Артур Конан Дойл

Список книг автора Артур Конан Дойл


    Vampir Öyküleri

    Артур Конан Дойл

    Arthur Conan Doyle'un Vampir Hikâyelerinin ilk toplu koleksiyonu! «Amerikalının Hikâyesi»ndeki kan emici bitkiden, «Sussex Vampiri Macerası»ndaki kan emici eşe kadar, Sör Arthur Conan Doyle ölümsüzleri bugüne kadar pek az yazarın yaptığı şekilde karşımıza çıkarıyor. Twilight ve Sookie Stackhouse gibi yeni nesil vampir öykülerinin çok satanlar listelerinde boy gösterdiği bu dönemde, Arthur Conan Doyle gibi bir ustanın sarsıcı vampir hikayelerinin de mutlaka dikkate alınması gerekir. Bu kitaptaki on iki öyküden her biri, bugüne kadar yapılmış bu ilk koleksiyon için özenle seçilmiştir. Arthur Conan Doyle'un öyküleri arasından yapılan bu seçkide, Kuzey Kutbu'ndan Londra sokaklarına değin uzanan bir coğrafyada ve Doyle literatüründe vampir avına çıkacaksınız.. Doyle'un 'klasik' vampir kültürüne, yani soylu, kibar, kültürlü, çapkın, çekici ve bir o kadar yakışıklı ve elbette ki, şık vampir olgusuna yaptığı edebi katkılara yakinen tanıklık edeceksiniz.. Vampir hikayelerini seven tüm okuyucular ve Conan Doyle hayranları için bu koleksiyon mutlaka okunması gereken bir eserdir.

    Sherlock Holmes Kızıl Soruşturma Bütün Maceraları 1

    Артур Конан Дойл

    “Artık hepsini öğrendiğime göre unutmak için elimden geleni yapacağım.” “Unutmak mı?” “Gördün mü?” diye açıklamada bulundu. “Bence bir insanın beyni boş bir oda gibidir. Kendi seçtiği eşyaları oraya dizebilmelidir ancak bir ahmak, bulabildiği tüm eşyaları oraya depolar. Böylece ona yararlı olabilecekler o kadar çoğalır ya da karmakarışık olabilir ki ulaşmak istediklerini bulamayabilir. Oysa becerikli bir işçi o odaya götüreceklerinde titiz davranır. Kendisine gerekli olanlar dışında hiçbir şeyi almaz ama zengin ve düzenli eşyalarla dolu bir depoya sahiptir. Bu deponun esnek duvarları olduğunu ve istediğin kadar genişletebileceğini düşünmek bir hatadır. Kaldı ki oraya ekleyeceğin her bilgi daha öncekileri unutmana bile sebep olabilir. Bu nedenle gereksiz bilgiler, yararlı bilgileri, oradan ite kaka çıkarmamalıdır.” “Ama güneş sisteminden bahsediyoruz!” diyerek karşı çıktım. “Bana ne!” diyerek tersledi. “Güneşin çevresinde döndüğümüzü söylüyorsun. Ayın çevresinde dönsek de ne bana ne de işime bir yararı olurdu.” Ne Sherlock Holmes’u “tanıtmaya” ne de 1886 ile 1927 yılları arasında Arthur Conan Doyle’un onun hakkında yazdığı altmış hikâyeyi anlatmaya gerek var. Daha sonraki yıllarda Holmes karakteri ile arkadaşı ve tarihçi Dr. John H. Watson, âdeta gerçek kişiliklere bürünmüş ve bilim kurgu dünyasının en ünlü karakterleri olmuşlardır. Kaldı ki hikâyelerini hiç okumayanlar bile onları tanımaktadırlar. Holmes’un ünü o derece yaygınlaşmıştı ki yanında taşıdığı malzemeler dahi polislik, dedektiflik ve suçluları bulma konusuyla bütünleşmiştir; örneğin, kıvrımlı piposu, uzun şapkası ve büyüteci Sherlock Holmes’un görüntüsünü canlandırmaya yetmektedir. İlk baskılarda kullanılmamasına karşın “Çok basit sevgili Watson.” cümlesi bir özdeyiş olarak dilimize girmiştir. Bu cümle, okuyucuyu şaşırtmakla beraber aslında her şeyin çok açık seçik olduğunu belirtmek amacıyla kullanılmıştır. Londra’ya giden ziyaretçiler hâlâ akın akın Sherlock Holmes’un yaşadığı Baker Caddesi’ne gitmekte ve uzun yıllardır bu muhteşem dedektifin yaşadığı 221 B numaralı eve, Sherlock Holmes’un kendi problemlerine çözüm bulacağını ümit ederek dünyanın her bir tarafından mektuplar yağdırmayı sürdürmektedirler. Onun gerçek bir insan olduğunu ve yardım edeceğini düşünmektedirler hatta 2008 yılında UKTV GOLD tarafından yapılan bir ankette, İngilizlerin yüzde elli sekizinin Sherlock Holmes’un gerçek bir insan olduğuna inandığı ortaya çıkmıştır (Bunun aksine ankette Winston Churchill’in bir bilim kurgu karakteri olduğuna inananlar ise yüzde yirmi üçtü.).

