Özgür Zihin. Takuan Soho

Читать онлайн.
Название Özgür Zihin
Автор произведения Takuan Soho
Жанр
Серия
Издательство
Год выпуска 0
isbn 9786258361315



Скачать книгу

ise buza benzer ve buzla elleri ve başınızı yıkayamazsınız. Buz eridiğinde suya dönüşüp her yere akar. Böylece elleri, ayakları ve diğer her şeyi yıkayabilir.

      Zihin bir yerde donup kaldığında donmuş suya benzer ve özgürce kullanılması olanaksızlaşır. Elleri ve ayakları yıkayamayan bir buz gibi… Zihin eritilip su gibi kullanıldığı zaman tüm beden boyunca uzanarak her yere ulaşır.

      Sağlıklı zihin budur.

      Var Olan Zihnin Özü ve Olmayan Zihnin Özü

      Var Olan Zihin, tıpkı Bulanık Zihin gibidir ve kelimenin tam anlamıyla “var olan zihin” demektir. Bu, konu ne olursa olsun tek bir yönde düşünen zihindir. Zihinde düşünecek bir şey olduğunda, ayrımsama ve düşünceler ortaya çıkacaktır. İşte bu nedenle Var Olan Zihin olarak bilinir.

      Olmayan Zihin, Sağlıklı Zihin gibidir. Bir yerde donup kalmaz. Ayrımcılığa ve düşünceye sahip olmayan, tüm bedence uzanıp gezinen zihne, Olmayan Zihin denir.

      Olmayan Zihin, hiçbir yere yerleştirilmemiştir ancak tahta ya da taş gibi de değildir. Duracak yerin olmadığı yere Olmayan Zihin denir. Durduğunda, zihinde bir şey var demektir. Zihinde bir şey olmayan duruma, Olmayan Zihnin Özü denir. Bir başka deyişle, zihnin ve düşüncenin yokluğudur.

      Olmayan Zihin durumu iyi geliştirildiğinde, ne bir şeyle durur ne de bir şeye ihtiyaç duyar. Dolup taşan su gibidir ve kendi içinde var olur. İhtiyaç ânında ortaya çıkar.

      Sabit zihin özgürce ilerleyemez. Benzer şekilde, bir arabanın tekerlekleri de sabit bir şekilde durmadıkları için dönebilirler. Oldukları yere saplanmış olsalar hareket edemezlerdi. Zihin de tek bir yere saplanıp kaldığında işlemeyen bir şeydir.

      Eğer zihinde bir düşünce varsa, bir başkasını dinleseniz bile onu duyamazsınız. Bunun nedeni, zihnin kendi düşünceleriniz tarafından alıkonmuş olmasıdır.

      Eğer zihniniz bu düşüncelerin içine çekilirse, dinleseniz bile duymazsınız; baksanız bile görmezsiniz. Bunun nedeni zihinde bir şeyin yani düşüncenin olmasıdır. Orada olan bu şeyi uzaklaştırmayı başarabilirseniz, zihniniz Olmayan Zihne dönüşecek, ihtiyaç duyulduğunda işleyecek ve amacına uygun davranacaktır.

      İçinde olanı uzaklaştırmaya çalışan bir zihin, eylemin kendisiyle meşgul olacaktır. Eğer insan onun hakkında düşünmezse, zihin bu düşünceleri kendiliğinden uzaklaştıracak ve Olmayan Zihin haline gelecektir.

      Eğer insan, zihnine hep bu şekilde yaklaşırsa, ileri bir tarihte zihin birdenbire bu duruma kendiliğinden varır hale gelecektir. Eğer insan bunu aniden başarmaya çalışırsa, zihin asla oraya ulaşamaz.

      Eski bir şiir söyle der:

      “Düşünmeyeceğim” diye düşünmek,

      İnsanın düşüncelerinden biri de bu.

      Yapmanız gereken tek şey düşünmemek

      Hiç düşünmemeyi.

