Kızıl Odanın Rüyası III. Cilt. Сюэцинь Цао

Читать онлайн.
Название Kızıl Odanın Rüyası III. Cilt
Автор произведения Сюэцинь Цао
Жанр
Серия
Издательство
Год выпуска 0
isbn 978-625-6862-36-4



Скачать книгу

Wang Hanım, ömürlerinin kısalmasından korkarak, hizmetçilerin ailenin genç üyelerinin önünde secde etmelerini yasaklamıştı.

      Kısa bir süre sonra Jia Huan ve Jia Lan geldiler. Xiren onların da diz çökmelerine engel oldu ve buyur etti. Onlar gider gitmez, Baoyu çok yürümekten yorulduğunu söyleyip yatağa uzandı. Ama çok uzun sürmedi. Henüz yarım fincan çay bile içemeden, dışarıdan konuşup gülüşme sesleri geldi; sekiz dokuz kadar hizmetçi gülerek odaya daldı: Cuimo, Xiaoluo, Cuilu, Ruhua ve Xing Xiuyan’in hizmetçisi Zhuaner, Xifeng’ın küçük kızı Qiaojie’yi kucağına alan dadı ve Wang Hanım’ın dairesinden iki hizmetçi Cailuan ve Xiuluan. Hepsinin kırmızı bir halı taşıdıklarını fark etti.

      “Kapınız size mutlu yıllar dilemeye gelen insanlarla doldu! Hani bizim yaş günü eriştelerimiz?” dediler.

      Hizmetçiler henüz içeri girmişlerdi ki Tanchun, Xiangyun, Baoqin, Xiuyan ve Xichun geldiler. Baoyu hemen onları karşılamaya gitti.

      “Gelmeniz ne büyük incelik!” dedi, içeri alırken, sonra da Xiren’e çay ikram edilmesini söyledi. Misafirleri sonunda oturmaları için ikna edilene kadar büyük bir uğraş verildi. Xiren bir tepside çay getirdi ama daha bir yudum bile içilmeden, çok şık kıyafetleri içinde Pinger geldi. Baoyu yine kalkıp onu karşıladı.

      “Feng’a uğradığımda, geldiğimi haber veren kişi beni göremeyeceğini söyledi; o zaman ben de seni görmek istedim. Neden beni kabul etmediniz?” diye sordu.

      “İlk çağırdığında gelemedim çünkü Feng’ın saçını tarıyordum.” dedi Pinger. “Onun yerine benim karşılamam için ikinci kez çağırdığında da gelemezdim çünkü bu bana karşı büyük bir lütuf olurdu. Asıl benim senin önünde secde etmem gerekir, zaten bunun için geldim.”

      “Asıl benim için büyük bir onur!” dedi Baoyu, gülerek.

      Xiren, Baoyu otursun diye bir sandalye getirdi. Pinger onun önünde reverans yaptı. Ayağa kalkan Baoyu eğilerek karşılık verdi. Pinger diz çöktü; Baoyu de aynı şeyi yaparak karşılık verdi. Xiren Pinger’yı ayağa kaldırdı, kız o arada tekrar Baoyu’ye reverans yaptı, Baoyu bir kez daha eğildi.

      “Bir daha eğil.” dedi Xiren gülerek Baoyu’yü dürterken.

      “Neden?” dedi Baoyu. “Bitirdik bile.”

      “Pinger senin yaş gününü kutladı ama bugün onun da yaş günü, sen de onu kutlamalısın.”

      Baoyu yine memnuniyetle eğildi.

      “Demek senin de yaş günün, Pinger?” diye sordu.

      Pinger onun eğilmesine reveransla karşılık verdi. Xiangyun Baoqin’in bir elinden tuttu, Xiuyan de diğerinden.

      “Bu durumda dördünüz bütün gün boyunca birbirinize eğilip duracaksınız demektir!”

      “Ah tabii ya!” dedi Tanchun. “Bugün Kuzen Xing’in de yaş günü. Neredeyse unutuyordum.”

      Hizmetçilerden birine döndü.

      “Gidip Bayan Lian’e haber ver. Bayan Qin için gönderdiği hediyelerin aynısından Bayan Ying’in dairesine de göndermesini söyle.”

      Hizmetçi emrini yerine getirmek için fırlayıp gitti. Artık bugün yaş günü olduğu herkese ilan edilince Xiuyan de tıpkı Baoyu gibi daireleri dolaşıp herkese secde etmek zorunda kaldı.

      “Ne ilginç tesadüf!” dedi Tanchun. “Her ay birkaç yaş günü olması beklenir ama bizim gibi çok fazla kişinin yaşadığı evlerde iki üç kişi aynı gün doğmuş olabiliyor. Bu ailede yeni yılın ilk günü bile Yuanchun’ün yaş gününü kutladık. Her konuda olduğu gibi bunda da ilk sırayı aldı. Sanırım onu böyle şanslı yapan şey de bu. Büyük büyükbabamızın yaş günü de yeni yılın ilk günüydü. Birinci ayın on beşi Xing yengenin ve Kuzen Baochai’in yaş günü; üçüncü ayın biri annemin, dokuzu Kuzen Lian’in. İkinci ayda doğan kimse yok.”

