Çocukluğunun en nadide yıllarında taşrada binbir kederi yaşamak zorunda kalan, metaneti ve yiğitliğiyle insanın kalbini parçalayan bir kahramandır Yusuf. Senelerin ağır ağır hiç durmadan geçtiği, geçerken de Yusuf’un gönlünde kaynayan; patlamaya hazır hislerin yoğunlaştığı, kalbinin derinliklerine yerleşen bir sevdaydı Muazzez. Birdenbire her şeyin değiştiği ve meçhulden korkulan gecelerin yaşandığı olaylar silsilesi… Hayattan beraber olmak dışında bir istekleri olmayan Yusuf ve Muazzez’in kaderi Selahattin Bey’in ölümüyle ayrılığı tadacak azap dolu günler yaşanacaktı… Ve gözlerini uzun müddet onun gözlerinden ayırmadı. Yusuf da ona bakıyor ve idarenin titrek ışığı vuran yüzünde yer yer ürpermeler oluyordu. Elini yavaşça uzatarak genç kızın saçlarını okşadı. O zaman Muazzez bu işareti bekliyormuş gibi doğruldu, Yusuf’un ellerini avuçlarının içine alarak “Kimi istiyorum, anladın mı?” dedi.