Название | Yalvaran |
---|---|
Автор произведения | Блейк Пирс |
Жанр | Современные детективы |
Серия | Bir Riley Paige Gizemi |
Издательство | Современные детективы |
Год выпуска | 0 |
isbn | 9781632918871 |
Meredith bir süre sessiz kaldı. Riley onun neden sessiz olduğunu merak etmişti. Enerjisi düşmüştü. Bunun kendisini endişelendirecek bir haber olduğundan emindi.
“Riley, senden kişisel bir iyilik rica edeceğim,” dedi. Sesi her zamankinden daha otoriterdi. “Phoenix’te bir cinayet davasına bakmam istendi.”
Riley şaşırmıştı. “Tek bir cinayet mi?” diye sordu. “Bunu neden FBI’dan istiyorlar?”
“Phoenix bölge ofisinde eski bir arkadaşım var,” dedi Meredith. “Garrett Holbrook. Akademide beraber okumuştuk. Kurban onun kız kardeşi.”
“Üzüldüm,” dedi Riley. “Ama yerel polis…”
Meredith’in sesinde çok rastlanmayan bir rica tonu vardı.
“Garrett’in bizim yardımımıza gerçekten ihtiyacı var. Kız kardeşi ortadan kayboldu ve ardından cesedi gölde bulundu. Bizden bunun bir seri katilin işi olup olmadığını araştırmamızı istiyor.”
Bu istek Riley’e biraz tuhaf gelmişti. Fahişeler öldürülmeden de sık sık ortadan kaybolurlardı. Bazen işlerini başka bir yerde yapmaya karar verirlerdi. Ya da sadece bırakırlardı.
“Böyle düşünmesinin özel bir nedeni var mı?” diye sordu Riley.
“Bilmiyorum,’’ dedi Meredith. “Belki bizi bu işin içine dahil etmek istiyor. Ama biliyorsun ki bu bir gerçek. Fahişeler sıklıkla seri katillerin hedefi olurlar.”
Riley bunun doğru olduğunu biliyordu. Fahişelerin yaşamı onları yüksek risk altına sokuyordu. Çoklukla ortalıkta ve kolay erişilebilir oluyorlar, uyuşturucu bağımlısı yabancılarla yalnız kalıyorlardı.
Meredith devam etti, “Beni şahsen aradı. Ona en iyi adamlarımı Phoenix’e göndereceğime söz verdim. Ve tabii bunlara sen de dahilsin.”
Riley etkilenmişti. Meredith kolayca hayır diyebileceği bir şey söylememişti.
“Lütfen anlamaya çalışın efendim,” dedi. “Yalnızca yeni bir iş alamam.”
Riley pek de dürüst olmadığının farkındaydı. Alamam mı yoksa almayacağım mı? diye sordu kendi kendine. Seri bir katil tarafından kaçırıp işkence edildikten sonra herkes ona işten izin alması için ısrar etmişti. Bunu yapmayı denemiş ama umutsuzca geriye işe dönme ihtiyacı duymuştu. Şimdi bu umutsuzluğun neden kaynaklandığını merak ediyordu. Pervasız ve kendini mahvedecek biçimde davranmıştı ve hayatını düzene sokmak için çok zamanı vardı. İşkencecisi Peterson’u öldürdüğü zaman her şeyin yoluna gireceğini sanmıştı. Ama onu hala etkiliyordu ve son davasını çözerken bazı sorunlar yaşamıştı.
Kısa bir sessizlikten sonra Riley, “İşten bir süre daha uzak durmaya ihtiyacım var. Teknik olarak hala izindeyim ve hayatımı yoluna koymaya çalışıyorum.”
Uzun bir sessizlik oldu. Meredith tartışacak gibi görünmüyordu. Rütbesini daha az kullanıyordu onun üzerinde. Ama bu konuyu onayladığını da söylemeyecekti. Baskı yapmayacaktı.
Riley, Meredith’in uzun ve derin derin içini çektiğini duydu. “Garrett, Nancy’yle uzun yıllardır görüşmüyordu. Şimdi bu onu içten içe yiyor. Eminim burada alınması gereken bir ders var, öyle değil mi? Hayatınızdaki kimseyi hafife almayın. Daima ona ulaşın.”
Riley neredeyse telefonu düşürüyordu. Meredith’in sözleri bir süredir bozulmayan sinirlerini ayağa kaldırmıştı. Riley kendi kız kardeşiyle yıllar önce iletişimini kesmişti. Araları açıktı ve onun nasıl olduğunu merak bile etmiyordu. Kendi kız kardeşinin şu an ne yaptığından haberi bile yoktu.
