Лев Толстой

Список книг автора Лев Толстой


    Первый винокур, или Как чертенок краюшку заслужил

    Лев Толстой

    «Мужик (пашет, глядит вверх). Вот и полдни, пора отпрягать. Но, вылезь! Заморилась, сердечная. Вот завернусь оттуда, последнюю борозду проеду, да и обедать. Спасибо, догадался, с собою краюшку хлеба взял. Домой не поеду. Закушу у колодца, вздремну, а буланка травки покушает. Да с богом опять за работу. Рано отпашусь, бог даст…»

    Sergi ata

    Лев Толстой

    Lev Tolstoyun “Sergi ata” povesti ikiləşmiş insan şəxsiyyəti, öz həyatını yaşamayan insanın faciəsi haqqında olan bir əsərdir. Əsərin qəhrəmanı Kasatski əxlaqına və davranışına görə onu əhatə edən cəmiyyətdə, insanlar arasında nümunəvi adam sayılırdı. Kasatskinin məqsədi hamıdan tərif eşitmək, özünün yaxşı, əxlaqlı, fərqli olduğunu hamıya sübut etməkdi. Bu mənada Korotkova (Meri), Kasatskinin şöhrətpərəstliyinin cəzası idi. Kasatski bu cəzadan sonra da ayılmır, Sergi ata olmaq, paklanmaq yolunda “irəliləyir”. Əslində, Kasatskidə ad dəyişməsindən başqa heç nə baş vermir. Kasatski daxilən olduğu kimi qalır, zahirən isə Sergi ataya çevrilir. Sonda isə həqiqəti dərk edir.

    Отец Сергей

    Лев Толстой

    Князь Сергей Касатский, блестящий гвардейский офицер и баловень судьбы, за месяц до свадьбы с красавицей фрейлиной, внезапно исчезает. Через много лет светское общество достигает слух о святом отшельнике отце Сергии, живущем в пещере и обладающем даром исцеления. Выясняется,что затворник и есть Сергей Дмитриевич Касатский, из-за несчастной любви удалившийся от людей, и принявший монашеский обет. Но судьба, в лице молодой, развратной красавицы, готовит святому старцу новое искушение.

    Father Sergius

    Лев Толстой

    For some weeks Father Sergius had been living with one persistent thought: whether he was right in accepting the position in which he had not so much placed himself as been placed by the Archimandrite and the Abbot. That position had begun after the recovery of the fourteen-year-old boy. From that time, with each month, week, and day that passed, Sergius felt his own inner life wasting away and being replaced by external life.

    The death of Ivan Ilych

    Лев Толстой

    The Death of Ivan Ilyich, first published in 1886, is a novella by Leo Tolstoy, one of the masterpieces of his late fiction, written shortly after his religious conversion of the late 1870 s. The novel tells the story of the life and death, at the age of 45, of a high-court judge in 19th-century Russia—a miserable husband, proud father, and upwardly-mobile member of Russia’s professional class, the object of Tolstoy’s unremitting satire. Living what seems to be a good life, his dreadful relationship with his wife notwithstanding, Ivan Ilyich Golovin bangs his side while putting up curtains in a new apartment intended to reflect his family’s superior status in society. Within weeks, he has developed a strange taste in his mouth and a pain that will not go away. Numerous expensive doctors—friends of friends of friends—are visited in their surgeries or called to the judge’s bedside, but beyond muttering about blind gut and floating kidneys, they can neither explain nor treat his condition, and it soon becomes clear that Ivan Ilyich is dying.

    Hacı Murat

    Лев Толстой

    Lev Tolstoy; 1851 yılında, henüz yirmi üç yaşındayken Kafkaslardaki savaşa gönüllü olarak katılır. Savaşın benliğinde bıraktığı tüm etkileri, zihnine kazıdığı tüm izlenimleri çeşitli romanlarına aktarır ve tam kırk beş yıl sonra Hacı Murat’ı yazmaya karar verir; eser ancak ölümünden sonra yayımlanır. Gözü kara, çevik, korkusuz, yürekli bir yiğit; ne ile yıldırılabilir? Prangalara mahkûm edilemeyen, kılıcından tüm diyarlar nasiplenen Hacı Murat; ailesinin tutsak edilişi ile eli kolu bağlı bir vaziyette kalır. Hiçbir koşulda eğilmeyen, düşmanın dahi hayran olduğu başı; bir gün olur, hain ellerin oyuncağı hâline gelir. Hacı Murat, savaş tarlasının ortasındaki o göz alıcı deve dikenidir. Dikenlerinin batmasından korkanlar, elini uzatarak koparmaya cesaret edemeyenler; onu ancak bir tarlanın sürülme kargaşasında ezebilirler. «Kendime tüm bu çiçeklerden büyük bir demet toplayarak eve gidiyordum ki bir hendekte çiçek açmış, bizim oralarda 'Tatar' denilen ve otları biçenlerin onlardan dikkatli bir şekilde kaçındıkları koyu kırmızı, göz alıcı bir deve dikenini fark ettim. Etraftaki otlar biçildiği sırada onları özellikle kesmemeye dikkat eder, yanlışlıkla kesecek olurlarsa ellerine batmasından korkarak hemen otların içinden çekip atarlardı.»

    Aile Mutluluğu

    Лев Толстой

    Yaş farkının engel olamadığı sevginin, evliliğe dönüşürken küçük bir kadındaki zamane eğlencelerine karşı duyacağı düşkünlük, bir süre sonra iki tarafın da uyuşmazlığına sebep oluyor. En başta hissedilen o aşk, yerini uzaklaşmaya ve hüzne bırakıyor. Bu eserinde, hayatın insana getirdikleriyle aslında yeni mutlulukların henüz başında olunduğunun fark edilmesini ve her anın değerinin aslında içinde bulunulan zaman olduğunu anlatır, Tolstoy. “…Sonunda pişman olmak istemezseniz şimdiden bütün hayatınızı hazırlamalısınız. Bir sene sonra vakit geçmiş olacaktır.”

    Kazaklar

    Лев Толстой

    Moskova muhitlerinde “bir delikanlı” dendiğinde ne anlaşılırsa işte o olan Olenin, içinde bulunduğu çevreden aradığı huzuru bulamayınca hayatında yepyeni bir başlangıç yapmak istedi ve orduya katılıp Moskova’dan ayrıldı. Artık Rus aristokrasisinden ve şehir hayatından uzakta, karlarla kaplı geniş kırların ortasında ve yepyeni bir sonsuz âlem içinde yapayalnızdı. Ancak bu yalnızlık, önceki hayatıyla karşılaştırıldığında hiç de öyle şikâyet edecek bir şey değildi. Aksine… Tolstoy, “Kazaklar”da iki karşıt dünyayı karşılaştırır. Bir tarafta şehir hayatına uyum sağlamış ve bu hayatın gereklerine göre yaşayan kibarların dünyası; diğer tarafta doğadan kopmamış, “insani özelliklerini” yitirmemiş Terek Kazaklarının dünyası… “Savaş ve Barış” yazarının güçlü kaleminden bu karşıtlık daha bir içe işlemekte ve tıpkı Olenin’de olduğu gibi bir “gitme” arzusu uyandırmaktadır!