    Sherlock Holmes Baskerville’lerin Tazısı Bütün Maceraları 6

    Артур Конан Дойл

    Ay oradaki alanı pırıl pırıl aydınlatıyormuş ve tam ortaya baktıklarında korkudan ve yorgunluktan ölmüş olan zavallı genç kızı görmüşler; fakat kızın cesedi veya onun biraz uzağında yatan Hugo Baskerville’in vücudu, o üç gözü pek adamın tüylerini diken diken eden şey değilmiş. Onları asıl korkutan; Hugo’nun boğazını dişleyen, devasa, tazı cinsinde ama bugüne dek hiçbir gözün görmediği irilikte bir hayvanmış. Onlar bakarken o yaratık, Hugo Baskerville’in gırtlağını dişlemeye devam etmiş. İşi bittiğinde alev saçan gözlerini ve kan damlayan çenesini onlara doğru çevirmiş. Bunun üzerine üçü de korkudan çığlık çığlığa son sürat kaçmaya başlamış. Dediklerine göre bir tanesi gördüklerine dayanamayıp o gece ölüvermiş. Diğer ikisine gelince; onlar da hayatlarının sonuna kadar yarım akıllı kalmışlar. (…) Dr. Mortimer bu ilginç hikâyeyi bitirdiğinde gözlüklerini alnına kaldırıp gözlerini Bay Sherlock Holmes’a dikti. Holmes ise esneyerek bitmiş sigarasını şöminenin içine fırlattı. “Eee?..” dedi. “İlginç bulmadınız mı?” “Bir peri masalı koleksiyoncusu için evet.” Ne Sherlock Holmes’u “tanıtmaya” ne de 1886 ile 1927 yılları arasında Arthur Conan Doyle’un onun hakkında yazdığı altmış hikâyeyi anlatmaya gerek var. Daha sonraki yıllarda Holmes karakteri ile arkadaşı ve tarihçi Dr. John H. Watson, âdeta gerçek kişiliklere bürünmüş ve bilim kurgu dünyasının en ünlü karakterleri olmuşlardır. Kaldı ki hikâyelerini hiç okumayanlar bile onları tanımaktadırlar. Holmes’un ünü o derece yaygınlaşmıştı ki yanında taşıdığı malzemeler dahi polislik, dedektiflik ve suçluları bulma konusuyla bütünleşmiştir; örneğin, kıvrımlı piposu, uzun şapkası ve büyüteci Sherlock Holmes’un görüntüsünü canlandırmaya yetmektedir. İlk baskılarda kullanılmamasına karşın “Çok basit sevgili Watson.” cümlesi bir özdeyiş olarak dilimize girmiştir. Bu cümle, okuyucuyu şaşırtmakla beraber aslında her şeyin çok açık seçik olduğunu belirtmek amacıyla kullanılmıştır. Londra’ya giden ziyaretçiler hâlâ akın akın Sherlock Holmes’un yaşadığı Baker Caddesi’ne gitmekte ve uzun yıllardır bu muhteşem dedektifin yaşadığı 221 B numaralı eve, Sherlock Holmes’un kendi problemlerine çözüm bulacağını ümit ederek dünyanın her bir tarafından mektuplar yağdırmayı sürdürmektedirler. Onun gerçek bir insan olduğunu ve yardım edeceğini düşünmektedirler hatta 2008 yılında UKTV GOLD tarafından yapılan bir ankette, İngilizlerin yüzde elli sekizinin Sherlock Holmes’un gerçek bir insan olduğuna inandığı ortaya çıkmıştır (Bunun aksine ankette Winston Churchill’in bir bilim kurgu karakteri olduğuna inananlar ise yüzde yirmi üçtü.).

