Kalbe Meydan Okuma. Amy Blankenship

Читать онлайн.
Название Kalbe Meydan Okuma
Автор произведения Amy Blankenship
Жанр Современная зарубежная литература
Серия
Издательство Современная зарубежная литература
Год выпуска 0
isbn 9788873042358



Скачать книгу

tion>

      Koruyucu Kalp Kristali Serisi

      Amy Blankenship

      Translated by betül öztürk

      Telif Hakkı © 2010 Amy Blankenship

      English Edition Published by Amy Blankenship

      Turkish Edition Published by TEKTIME

      All rights reserved.

      Zamanın Kalbi Efsanesi Dünyalar değişebilir... ama gerçek efsaneler asla kaybolmaz. Karanlık ve aydınlık, zamanın başından beri sürekli savaşageldi. Dünyalar yaratıcılarının ayakları altında şekil aldı ve parçalandı, yine de süregelen iyi ve kötü ihtiyacı sorgulanmadı. Bununla beraber, bazen bu karışıma yeni bir unsur katıldı... iki tarafın da istediği ama yalnızca birinin sahip olabileceği tek şey. Doğası mantık dışı olsa da, iki tarafın da ulaşmak için mücadele ettiği değişmez tek şey, Koruyucu Kalp Kristali. Kristal taş, bilinen evreni yaratma ve yok etme gücüne sahip olup hala tek bir nefesle tüm acı ve anlaşmazlıkları sonlandırabilecek durumda. Bazıları kristalin kendisine ait bir aklı olduğunu söylüyor... bazıları arkasında tanrıların olduğunu. Koruyucuları, her ortaya çıkışında, onu bencilce kullanacaklara karşı kristali savunmaya her zaman hazırdı. Bu koruyucuların kimlikleri değişmeden kaldı ve dünya ya da zaman fark etmeksizin aynı acımasızlıkla sevdiler.

      Bu kadim koruyucuların merkezinde bir kız bulunuyor ve sevgilerinin nesnesi de o. İçinde kristalin kendi gücünü tutuyor. Kristalin taşıyıcısı ve gücünün kaynağı bu. Çizgiler sıkça bulanıklaşıyor ve kristali korumak yavaş yavaş rahibeyi diğer koruyuculardan korumaya dönüşüyor.

      Karanlığın kalbini içtiği şarap bu. Kristalin koruyucularını, saldırılara karşı zayıflatıp etki altında bırakma fırsatı. Karanlık hem kristalin gücünü hem de aynı zamanda bir erkeğin isteyebileceği gibi kızı istiyor.

      Bu boyutlar ve gerçekliklerin içinde, Zamanın Kalbi diye bilinen gizli bir bahçe bulacaksınız. Orada genç bir rahibenin heykeli diz çöküyor. Gizli hazinesini saklı tutan ve iyi koruyan çok eski bir sihirle kuşatılmış. Kızın elleri, değerli bir şeyin verilmesini bekler gibi ileriye uzanmış.

      Efsaneye göre, Koruyucu Kalp Kristali diye bilinen güçlü bir taşın, kendisine geri verilmesini bekliyor.

      Heykelin arkasındaki gerçek sırları ve nasıl var olduğunu yalnızca Koruyucular biliyor. Beş kardeş, zamanın kalbini atalarından ilk nefeslerini almadan önce, karanlık tarihi boyunca, Tadamichi ve ikiz kardeşi Hyakuhei koruyordu. İkizler, insanların dünyasının iblisler alemiyle bir araya gelmesini engelleyen mührü yüzyıllar boyunca korudu. Bu kutsal bir görevdi ve hem insanların hem de iblislerin hayatlarının, korunup birbirinden saklı tutulması gerekiyordu.

      İnsanlardan oluşan küçük bir grup beklenmedik bir şekilde, hükümdarlıkları döneminde kutsal kristal yüzünden yanlışlıkla iblisler dünyasına geçti. Bir kargaşa esnasında kristalin güçleri, mühürde boyutları ayıran bir yarığa neden oldu. Grubun lideri ve Tadamichi mühürdeki yarığı kapatmak ve iki dünyayı birbirinden sonsuza dek uzakta kilitli tutmak için bir anlaşma yaparak hemen müttefik oldular.

      Ama bu esnada Hem Hyakuhei hem Tadamichi insan liderinin kızına aşık oldu.

      Hyakuhei’nin isteklerine karşın, yarık Tadamichi ve kızın babası tarafından onarıldı. Mührün gücü, tehlikeli aşk üçgenini sonsuza dek ayırarak on kat arttırıldı. Hyakuhei’nin kalbi parçalanmıştı. Kendi kanından olan kardeşi Tadamichi bile o ve rahibenin ebediyen ayrıldığından emin olarak ona ihanet etmişti.

      Aşk bir kez kaybedildiğinde en şeytani şeylere dönüşebilir. Hyakuhei’nin kırık kalbi ikiz kardeşler arasında Tadamichi’nin hayatını sonlandıran ve ölümsüz ruhlarını ayıran bir savaşa neden olan kötücül bir öfke ve kıskançlığa dönüşmüştü. Bu ölümsüzlük şeritleri mührün muhafızlığını alacak ve onu kötüler alemindeki iblislere katılan Hyakuhei’den koruyacak beş yeni koruyucu yarattı.

