Название | Türk Atasözlerinden Seçmeler |
---|---|
Автор произведения | Неизвестный автор |
Жанр | |
Серия | |
Издательство | |
Год выпуска | 0 |
isbn | 978-605-121-899-1 |
– Aşı, gününde; canavar, ininde vurulur.
– Aşı olmasaydı, ahlat, armut olmazdı.
– Ata malı mal olmaz, kendin kazanmak gerek.
– Ata olmayan, ata kadri bilemez.
– At ölür, itler bayram yapar.
– At, sahibine göre kişner.
– At, at oluncaya kadar, sahibi mat olur.
– At binenin, kılıç kuşananındır.
– Ata eyer gerek, eyere er gerek.
– At ölür meydan kalır; yiğit ölür, şan kalır.
– At adımına göre değil, adamına göre yürür.
– At ile avrat, yiğidin bahtına.
– Ata dost gibi bakıp, düşman gibi binmeli.
– Atın ölümü arpadan olsun.
– At çalındıktan sonra ahırın kapısı kilitlenmez.
– At kocamayınca, kadri bilinmez.
– Atı alan, Üsküdar’ı geçti.
– Atı sattım, çamura battım.
– At nallı, ağaç dallı gerek.
– At gezer, tilki sezer.
– Ata bakma dona bak, içindeki cana bak.
– Atına bakan, ardına bakmaz.
– Ata nal çakıldığını görmüş de, kurbağa ayağını kaldırmış.
– Atla, avrat emanet edilmez.
– Atı elinde, pusatı belinde.
– At, yedekte; silah, tetikte gerek.
– Avrat var ev yapa, avrat var ev yıkar.
– Ayak gitmese, el getirmez.
– Ayağını yorganına göre uzat.
– Ayağına bakma, başına bak; yüzüne bakma, işine bak.
– Ayağına taş bağla ki, başına denk gelsin.
– Ayağının girmediği yere, başını sokma.
– Ayak menzil, baş püskül, sonradan görme ne müşkül.
– Ay doğar gediğinden; insan utanır dediğinden.
– Aydan almaz, günden olmaz.
– Ayıpsız dost arayan, dostsuz kalır.
– Ayvaz kasap, hep bir hesap.
– Ayı gördüm, yıldıza minnetim yok.
– Ay günlerden, asır yıllardan olur.
– Ayransız ev, bayramsız ev.
– Ayran, köylünün içkisi; hem içilir eşkisi.
– Ayağa değmedik taş, başa gelmedik iş olmaz.
– Ayağında yemeni, odur işin dümeni.
– Ayının dişini görmeyen, başını kabak sanır.
– Az olsun, öz olsun.
– Azıksız yola çıkılmaz.
– Az tamah, çok ziyan getirir.
– Az veren candan, çok veren maldan.
– Az yetmez, çok artmaz.
– Azap ister gün bitsin, rençber ister iş bitsin.
– Az yersen oruçsuz, çok yersen obur derler.
– Az ye, uz ye, tez ye.
– Az yersen her gün, çok yersen bir gün.
– Azıcık aşım, ağrısız başım.
– Azığı belinde, değneği elinde.
– Azgın yeli dağ keser.
– Aza sormuşlar nereye, demiş çoğun yanına.
– Az konuş, çok çalış; pazarlığa alış.
– Azın kadrini bilmeyen, çoğu bulamaz.
– Az kazan, uz kazan; yeter ki öz kazan.
– Az al, fazla öde.
– Az artır, tez artır.
B
– Baba bilgisiyle adam, adam olamaz.
– Baba malı, tez tükenir.
– Babadan mal kalır, kemal kalmaz.
– Baba mirası, yanan mum gibidir.
– Babasına hayrı olmayanın, devlete hayrı olmaz.
– Bacak kadar boyu var, türlü türlü huyu var.
– Bacası eğri ama dumanı doğru çıkar.
– Bacaklı tarlaya, sarımsak ekmeli.
– Bakan göze yasak olmaz.
– Barut ile ateş, bir yerde durmaz.
– Başa gelmedik iş olmaz, ava gelmedik kuş olmaz.
– Başın sıkıntısını, ayak çeker.
– Balık suda, gözü dışta.
– Baykuşun nimeti, ayağına gelir.
– Balığın büyüğü, derin yerde bulunur.
– Bağdat yolundan, deve izi eksik olmaz.
– Bağa girmeye iz gerek; üzüm yemeye, yüz gerek.
– Bağ, babadan; zeytin, dededen kalmalı.
– Bahçeye, erik; kapına, yeşik yanaştırma.
– Bağ ile bahçe kardeş çiftçi ile yoldaş.
– Bağı budarken, hayvanı güderken.
– Bağın, ufak taşlısı; kızın, çatal kaşlısı.
– Bağım, bahçem; çoktur, akçem.
– Bağa derin bel, yoksa olur çöl.
– Bahçeye söğüt, deliye öğüt yakışmaz.
– Bağı dağ besler de, dağı bağ besleyemez.
– Bahçeyi suluya, bağı kuruya.
– Bağı yamaca, yaklaşırsın amaca.
– Bahçemde biter, köylüye yeter.
– Bağ kıraçta, kuvvet sıraçta.
– Bahçem çillendi, kuşlar dillendi.
– Bağın safası başka, dağın safası başkadır.
– Bağ bozuldu, pekmez ezildi.
– Bağ bozumu, inci dizimi.
– Başağı dik olan ekinin, danesi dolgun olur.
– Baş başa vermeyince, iş olmaz.
– Bastığın yerde ot bitmez.
– Başa gelmeyince bilinmez.
– Başa gelen çekilir.
– Baş başa bağlı, baş da padişaha.
– Baş başa vermeyince taş yerinden kalkmaz.
– Başın sağlığı, dünyanın varlığı.
– Baş nereye giderse, ayak da oraya gider.
– Baş