Kaybedilen . Блейк Пирс

Читать онлайн.
Название Kaybedilen
Автор произведения Блейк Пирс
Жанр Современные детективы
Серия Bir Riley Paige Gizemi
Издательство Современные детективы
Год выпуска 0
isbn 9781632915887



Скачать книгу

İnceleme ekibi onu henüz hala tazeyken detaylı incelemek isteyebilirlerdi. Adli tıp vagonu, polis arabasının arkasındaki toprak yolda durup bekledi.

      Yol, ormanın içinden geçen paralel kamyon tekerleği izlerinden başka bir şey değildi. Katil hemen buraya kadar kesinlikle birlikte gelmişti. Cesedi dar bir patika boyunca kısa bir mesafe taşımış, yerleştirip bırakmıştı. Uzun süre kalamazdı. Olay yeri gözlerden uzak olsa bile korucular burada düzenli olarak devriye geziyordu ve özel araçların geçmeyeceği de garanti edilemezdi. Cesedin bulunmasını istiyordu. Yaptığı işten gurur duyuyordu.

      Ve ceset bir çift at binicisi tarafından sabah erken saatlerde bulunmuştu. Korucu, bunların at kiralamış turistler olduğunu söylemişti Bill’e. Arlingtonlu, Yarnell’in hemen dışında yapay bir kovboy çitliğinde kalan tatilcilerdi. Korucu onların şimdi biraz kötü olduklarını söylemişti. Tatilciler kasabadan ayrılmayacaklarını söylediklerinden, Bill onlarla daha sonra konuşmaya karar verdi.

      Cesedin bulunduğu yerde, vücudun etrafında kesinlikle hiçbir şey görünmüyordu. Katil çok dikkatli hareket etmişti. Dereden dönerken, ayak izlerinin silinmesi için arkasından bir şey sürüklemişti -bir kürek belki de-. Kasten ya da yanlışlıkla da olsa arkasında bir iz bırakmamıştı. Yoldaki lastik izleri muhtemelen polis arabasına ya da savcının vagonuna aitti.

      Bill derin bir nefes aldı.

      Kahretsin, diye düşündü. İhtiyacım olduğunda bu Riley nereye kaybolur?

      Uzun süreli partneri ve en iyi arkadaşı, son davanın travmasını üzerinden atamadığı için izine ayrılmıştı. Evet, bu çok zor bir tanesiydi. Zamana ihtiyacı vardı ve doğruyu söylemek gerekirse hiç geri dönmeyebilirdi.

      Ama Bill’in şimdi ona gerçekten ihtiyacı vardı. O kendisinden akıllıydı ve Bill buna pek aldırmıyordu. Çalışırken onun düşüncesini izlemeyi severdi. Onun bu sahneden uzaklaştırılışını en küçük detayına kadar tasvir etmişti. Şimdiye kadar tüm acı veren ipuçlarıyla onun yüzüne bakıp alay etmişti.

      Riley, Bill’in burada göremediği neyi görmüş olabilirdi?

      Kendisini çok şaşkın hissetti ve bu hiç hoşuna gitmedi. Ama bu konuda yapabileceği daha fazla bir şey yoktu.

      “Tamam arkadaşlar!” diye seslendi Bill polislere. “Cesedi kaldırabilirsiniz.”

      Polisler gülümseyerek birbirlerini kutladılar.

      “Sence bunu tekrar yapar mı?” diye sordu Spelbren.

      “Eminim yapacak.” dedi Bill.

      “Nereden biliyorsun?”

      Bill uzun ve derin bir nefes aldı.

      “Çünkü onun işini daha önce gördüm.”

      Bölüm 2

      “Onun için her geçen gün daha da kötüye gitmiş.” dedi Sam Flores, konferans masasının üzerindeki multimedya ekranına başka bir resim yerleştirirken.  “İşte onun işini bitirdikten hemen sonra.”

      Bill bu kadarını tahmin etmişti ve haklı olmaktan nefret ediyordu.

