Türk Mânilerinden Seçmeler. Неизвестный автор

Читать онлайн.
Название Türk Mânilerinden Seçmeler
Автор произведения Неизвестный автор
Жанр
Серия
Издательство
Год выпуска 0
isbn 978-605-121-902-8



Скачать книгу

gördüm

      Açtım cennet kapısın

      Sevdiğim kızı gördüm.

      Kıbrıs’ın meyvesini

      Güzellerin hasını

      Ada bizim olacak

      Ben gördüm rüyasını.

      Al elmanın birini

      Sil mendile kirini

      Adam adama der mi

      Sevdalının sırrını.

      Yüzdürdüm kayığımı

      Rizeliyim Rizeli

      Adam cebinde besler

      Senin gibi güzeli.

      Dağların başı kardır

      Gamlı yüreğim dardır

      Adam dertsiz olur mu

      Herkesin derdi vardır.

      Bahçeye attım narı

      Narın kabuğu sarı

      Adam hiç terk eder mi

      İlkin sevdiği yâri?

      Irmağın kenarında

      Çalıya bak çalıya

      Adam meyil verir mi

      Senin gibi deliye?

      İnce kiraz fidanı

      Tepeden budanır mı

      Adam sevdiği yârdan

      O kadar utanır mı?

      Görele çarşısına

      Oturdum karşısına

      Adam türkü yakar mı

      Elin nişanlısına?

      Altınım hazne ile

      Tartarlar vezne ile

      Adam yârdan geçer mi

      Gurbette gezme ile?

      Su gelir akma ile

      Taşları kakma ile

      Adam yâre doyar mı

      Uzaktan bakma ile?

      Buralar nice iller

      Görünmez gece iller

      Adamı deli eder

      Kara kaş ince beller.

      Darbukamın derisi

      Beni ister birisi

      Adını söyleyemem

      İşte orda kendisi.

      Elmayı nazik soydum

      Yârin ağzına koydum

      Afiyet olsun yârim

      Sen yedikçe ben doydum.

      Güzel ben buralıyım

      Yürekten yaralıyım

      Ağaçlar yeşil giymiş

      Daha ben karalıyım.

      Bir ay doğdu mat oldu

      Doğdu zulûmat oldu

      Ağam kaldır başını

      Belim iki kat oldu.

      At gelir ağır ağır

      Önümde otlu çayır

      Ağanın ettiği laf

      De(ği)rmen taşından ağır.

      Çay aşağı yüzerim

      Divit kalem yazarım

      Ağır yerin kızıyım

      Ağır yerde gezerim.

      Çalarım gümletirim

      Çağırır dinletirim

      Ağız ile söylemem

      Beyitle anlatırım.

      Tû beni de tû beni

      Tuttu savurdu beni

      Ağız tüfek dil kurşun

      Ciğerden vurdu beni.

      Kara kaşların çatar

      Kirpikleri ok atar

      Ağ(ı)zı dükkân açmış

      Yanakları gül satar.

      Deryadan gemi geldi

      Gönlümün gamı geldi

      Ağla gözlerim ağla

      Ayrılık demi geldi.

      Şeftali çiçeklendi

      Kadınlar leçeklendi

      Ağla gözlerim ağla

      Ayrılık gerçeklendi.

      Bağa girdim nar için

      Gül kopardım yâr için

      Ağla gözlerim ağla

      Bir vefasız yâr için.

      Asmada üzüm kaldı

      Yemedim gözüm kaldı

      Ağla gözlerim ağla

      Gurbette kuzum kaldı.

      Kayseri’de Erciyaş

      Tepesinde sivri taş

      Ağladıkça gözümden

      Dökülüyor kanlı yaş.

      Kahve koydum pişmeye

      Aç ağzını taşmaya

      Ağlama kömür gözlüm

      Az kaldı kavuşmaya.

      Armut dalda beş olur

      Yere düşer eş olur

      Ağlama kömür gözlüm

      Kirpiklerin yaş olur.

      Dağda kestim çınarı

      Çınarın dalı sarı

      Ağlamaktan kurudu

      Gözlerimin pınarı.

      Şu derenin uzunu

      Görsem yârim yüzünü

      Ağlasam da söylesem

      Belki tutar sözümü.

      Dağlara yaz geliyor

      Göllere kaz geliyor

      Ağlasana gözlerim

      Yâr bizden vazgeliyor.

      Bu dert beni meletir

      Yarama tuz eletir

      Ağlatman beni dostlar

      Figanım velveledir.

      Dereye indim derin

      Dağlara çıktım serin

      Ağlayanı güldürür

      Yâr senin dediklerin.

      Eğlenceli bağlama

      Sen arkamdan ağlama

      Ağlayıp güzel yârim

      Beni yoldan eğleme.

      Sinide kara biber

      Üflesem lâmba söner

      Ağzı açık adamın

      Yâri elinden gider.

      Ayaza koydum testi

      Ayaz bulutu kesti

      Ağzı selamlı yârim

      Bugün