Başka bir sessizlikten sonra Meredith, “Bunu düşüneceğine dair bana söz ver.” dedi.
“Düşüneceğim,” dedi Riley.
Telefonu kapattılar.
Riley kendisini berbat hissediyordu. Meredith onun bazı zor zamanlarını görmüş ama ona hiç bu kadar açık davranmamıştı. Onu yüzüstü bırakmaktan nefret ediyordu. Ve ona bu konuyu düşüneceğine dair söz vermişti.
Ve hayır demeyi ne kadar isterse istesin, bunu yapabileceğinden emin değildi.
Bölüm Üç
Adam arabasında oturmuş, bir fahişenin sokaktan gelişini izliyordu. Kadın kendisini “Chiffon,” diye tanıtmıştı. Belli ki gerçek adı değildi. Ve adam, kadın hakkında bilmediği daha çok şey olduğundan emindi.
Onu konuşturabilirim, diye düşündü. Ama burada değil. Bugün değil.
Kadını bugün öldüremezdi de. Hayır burada olmazdı. Kadının herzaman çalıştığı “Kinetic Custom Gym” denen yerde bunu yapamazdı. Oturduğu yerden salonun vitrin camından yıpranmış olan ve kimsenin çalışmadığı ağırlık aletini görebiliyordu. Bildiği kadarıyla bugün egzersiz yapmak için kimse gelmemişti.
Sosyal olarak kabul edilebilir bir davranış değil, diye düşündü sırıtarak.
Bu mekanda yıllar önce çalışan bir esmeri hallettiğinden beri bu mekana çok fazla gelmiyordu. Elbette kadını burada öldürmemişti. Ekstra hizmetler karşılığı daha fazla para ödeyeceğini vaadederek onu bir otel odasına götürmüştü.
O günden beri bir cinayet tasarlamamıştı. Kadının başına taktığı plastik torba yalnızca biraz tehlike fantezisi eklemek içindi. Ama bunu yaptıktan sonra kendisini ne kadar iyi hissettiğine şaşırmıştı. Bu hayatı boyunca duyduğu zevklerden ayrılan, sıradışı bir keyifti.
Yine de bu kaçamağından sonra daha dikkatli ve kendini dizginleyerek davranıyordu. Ya da en azından geçen haftaya kadar, şu eskort kızla aynı ölümcül oyunu oynayana kadar... Sahi kızın adı neydi?
Ah, evet, diye hatırladı. Nanette.
Nanette isminin gerçek olup olmadığından o zaman da şüphelenmişti. Artık asla öğrenemeyecekti. Kızın ölümünün bir kaza olmadığını kabul ediyordu. Gerçekten değildi. Bunu yapmak istemişti. Ve vicdanı tertemizdi. Tekrar yapmak için hazırdı.
Adının Chiffon olduğunu söyleyen bir kadın yarım blok öteden, sarı bir tüp bluz ve zorla farkedilen bir etek giymiş olduğu halde, cep telefonuyla konuşarak imkansız sayılacak yükseklikteki topuklu ayakkabılarıyla sendeleyerek spor salonuna doğru yaklaşıyordu.
Adam, bu kadının adının gerçekten Chiffon olup olmadığını merak ediyordu. Bir önceki buluşmaları kadının hatası nedeniyle kötü geçmişti, kendi hatası nedeniyle değil. Kadındaki bir şey ona itici gelmişti.
Adam, kadının iddia ettiğinden daha yaşlı olduğunu çok iyi biliyordu. Bu yalnızca onun bedeniyle ilgili değildi çünkü genç fahişeler de doğum nedeniyle vücutlarında çatlak izleri taşıyorlardı. Ayrıca yüzündeki kırışıklıklarla da ilgili değildi. Adam fahişelerin tanıdığı bütün kadınlardan daha çabuk yaşlandıklarını biliyordu.
Bunun üzerinde fazla durmayacaktı. Ama o kadın hakkında kafasını karıştıran çok şey vardı. Bazen, bir işe yeni başlamış bile olsa bir profesyonele yakışmayacak acemi bir genç kız heyecanı sergiliyordu.
Bir çocuk oyun oynuyormuş gibi çok fazla kıkırdıyordu. Çok hevesliydi. Daha da tuhafı adam onun işini severek yaptığını anlamıştı.
Gerçekten seks yapmaktan hoşlanan bir fahişe, diye düşündü kadın yaklaşırken. Böyle bir şeyi kim duymuş olabilir ki?