
33
Yeldirme: Eskiden, kadınların yazlık mantolarına verilen isim. Yeldirme ile yaşma kullanılmaz, başörtüsü kullanılırdı.
34
Kerpiçe (karpiçe): Ayakkabı çivisi, kabara.
35
Küpeşte: Gemilerin güvertesini çepeçevre çeviren parmaklık.
36
Turn right! sağa kır; stop her! (durdurun!) anlamında,İngilizce denizcilik terimleri.
37
Full speed! (tam yol!) Denizcilik terimi.
38
İdare-i Mahsusa: O zaman İstanbul şehir hatlarının bir kısmı ile bazı memleket sularında vapur işleten başka bir şirket.
39
Sarıyer: İstanbul’da boğazın Rumeli yakası semtlerinden birisi.
40
Kirye: Bey, Oriste: ‘‘Buyurun!’’ anlamlarında Rumca hitaplar.
41
Terkos: İstanbul’un Terkos gölünden alınma su şebekesi.
42
Kremis: Avusturya altını.
43
Mecidiye ve çeyrek: Biri yirmi kuruşluk (beşte bir altın değerinde) öbürü beş kuruşluk gümüş para birimleri. (Bunların, çok kullanılmaktan dolayı silik ve altın veya gümüş miktarlarının eksilmiş olması gümüş ve altın değerlerini azaltıyor.)
44
Verdu: Beyoğlu yakasında Tünel’in yukarı ucunda bir gözlükçü ve saatçi mağazası idi.
45
İkdam: 5 Temmuz 1894’te Ahmet Cevdet tarafından çıkarılmış gündelik gazete. Meşrutiyet’ten sonra da çıkmaya devam eden ikdam, Abdülhamit Devri’nin iki mühim gazetesinden biridir.
46
Mostura: Göstermelik numune.
47
Redingot: Uzun etekli, ardı yırtmaçlı, çift sıra düğmeli tören ceketi.
48
Fukara-yı sâbirîn: Muhtaçlığını gizli tutarak herkese göstermeyen yoksullar.
49
Sebilci: Sebilde hayır için su dağıtan kimse.
50
Santur: Kanun gibi mâden telli bir çalgı.
51
Armonik (armonika): Herbirine üfledikçe ayrı ses çıkan delikli, küçük ağız çalgısı.
52
Kaside: Övgü veya yergi şiiri, (burada) dilencinin makamla okuduğu övücü veya hikmetli manzume.
53
İdare-i keam: Hâle uygun laf etmek.
54
Köprücü: Galata Köprüsü’nden geçmek, uzun bir süre, ücretli olmuştu. Bu parayı kesen memurlara Köprücü deniyordu.
55
Camgöbeği: Yeşile çalar mavi.
56
Laden: Beyaz, pembe, sarımtrak bir süs bitkisi.
57
Ebrulu: Dalga dalga renkli.
58
Galibarda (Garibaldi): Mora yakın kırmızı.
59
Jüpon: İç eteklik.
60
Güvezimsi ferace: Morumsu renkte üstlük.
61
Kuzguni: Simsiyah.
62
Abraş: Alaca benekli.
63
Maun: Kızıla çalar kahverengi.
64
Güvem: Siyaha çalar, koyu yeşil.
65
Tirşe: Yeşile çalar gökrengi karması.
66
Keşmirî: Koyu esmer, Hintli rengi.
67
Panorama: Genel görünüş.
68
Baba Yaver: Ahmet Rasim’in, Şehir Mektupları’nda çok geçen, mizahlı manzumelerinde ve yazılarında kendisine ‘‘Baba Yaver-i şikem-perver’’ diye takıldığı, midesine düşkün ve obur diye takdim ettiği bir arkadaşı.
69
Dediye: Fransızca ‘‘dediee: ithaf olunmuş’’. Burada sadece, ‘‘ithaf’’ karşılığı.
70
Aside makaside (kasideli aside): Yakıştırma bir isim. Aside, pekmeze un ve yağ katılarak yapılan bir tatlıdır.
71
Çilav: Haşlama pirinç.
72
Dekadan: Aslında