Название | Heleteli Şairler ve Şiirleri |
---|---|
Автор произведения | Ekrem Barak Arıkoğlu |
Жанр | |
Серия | |
Издательство | |
Год выпуска | 0 |
isbn | 978-625-6853-11-9 |
Sevler Mehmet Amca insanların Hacca gittikten sonra siyasetle uğraşmaya devam etmelerinin uygun olmadığını düşündüğünden “Hacılar”ın Hac’dan döndükten sonra siyasete hızlı bir şekilde devam etmelerini tenkit eden şiir yazmıştır:
Nasip oldu Medine’ye vardınız
Kırk vakit namazı orda gıldınız
O mübarek hükümleri gördünüz
Bu işimiz doğru mudur hacılar?
Solculardan hayır gelmez yüzde yüz
Mihracı önünde hepsi orada
Şeytan gözümüze çekti mi perde
Bu işimiz doğru mudur hacılar?
Tarikat ehlisin hacı değilsin
Bey namaza selam verirsin
Geri varıp başa aday goyarsın
Bu işiniz doğru mudur hacılar?
Varıp bir mürşüdün elin tuttunuz
Birer ikişer defa hacca gettiniz
Beytullah çevresinde tavaf ettiniz
Bu işiniz doğru mudur hacılar?
Peygamberin huzuruna vardınız
O mübarek türbesini gördünüz
Dört kitabın hangisinde gördünüz
Bu işiniz doğru mudur hacılar?
Dileğin kabuldür edersen töbe
Boynun kalındır sakalın kaba
Böyle mi tarif etti o Nazim baba
Bu işiniz doğru mudur hacılar?
Rahmetli Sevler Mehmet Amca, yine rahmetli Çelik amcanın “gurtçu” olmasına rağmen solcularla seçimde işbirliği yaptığını düşündüğünden bu olayı yeren şiir söyler:
Başlar oldum başımı gaşımaya
Yağ döküyor solcuların aşına
Yüzün sürdün Hacer Esvet daşına
Ulan Çelik bu cevabı versene
Sen hacısın tokat işin bilmiyon
Solculuğu sana ılayık görmüyom
Çok yazarım amma sana gıymıyom
Ulan Çelik bu cevabı versene
Sen gurtçusun gomünüsle yarıştın
Solcuların sohbetine alıştın
Dört kitabın hangisine danıştın
Ulan Çelik bu cevabı versene
Âşık Mehmet bunu böyle söyledi
Bu destanda yanık gönlün eyledi
Doğru söyle Çolak Ahmet neyledi
Ulan Çelik bu cevabı versene
Sevler Mehmet amca sigaranın zararlarını iyi bildiğinden maddi manevi sigaranın insan verdiği zararlı anlatan şiir söyler:
İşin yoksa dur avara
Hem belini ver duvara
Sefillikte yok cuvara
Dumanına bak bakalım
Ey aziz dinle beni
Sabreyle de terge bunu
Melamettir önü sonu
Cezasına bak bakalım
İçme onu çok öksürme
Helal malı ona verme
Zararını sonra görün
Ahretini yık bakalım
Paketi kaçağa katma
Dumanı karnına yutma
Yokuşlu bir yola gitme
Paf şişmeye bak bakalım
Hep tergesek bunu ne var
Mındar tütün iyi yorar
Olmazsa avradın döver
Tatlı canın sık bakalım
Bu şiir de ihtiyarlığın insanı düşürdüğü durumu anlatıyor:
Oruç tutup namazını kılarsa
Dünyadayken ahretini bilirse
Hele bir de iman ile ölürse
Sevinçli olur kocalığın halları
Engin olur kocalığın yalımı
Zalim olur incitme canını
Gendiliğinden işitir olur ölümü
İşte böyle kocalığın halları
Kocanın yemaani ayrıca kollar
Kaşığı dutamaz titirer eller
Kocaya ölünce gurtulduk deller
İşte böyle kocalığın halları
Gönül rahatlığı ile yiyecek buğdayın bulunmadığı dönemler. Her hâlde İkinci Dünya Savaşı yılları. İsmet İnönü’nün ülkeye hâkim oldugu dönem. Halk değil buğday, gilgil vb. tahılları ekmektedir. Anlatıldığna göre gilgil harmanı buğday harmanı gibi müstakil olmazmış. Bir kaç kişi bir harman yerinde harmanını çıkarırmış. Mehmed amcamız da gilgilini böyle bir ortak harman yerine bırakmış. Harman yerinde bulunan diğer gilgil sahiplerinden Gosga Bekir adında başka bir Heleteli belki de muziplik olsun diye kendisinin gilgiliyle Mehmed amcamızın gilgil yığınını birbirine karıştırmış. Bu olaya canı sıkılan söz ve hiciv ustamız bakalım neler demiş:
Gilgili kesdik de harmana koyduk
Harman çalındığını yenile duyduk
İki yük gilgili on çelik saydık
Niye vermen Gosga Bekir gilgili
Ben giderken açığıdı arası
Çagırın yanıma Gosga teresi
Hey kefini o gilgilden olası
Yetmeyip de Sevler Mehmed veresi
Küreği almış da gilgili kürür
Rezillik deyince sırtını sürür
Şimdi bizim ortak Kamer de gelir
Ne deyip de vermen Gosga gilgili
Davarcılar duz ekiyor gayaya
Ne diyesin şöyle rezil dayıya
Depen üstü düşeyidin guyuya
Niye vermen Gosga Bekir gilgili
Cemaata varsam sözüm para etmez
Ne söylesem Gosga Bekir ar etmez
Kamer bu gilgili sana mal etmez
Ne deyip de vermen Gosga gilgili
Mehmed amcanın birgün yük çektiği katırın yaptığı aksiliklere canı sıkılır. Katır kaçar, katıra baglı olan köpeği de katırın arkasında sürünmektedir. Bir büyük taş alıp katıra atarak öfkesini yenmeye çalışır. Fakat aksilik o ki, katırın can alıcı yerine değmis ve katır ölmüştür. Köpeğini de katır sürümüştür. Ölen katır için şuu dörtlükleri söyler:
Bir