    Sherlock Holmes Son Selam Bütün Maceraları 8

    Артур Конан Дойл

    "Sherlock Holmes ile kurduğum uzun ve samimi arkadaşlık süresince onun ilginç deneyimlerini ve hatıralarını kaydederken şöhrete olan karşıtlığı yüzünden sık sık zorluklarla karşılaşmışımdır. Ciddi ve uyumsuz mizacından dolayı her türlü tebriği ve alkışı itici buluyordu. Başarılı geçen bir davanın sonunda hak ettiği takdiri, geleneksel resmî görevlilerin üstlenmesi ve onlara hep bir ağızdan yapılan yersiz tebrikleri alaycı bir gülümsemeyle dinlemek, Holmes için âdeta bir eğlenceydi." Ne Sherlock Holmes’u “tanıtmaya” ne de 1886 ile 1927 yılları arasında Arthur Conan Doyle’un onun hakkında yazdığı altmış hikâyeyi anlatmaya gerek var. Daha sonraki yıllarda Holmes karakteri ile arkadaşı ve tarihçi Dr. John H. Watson, âdeta gerçek kişiliklere bürünmüş ve bilim kurgu dünyasının en ünlü karakterleri olmuşlardır. Kaldı ki hikâyelerini hiç okumayanlar bile onları tanımaktadırlar. Holmes’un ünü o derece yaygınlaşmıştı ki yanında taşıdığı malzemeler dahi polislik, dedektiflik ve suçluları bulma konusuyla bütünleşmiştir; örneğin, kıvrımlı piposu, uzun şapkası ve büyüteci Sherlock Holmes’un görüntüsünü canlandırmaya yetmektedir. İlk baskılarda kullanılmamasına karşın “Çok basit sevgili Watson.” cümlesi bir özdeyiş olarak dilimize girmiştir. Bu cümle, okuyucuyu şaşırtmakla beraber aslında her şeyin çok açık seçik olduğunu belirtmek amacıyla kullanılmıştır. Londra’ya giden ziyaretçiler hâlâ akın akın Sherlock Holmes’un yaşadığı Baker Caddesi’ne gitmekte ve uzun yıllardır bu muhteşem dedektifin yaşadığı 221 B numaralı eve, Sherlock Holmes’un kendi problemlerine çözüm bulacağını ümit ederek dünyanın her bir tarafından mektuplar yağdırmayı sürdürmektedirler. Onun gerçek bir insan olduğunu ve yardım edeceğini düşünmektedirler hatta 2008 yılında UKTV GOLD tarafından yapılan bir ankette, İngilizlerin yüzde elli sekizinin Sherlock Holmes’un gerçek bir insan olduğuna inandığı ortaya çıkmıştır (Bunun aksine ankette Winston Churchill’in bir bilim kurgu karakteri olduğuna inananlar ise yüzde yirmi üçtü.).