      Hyakuhei karanlığın içine hapsolarak zamanın kalbini korumaya dair bütün düşünceleri boşa çıkardı… bunun yerine enerjisini mührü tamamen ortadan kaldırmaya yöneltti. Dizlerini geçen uzun gece yarısı bukleleri ve en çekici kişilere ait bir yüz, meleksi görünüşünün altında saklı gerçek şeytanı maskeliyordu.

      Aydınlık ve karanlık güçlerin arasındaki savaş başlarken kutsal heykelden, rahibenin tekrar doğduğuna ve kristalin diğer tarafta yeniden ortaya çıktığına işaret eden kör edici, mavi bir ışık yayıldı.

      Koruyucular ona yönelip muhafızları olurken, iyi ve kötü arasındaki savaş gerçekten başlıyordu. Böylelikle de karanlığın, ışığın dünyasına hakim olduğu başka bir dünyaya giriş.

      Bu, çok sayıdaki destansı maceralarından biri…

      Bölüm 1 "Gizli Aşk"

      Hyakuhei, rahibenin hala diğer tarafta, kendi dünyasında olduğunu bilirken, zamanın kalbine bakarak dikildi. Kanatları yumuşak çimlerde rüzgar oluşturarak açılırken, gece yarısı rengindeki saçları koyu bir örtü gibi bedeninden aşağı döküldü. Mükemmel dudakları bilmiş bir gülümsemeyle kıvrıldı. Yerde, heykeli çevreleyerek ona ürkütücü bir görünüm veren kirli bir parlaklık oluştu.

      Adam, bilinmez bir güç tarafından çekilir gibi, ondan bir şey istermişçesine ellerini uzatmış halde duran kız heykeline doğru kaydı. Gözleri, heykelin benzediği kızı hatırlayarak yalnızca bir an için yumuşadı. Yani koruyucular güçlerini birleştirip kızı ondan uzak tutabileceklerini mi sanıyorlardı?

      Elini öfkeli bir hareketiyle parlak çimenler, uğursuz bir aurayla parıldarcasına tıslamış gibi göründü ve sonra sihrin aldatıcılığını uzun yapraklarının derinliklerine sakladılar.

      *****

      "Lanet olsun! Kyoko nerede? Saatler önce dönmesi gerekiyordu,” Toya, son yarım saatte onuncu kez homurdandı. Elini, gece yarısı rengi saçlarına karışmış gümüş rengi gölgelerden tedirgin bir şekilde geçirerek açık pencereden tapınağa doğru baktı. Kimsenin göremeyeceği bir yere dönerek, altın rengi gözlerine endişe dolmasına izin verdi.

      Suki, süngüsünü cilalarken bir kaşını kaldırarak baktı, “Toya, çok açık ki Kyoko bu gece geri gelmiyor. Bir şey çıkmış olmalı, bu yüzden vazgeç ve bize biraz rahat ver.” Yanında oturan Kamui’ye döndü, “Tanrım, hiç çenesini kapattığı oluyor mu?”

      Kamui, yüksek sesle bir şey söylemektense susmanın daha iyi olduğunu bilerek gülümsedi. Yıldız tozu rengindeki gözleri, Toya’nın şikayet etmesinin ardındaki gerçeği gizliyordu. En genç koruyucu olması onu saf yapmıyordu. İnsanların zamanına göre, kardeşleri gibi o da yaşlanmıyordu. Toya’nın yalnızca endişeli olduğu gerçeğini gizlemek için öfkeli davrandığını biliyordu. Kendisi bile endişelenmeye başlamıştı. Bu, Kyoko onları bekletiyormuş gibi değildi. Kararan gökyüzünü görüp yüzünü pencereye çevirirken Kamui’nin saçlarındaki mor gölgeler parıldadı.

      Toya volta atmaya devam ederek, “Kyoko sabah dönse daha iyi olur, yoksa yemin ederim onun dünyasına gidip onu kendim geri getireceğim” dedi. Kyoko’nun bu kadar uzun süre uzakta kalmasına dayanamıyordu. Günler geçmişti ve her dakika daha da öfkeli… ve endişeli hale geliyordu. “Aptal kız,” deyip, Suki onu uyaran bir şekilde kaşını kaldırınca ağzını tekrar kapattı.

      Shinbe’nin uzun, sessiz bedeni, bir saattir durduğu duvarın karşısında dikiliyordu. Mavimsi-gri renkteki yağmurluğu, saklamaya çalıştığı tedirgin bir hareketle hafifçe aniden kıpırdadı. Toya’nın, Kyoko’nun gecikmesiyle ilgili lakırdılarını yeterince dinlemişti. Toya’ya yalnızca çenesini kapamasını söylemekten kendini alıkoymak için ametist gözlerini kapattı. Shinbe, Kyoko dönene kadar Toya’nın büyük ihtimalle kimseye rahat vermeyeceğini bilerek