      “Var.” dedi Xiren. “Bayan Lin on ikisinde doğmuş. Ama aynı soyadını taşıyan kimse yok tabii.”

      “Hafızam ne kadar da kötü!” dedi Tanchun.

      “Hiç de değil.” dedi Baoyu. Sonra gülerek Xiren’i işaret etti. “Kendi yaş günü de olduğu için unutmuyor.”

      “Ah, sen de mi aynı tarihte doğdun? O gün gelip önümde secde ettiğini hiç hatırlamıyorum.” diye ona takıldı Tanchun. “Pinger, senin yaş gününün bugün olduğunu da ilk kez duyuyorum.”

      “Biz kimiz ki sizi yaş günlerimizle meşgul edeceğiz?” dedi Pinger. “Secdeler ve hediyeler bizim gibiler için değil ki herkese ilan edelim! Ortalığı velveleye vermeyi gerektirmeyen, sıradan bir gün. Eğer Xiren açığa vurmasaydı, hiçbirinizin haberi olmayacaktı. Şimdi artık öğrendiğinize göre, odanıza döndüğünüzde memnuniyetle gelip önünüzde secde ederim.”

      “Zahmete girmene hiç gerek yok.” dedi Tanchun. “Ama bir kere olsun senin yaş gününü kutlamayı çok isterim. Yapmazsak hiç içime sinmez.”

      Baoyu, Xiangyun ve diğerleri bunu onayladılar. Tanchun Xifeng’a bir hizmetçi gönderip, bugün Pinger’yı göndermeyeceklerini, hep beraber yaş gününü kutlayacaklarını bildirdi.

      Neşeyle giden hizmetçi kız Xifeng’ın cevabını getirdi.

      “Bayan Lian onu onurlandırdığınız için çok teşekkür ediyor. Ona ne ikram edeceğinizi bilmiyor ama biraz da kendisine gönderirseniz, onu rahat bırakacağına söz veriyor.”

      Bu mesajı duyunca herkes bir kahkaha kopardı.

      “Aslında bugün yemeklerimiz dışarıdaki büyük mutfaktan gönderiliyor, yani Bahçe’deki mutfakta bir şey yapılmadı.” dedi Tanchun. “Aramızda para toplayıp Aşçı Liu’ya özel bir parti için burada yiyecek hazırlatabiliriz.”

      Herkes bu fikri memnuniyetle onaylayınca, Tanchun hemen Li Wan, Baochai ve Daiyu’ye birisini gönderip aldıkları kararı bildirdi ve onları da davet etti. Aşçı Liu’ya da haber gönderip, Bahçe mutfağında iki masalık ziyafet hazırlamasını söyledi. Bu talebe çok şaşıran Aşçı Liu, bu özel günde her şeyin dışarıdaki büyük mutfakta hazırlandığını belirtti.

      “Evet.” dedi Tanchun. “Ama bu bizim içindi. Bugün Pinger’nın da yaş günü ve para toplayıp ona özel bir parti vermek istiyoruz. Bu yüzden bize güzel bir şeyler yap. Sonra faturasını bana gönderirsin, parasını öderim.”

      “Bayan Pinger’nın yaş günü bugün mü?” dedi Aşçı Liu. “Hiç haberim yoktu!” Hemen ileri atılıp önünde secde etti. Pinger şaşkın bir hâlde eğilip kadını yerden kaldırdı.

      Aşçı hazırlık yapmak için mutfağa koştu. Tanchun, Baoyu’yü görüşme odasına gelip kendileriyle beraber erişte yemeye davet etti. Önce Li Wan ve Baochai’in gelmelerini bekleyip, Xue teyze ve Daiyu de aralarına katılırlar mı diye sorması için birisini gönderdi. Havalar ısındığından, sağlığı biraz daha düzelen Daiyu daveti kabul etti. Parti elbiseleri içindeki o kadar insanla dolan görüşme odası, alışılmadık şekilde hoş ve eğlenceli bir görüntüye büründü. Ama Xue Ke o anda Baoyu için resmî bir hediye -bir mendil, bir yelpaze, tütsü çubukları ve bir boy ipek kumaş-gönderince, delikanlı kızların yanından ayrılıp, Xue Ke’yla erişte yemeye gitti.

      Xue ve Jia ailelerinde aynı gün yaş günleri olduğundan, her birinin diğerini yaş günü şarabıyla ağırlaması bekleniyordu. Dolayısıyla o gün öğleye doğru, Baochai Baoqin’i ağabeyine saygılarını sunmak ve Baoyu’yle şarap içerlerken onlara eşlik etmesi için götürdü. Aşırı resmiyete tahammülü olmayan Baochai, Xue Ke’ya kadeh kaldırdıktan sonra, “Şarabımızı