    Sherlock Holmes'un Vaka Kitabı Bütün Maceraları 9

    Артур Конан Дойл

    “Varsayımlarımı şu şekilde elde ederim.” diye başlamıştım söze, “Mümkün olmayan her şeyi eledikten sonra geriye kalan, her ne kadar imkânsız gözükse de gerçeğin ta kendisidir diye düşünüyorum. Bazı durumlarda birden fazla açıklama kalabilir. O zaman peş peşe deneme yanılma yolunu izleyerek en güçlü varsayımı ortaya çıkarmaya çalışırsınız. Şimdi bu ilkeden yola çıkarak bunu elimizdeki davaya uygulayacağız. Mesele bana ilk anlatıldığında, bu beyefendinin, babasının malikânesi dışında, başka bir ek binada inzivaya çekilmesi veya hapsedilmesi aklıma sadece üç tane sebep getiriyordu. Ya bir suç işlediği için saklanıyordu, ya delirmişti ve ailesi onu bir hastaneye yatırmak istemiyordu ya da bir hastalığa yakalanmıştı ve onu herkesten tecrit etmek zorunda kalmışlardı. Bunlardan başka ihtimal bulamamıştım. Bundan sonra, bu saydıklarımı gözden geçirip sonuca ulaşana dek elemek için uğraşmalıydım. Ne Sherlock Holmes’u “tanıtmaya” ne de 1886 ile 1927 yılları arasında Arthur Conan Doyle’un onun hakkında yazdığı altmış hikâyeyi anlatmaya gerek var. Daha sonraki yıllarda Holmes karakteri ile arkadaşı ve tarihçi Dr. John H. Watson, âdeta gerçek kişiliklere bürünmüş ve bilim kurgu dünyasının en ünlü karakterleri olmuşlardır. Kaldı ki hikâyelerini hiç okumayanlar bile onları tanımaktadırlar. Holmes’un ünü o derece yaygınlaşmıştı ki yanında taşıdığı malzemeler dahi polislik, dedektiflik ve suçluları bulma konusuyla bütünleşmiştir; örneğin, kıvrımlı piposu, uzun şapkası ve büyüteci Sherlock Holmes’un görüntüsünü canlandırmaya yetmektedir. İlk baskılarda kullanılmamasına karşın “Çok basit sevgili Watson.” cümlesi bir özdeyiş olarak dilimize girmiştir. Bu cümle, okuyucuyu şaşırtmakla beraber aslında her şeyin çok açık seçik olduğunu belirtmek amacıyla kullanılmıştır. Londra’ya giden ziyaretçiler hâlâ akın akın Sherlock Holmes’un yaşadığı Baker Caddesi’ne gitmekte ve uzun yıllardır bu muhteşem dedektifin yaşadığı 221 B numaralı eve, Sherlock Holmes’un kendi problemlerine çözüm bulacağını ümit ederek dünyanın her bir tarafından mektuplar yağdırmayı sürdürmektedirler. Onun gerçek bir insan olduğunu ve yardım edeceğini düşünmektedirler hatta 2008 yılında UKTV GOLD tarafından yapılan bir ankette, İngilizlerin yüzde elli sekizinin Sherlock Holmes’un gerçek bir insan olduğuna inandığı ortaya çıkmıştır (Bunun aksine ankette Winston Churchill’in bir bilim kurgu karakteri olduğuna inananlar ise yüzde yirmi üçtü.)

