Название | Kahramanların Görevi |
---|---|
Автор произведения | Морган Райс |
Жанр | Героическая фантастика |
Серия | Felsefe Yüzüğü |
Издательство | Героическая фантастика |
Год выпуска | 0 |
isbn | 9781632910752 |
Hiç vakit kaybetmeyen Thor zıplayarak iki ayağıyla beraber çocuğun göğsüne doğru tekme attı. Ancak bu iri yapılı çocuğa vurmanın bir meşe ağacına vurmaktan farkı yoktu. Thor neredeyse yerinden bile oynamayan çocuğun ayaklarının dibine düştü. İşte bu hiç iyi olmadı, dedi Thor içinden.
Ayağa kalkmaya çalışan Thor’u çocuk sırtından yakaladığı gibi toprağın üzerine fırlattı. Hızla etraflarına toplanan çocuklar alkış tutmaya başladılar. Küçük düştüğünü anlayan Thor’un suratı kızardı.
Çocuk çok hızlıydı. Thor daha kendini toparlayamadan üzerine çıkıp, onu yere mıhladı. Birden güreş karşılamasına dönen kavgada Thor’un bu ağırlıktaki birine karşı pek bir şansı yoktu.
Kana susayan diğer adaylar tezahüratlar atmaya başlamıştı. Öfkeli gözlerle ona bakan üstündeki çocuk baş parmaklarını Thor’un gözlerine doğru indiriyordu. Bu Lejyon adayı Thor’un sahiden de canını yakma niyetindeydi. Bunu yaparak diğerlerinin gözünü korkutmayı sahiden de bu kadar çok mu istiyordu?
Thor’un son anda kendini çekmesiyle çocuğun parmakları toprağa saplandı. Bundan faydalanan Thor kendini yana yuvarlayarak çocuğun altından kurtuldu.
İkisi de ayağa kalkıp yüzleşti. Thor üzerine koşarak bir yumruk sallayan çocuktan yana atlayarak kurtuldu. Eğer bu darbeyi almış olsa büyük ihtimalle çenesi kırılacaktı. Thor çocuğun midesine hızla bir yumruk indirse de çocuk bunu hissetmemiş gibiydi.
Thor daha yerinden kıpırdayamadan iri yarı çocuğun dirseği suratıyla buluştu. Darbenin etkisiyle arkaya savrulan Thor’un suratına sanki bir çekiç inmişti.
Halen yalpalayarak soluklanmaya çalışan Thor’un göğsüne güçlü bir tekme darbesi indi. Geriye doğru uçan Thor yere yapıştı. Bunu gören diğer adaylardan sevinç çığlıkları yükseldi.
Başı dönen Thor henüz toparlanamadan bu seferde suratına güçlü bir yumruk yiyerek dümdüz yere serildi. Suratındaki şişkinliği ve burnundan sızan kanı hisseden Thor acıyla inledi. Arkadaşları arasına dönen iri yarı çocuğun çoktan tebrikleri toplamaya başladığı gördü.
Thor pes etmek istiyordu. Böylesi iri biriyle dövüşmenin bir manası yoktu. Hem bünyesinin daha fazla darbeye dayanamayacağını düşünüyordu. Ancak içinde bir ses yılmaması gerektiğini söylüyordu. Kaybeden o olmamalıydı. Hele ki etkilemek istediği bu insanların önündeyken.
Pes etme. Ayağa kalk. KALK!
Nasıl olduğunu bilmediği bir şekilde gücünü tekrar kazandı; acılar içinde zor da olsa elleri ve dizleri üzerinde doğruldu, ardından yavaşça ayakları üzerine kalktı. Şişmiş gözü ve kan içindeki suratıyla çocuğun karşısına dikildi. Ne etrafı düzgün görebiliyor ne de sağlıklı şekilde nefes alabiliyordu, buna rağmen yumruklarını kaldırdı.
Thor’un ayağa kalktığına inanamayan çocuk kaşlarını çatarak ona baktı. Tehditkar bir şekilde “Kalkmamalıydın, çocuk” dedi ve Thor’un üzerine yürümeye başladı.
“YETER!” diye bağıran bir ses duyuldu. “Elden, geri çekil!”
Birden ortaya çıkan şövalye aralarına girerek avucunu Elden’ın göğsüne koyarak ilerlemesini engelledi. Kalabalık sessizliğe büründü. Thor bunun saygı gösterilmesi gereken biri olduğunu o an anladı.
Adamın görünüşü Thor’u epey etkiledi; uzun boylu, geniş omuzları olan yirmili yaşlardaki bu şövalye bakımlı kahverengi saçlara sahipti. Thor anında bu adamdan hoşlanmıştı. Gümüşten yapılma birinci sınıf zırhı parlıyordu ve üzeri hanedanlığa ait işaretlerle doluydu; MacGil ailesine ait kartal arması. Thor ağzının kuruduğunu hissetti; şu an kraliyet ailesine mensup birinin yanındaydı.
Şövalye Thor’a, “Açıklaman nedir evlat?” dedi. “Arenamıza davet edilmediğin halde burada işin ne?”
Thor daha cümlesini toparlayamadan peşindeki üç muhafız olay yerine geldi. Liderleri olan muhafız zar zor soluklanarak parmağıyla Thor’u gösterdi.
“Emrimize karşı geldi!” diye bağırdı. “Zincirleri takıp, onu zindanlara götüreceğim!”
Thor, “Ben yanlış hiçbir şey yapmadım” diyerek karşı çıktı.
“Öyle miymiş?” diye bağıran muhafız devam etti, “Kral’ın mülküne izinsiz girmek hiçbir şey yapmamak mı demek sence?”
Thor, “Tek istediğim bir şanstı!” diye bağırdı hanedanlık mensubu şövalyeye yalvararak. “Tek istediğim Lejyon’a katılabilmek!”
Sert bir ses, “Burası sadece seçilenlere ayrılmıştır evlat” dedi.
6
Ellili yaşlarında, kel kafalı, kısa sakallı ve burnunun üzerinde derin bir yara izi olan irice bir savaşcıydı bu sesin sahibi. Tüm hayatını savaşarak geçirmiş gibi duran bu adamın zırhındaki semboller ve göğsündeki altın rozet, onun bir general olabileceğini söylüyordu. Karşısında bir General olabileceğini anlayan Thor heyecanlandı.
Конец ознакомительного фрагмента.
Текст предоставлен ООО «ЛитРес».
Прочитайте эту книгу целиком, купив полную легальную версию на ЛитРес.
Безопасно оплатить книгу можно банковской картой Visa, MasterCard, Maestro, со счета мобильного телефона, с платежного терминала, в салоне МТС или Связной, через PayPal, WebMoney, Яндекс.Деньги, QIWI Кошелек, бонусными картами или другим удобным Вам способом.