      Kabağı Suya Atın, Aşağı Doğru İtin ve Size Geri Dönecektir

      Bir kabağı aşağı itmek, bunu elinizle yapmak demektir. Bir kabak suya atılıp aşağı doğru itildiğinde başka bir taraftan aniden su yüzeyine çıkacaktır. O, her ne olursa olsun, tek bir yerde durmayan bir şeydir.

      Bilge bir insanın zihni bir an bile durmaz. Suya itilen kabak gibidir.

      Kalacak Yeri Olmayan Bir Zihin Yaratın

      Çin-Japon dillerinde omushoju jijogoshin olarak telaffuz edilir.

      Bir insan, ne yaptığına bakılmaksızın, bir şey yapmayı düşünen zihni yarattığında zihin o şeyde durur. Bu nedenle, kişi zihnini duracak bir yeri olmaksızın yaratmalıdır.

      Zihin yaratılmazsa, el harekete geçmez. Hareket halindeyken doğal olarak o harekette duran fakat hareketin planlanma sürecinde durmayan zihni yaratanlara “tüm yolların hünerli insanları” denir.

      Bağlılığın zihni, duran zihinden doğar. Ruhun göç döngüsü de böyledir. Bu durma, yaşam ve ölümün bağları haline gelir.

      Kiraz çiçeklerine ya da sonbahar yapraklarına bakar, onlara bakan zihni yaratırken de onlarla durmaması gerekir.

      Jien’in11 şiiri şöyledir:

      Her şeye rağmen,

      Kokusunu bırakacak çiçek,

      Fundalıklar arasındaki kapıma.

      Oysa ben oturur ve bakarım, ne acıklıdır bu dünya.

      Bu, çiçeğin kokusunu, ona baktığım sırada ve zihnim daha ileri gitmiyorken, Olmayan Zihinle yaydığı anlamına geliyor. Zihnin beni bu kadar çaresiz bırakması ne acı.

      Bakarken veya duyarken zihni bir yerde tutmamayı ilke haline getirin.

      Ciddiyet kelimesi, “dikkat dağılmadan tek hedef”12

      Конец ознакомительного фрагмента.

      Текст предоставлен ООО «Литрес».

      Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на Литрес.

      Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.

      1

      Japonya’da askeri rütbe ve tarihsel bir unvandır. (ç. n.)

      2

      Japonya’da hüküm sürmüş en güçlü feodal hükümdarlardır. (ç. n.)

      3

      Fudo Myoo, “Sarsılmaz Bilgeliğin Kralı”dır. Beş Bilgelik Tanrısı’ndan biridir ve zen Budizminde tüm canlıların gerçek doğasını gösterdiği kabul edilir.

      4

      Kannon, bir bodhisattva ve Budist Merhamet Tanrıçası’dır (Skr. Avalokitesvara). Başlangıçta bir erkek olarak tasvir edilen Kannon, üç yaygın tasvirinden birinde bin göz ve bin kola sahiptir.

      5

      Buradaki metinlerde, Çin ve Japonya’da kullanılan müzik gamının on iki notasının isimleri verilmektedir. Ölçeğe bakıldığında bunlar: ichikotsu, tangin, hyojo, shozetsu, shimomu, sojo, fusho, tsukuseki, ban (dakei), banshiki, shinsen, kamimu.

      6

      Bukkoku Kokushi (1256-1316)

      7

      Saigyo (1118-90): Geç Heian döneminde yaşamış bir Shingon rahibi, gezgin ve çok beğenilen bir şair. Eguchi modern Osaka şehrinde oturuyordu. Saigyo’nun bir akşam orada durup konaklama talebinde bulunduğu ve cariyenin de



<p>11</p>

Jichin adıyla da bilinen Jien (1155-1225), Tendai mezhebinin bir şairi ve keşişiydi.

<p>12</p>

Çinli Neo-Konfüçyüsçülerin “ciddiyeti” açıklamak için çok kullandıkları bir ifade.