    Sherlock Holmes Dörtlerin Yemini Bütün Maceraları 2

    Артур Конан Дойл

    “Bu tip insanlarla konuşurken önemli olan şey…” dedi Holmes kayığa yerleşirken “Onların verecekleri bilginin, senin için çok önemli olduğunu hissettirmemen. Eğer böyle yapmazsan bir istiridye gibi anında kapanırlar ve konuşmazlar. Eğer onlarla, söylediklerine itiraz eder gibi konuşursan istediğin her bilgiyi alabilirsin.” Ne Sherlock Holmes’u “tanıtmaya” ne de 1886 ile 1927 yılları arasında Arthur Conan Doyle’un onun hakkında yazdığı altmış hikâyeyi anlatmaya gerek var. Daha sonraki yıllarda Holmes karakteri ile arkadaşı ve tarihçi Dr. John H. Watson, âdeta gerçek kişiliklere bürünmüş ve bilim kurgu dünyasının en ünlü karakterleri olmuşlardır. Kaldı ki hikâyelerini hiç okumayanlar bile onları tanımaktadırlar. Holmes’un ünü o derece yaygınlaşmıştı ki yanında taşıdığı malzemeler dahi polislik, dedektiflik ve suçluları bulma konusuyla bütünleşmiştir; örneğin, kıvrımlı piposu, uzun şapkası ve büyüteci Sherlock Holmes’un görüntüsünü canlandırmaya yetmektedir. İlk baskılarda kullanılmamasına karşın “Çok basit sevgili Watson.” cümlesi bir özdeyiş olarak dilimize girmiştir. Bu cümle, okuyucuyu şaşırtmakla beraber aslında her şeyin çok açık seçik olduğunu belirtmek amacıyla kullanılmıştır. Londra’ya giden ziyaretçiler hâlâ akın akın Sherlock Holmes’un yaşadığı Baker Caddesi’ne gitmekte ve uzun yıllardır bu muhteşem dedektifin yaşadığı 221 B numaralı eve, Sherlock Holmes’un kendi problemlerine çözüm bulacağını ümit ederek dünyanın her bir tarafından mektuplar yağdırmayı sürdürmektedirler. Onun gerçek bir insan olduğunu ve yardım edeceğini düşünmektedirler hatta 2008 yılında UKTV GOLD tarafından yapılan bir ankette, İngilizlerin yüzde elli sekizinin Sherlock Holmes’un gerçek bir insan olduğuna inandığı ortaya çıkmıştır (Bunun aksine ankette Winston Churchill’in bir bilim kurgu karakteri olduğuna inananlar ise yüzde yirmi üçtü.).

    Sherlock Holmes’un Anıları Bütün Maceraları 4

    Артур Конан Дойл

    “Sevgili Watson…” dedi. “Alçak gönüllülüğü erdem ile aynı kefeye koyanlara katılamayacağım. Alçak gönüllülüğü meziyet sayanları anlayamıyorum. Bir mantıkçı için her şey, tam olarak ne ise öyle görünmelidir. Kendini küçük görmek de yeteneklerini abartmak da gerçeklerden kaçmaktır. Onun için Mycroft’un benden daha iyi bir gözlemci olduğunu söylediğimde, bunun kesinlikle doğru olduğunu bilmelisin.” Ne Sherlock Holmes’u “tanıtmaya” ne de 1886 ile 1927 yılları arasında Arthur Conan Doyle’un onun hakkında yazdığı altmış hikâyeyi anlatmaya gerek var. Daha sonraki yıllarda Holmes karakteri ile arkadaşı ve tarihçi Dr. John H. Watson, âdeta gerçek kişiliklere bürünmüş ve bilim kurgu dünyasının en ünlü karakterleri olmuşlardır. Kaldı ki hikâyelerini hiç okumayanlar bile onları tanımaktadırlar. Holmes’un ünü o derece yaygınlaşmıştı ki yanında taşıdığı malzemeler dahi polislik, dedektiflik ve suçluları bulma konusuyla bütünleşmiştir; örneğin, kıvrımlı piposu, uzun şapkası ve büyüteci Sherlock Holmes’un görüntüsünü canlandırmaya yetmektedir. İlk baskılarda kullanılmamasına karşın “Çok basit sevgili Watson.” cümlesi bir özdeyiş olarak dilimize girmiştir. Bu cümle, okuyucuyu şaşırtmakla beraber aslında her şeyin çok açık seçik olduğunu belirtmek amacıyla kullanılmıştır. Londra’ya giden ziyaretçiler hâlâ akın akın Sherlock Holmes’un yaşadığı Baker Caddesi’ne gitmekte ve uzun yıllardır bu muhteşem dedektifin yaşadığı 221 B numaralı eve, Sherlock Holmes’un kendi problemlerine çözüm bulacağını ümit ederek dünyanın her bir tarafından mektuplar yağdırmayı sürdürmektedirler. Onun gerçek bir insan olduğunu ve yardım edeceğini düşünmektedirler hatta 2008 yılında UKTV GOLD tarafından yapılan bir ankette, İngilizlerin yüzde elli sekizinin Sherlock Holmes’un gerçek bir insan olduğuna inandığı ortaya çıkmıştır (Bunun aksine ankette Winston Churchill’in bir bilim kurgu karakteri olduğuna inananlar ise yüzde yirmi üçtü.).

    Kayıp Dünya

    Артур Конан Дойл

    Dedektif Sherlock Holmes’un yaratıcısı Arthur Conan Doyle’un huysuz kahramanı Profesör Challenger, huysuzluklarıyla insanları çıldırtmaya devam ediyor. Bu aksi aynı zamanda çok zeki karakterle yakınlık kurmak ve onu anlayabilmek hayli zor olsa da bir o kadar da keyifli olacaktır. “Profesör Challenger, iki yıl önce tek başına bir Güney Amerika gezisine çıktı. Geçen sene geri döndü. Güney Amerika’da bulunduğu kesin, ancak tam olarak nereye gittiğini açıklamayı reddediyor. Çekingen bir şekilde maceralarını anlatmaya başladı, fakat birileri kusurlar bulmaya başlayınca istiridye gibi kapanarak kabuğuna çekildi. Ya çok olağanüstü bir şeyler oldu ya da adam baştan aşağı yalancı, ki bu daha büyük bir olasılık. Sahte olduğu söylenen birtakım resimler ortaya çıkardı. O kadar alıngan olmaya başladı ki, soru soran herkese saldırmaya koyuldu ve gazetecileri merdivenlerden aşağı fırlattı. Benim görüşüme göre o, bilime yatkınlığı olan cinai bir megaloman! İşte adamın, Bay Malone! Şimdi iş başına, bakalım sen nasıl bir izlenim edineceksin.”

    Profesör Challenger’ın Tüm Maceraları

    Артур Конан Дойл

    “Profesör Challenger, iki yıl önce tek başına bir Güney Amerika gezisine çıktı. Geçen sene geri döndü. Güney Amerika’da bulunduğu kesin, ancak tam olarak nereye gittiğini açıklamayı reddediyor. Çekingen bir şekilde maceralarını anlatmaya başladı fakat birileri kusurlar bulmaya başlayınca istiridye gibi kapanarak kabuğuna çekildi. Ya çok olağanüstü bir şeyler oldu ya da adam baştan aşağı yalancı, ki bu daha büyük bir olasılık. Sahte olduğu söylenen birtakım resimler ortaya çıkardı. O kadar alıngan olmaya başladı ki, soru soran herkese saldırmaya koyuldu ve gazetecileri merdivenlerden aşağı fırlattı. Benim görüşüme göre o, bilime yatkınlığı olan cinai bir megaloman! İşte adamın, Bay Malone! Şimdi iş başına, bakalım sen nasıl bir izlenim edineceksin.” Dedektif Sherlock Holmes’un yaratıcısı Arthur Conan Doyle’un Sherlock kadar tanınmasa da onun kadar etkileyici bir başka karakterinin, Profesör Challenger’ın tüm maceralarını ilk kez bir arada okuyacaksınız bu külliyatta. Doyle’un huysuz kahramanı Profesör Challenger, huysuzluklarıyla insanları çıldırtmaya devam ediyor. Bu aksi aynı zamanda çok zeki karakterle yakınlık kurmak ve onu anlayabilmek hayli zor olsa da bir o kadar da keyifli olacaktır.“Kayıp Dünya”, “Ölümcül İklim”, “Sisler Ülkesi”, “Dünyanın Çığlığı” ve “Moleküler Ayrıştırıcı” adlı kitapları içeren bu külliyatı okurken Profesör Challenger ve arkadaşlarının peşinde Kayıp Dünya’ya gidip ilk insanlarla tanışacak, dinozorlarla savaşacaksınız; ardından tüm dünyaya yayılıp herkesi bir çırpıda öldüren zehirli havadan etkilenmemek için bir odaya sığınıp hayatta kalmaya çalışacak; sonra ruhlarla konuşmanın, spiritüalizmin bir saçmalık olduğuna inanan profesörle birlikte gerçeği bulmak için ruh çağırma seanslarının içine düşecek ve son olarak da Dünya’nın bizzat kendisiyle, canlı, nefes alan varlığıyla tanışacaksınız.