      Büro, cesedi Quantico’daki BAU’ya göndermiş, adli teknisyenler fotoğraflarını çekmiş ve tüm tesler yapılmıştı. Siyah çerçeveli gözlüklü laboratuvar teknisyeni Flores tüyler ürpertici bir slayt gösterisi yaptığında ve BAU konferans salonundaki  ekranlar korkunç görünüyorlrdı.

      “Ceset bulunmadan ne kadar zaman önce öldürülmüş?” diye sordu Bill.

      “Çok uzun değil.” diye yanıtladı Spelbren.  “Belki de akşam erken saatlerde.”

      Yarnell’den ayrıldıktan sonra Quantico’ya birlikte uçtukları Bill’in yanına oturdu Spelbren. Masanın başında Özel Ajan, takım şefi  Brent Meredith oturuyordu. Meredith, kalın çerçeveli gözlükleri, huysuz özellikleri ve ifadesiz yüzüyle korkutucu bir hal sergiliyordu. Ama bu durum Bill için gözdağı olmamıştı. Ortak yönlerinin olduğunu bilmek hoşuna gidiyordu. İkisi de işin kurduydu ve bunun farkındaydılar.

      Flores, kurbanın yaralarının yakından çekildiği bir dizi fotoğraf gösterdi.

      “Soldaki darbeler erken yara darbeleri.” dedi. “Bunlar daha yeni olanlar. Bazıları kurdele ile boğulmadan bir kaç saat hatta dakika önce açılmış olanlar. Onu esir tuttuğu bir hafta boyunca giderek daha acımasız hale gelmiş. Kadın hala hayattayken yaptığı son şey kolunu kırmak olmuş.”

      “Bıçak yaraları bana failin işiymiş gibi görünüyor.” dedi Meredith. “Saldırganlığın biçimine bakarak bir karar vermek gerekirse, muhtemelen erkek. Başka ne var?”

      “Kafa derisindeki kısa saçlardan, öldürülmeden bir iki gün önce başının traş edildiğini anlıyoruz.” diye devam etti Flores. “Başındaki peruk diğer ucuz perukların bir araya dikilmesiyle yapılmış. Kontakt lensler muhtemelen posta ile getirtilmiş. Ve son bir şey daha,’’ dedi etrafındakilelrin yüzüne çekinceyle bakarak: ‘’Kadının vücudunu vazelinle kaplamış.’’

      Bill, odadaki gerilimin arttığını hissedebiliyordu.

      “Vazelin mi?” diye sordu.

      Flores başını salladı.

      “Neden?” diye sordu Spelbren.

      Flores omuzlarını silkti.

      “Bunu bulmak senin işin.” diye yanıtladı.

      Bill, dün ifadelerini aldığı iki turisti düşündü.  Gördükleri şey karşısında paniğin sınırları ile korunç bir merak arasında kalmışlar ve hiç yardımları dokunmamıştı. Arlington’da bulunan evlerine geri dönmek için sabırsızlanıyorlardı ve onları tutuklamak için bir sebep yoktu. Her memur tarafından sorguya çekilmişlerdi ve gördükleri hakkında kimseye bir şey söylememeleri konusunda usulüne uygun bir biçimde uyarılmışlardı.

      Meredith avuç içlerini üfleyerek her iki elini de masaya koydu.

      “İyi iş Flores,” dedi.

      Flores bu övgü için minnettar ve biraz da şaşkın görünüyordu. Brent Meredith’ten övgü almaya alışkın değildi.

      “Şimdi Ajan Jeffreys,” dedi Meredith ona dönerek: “Bunun sizin eski davanızla ne ilgisi olduğu konusunda bize bilgi verin.”

      Bill derin bir nefes alıp sandalyesinde arkasına yaslandı.

      “Altı ay kadar önceydi.” diye başladı. “Aslında tam olarak Aralık ayının on altısıydı. Eileen Rogers’in cesedi Daggett yakınlarında bir çiftlikte bulundu. Partnerim Riley Paige ile birlikte teftiş yapmak için çağrıldım. Hava çok soğuktu ve ceset kaskatı donmuştu. Onun orada ne kadar kaldığını söylemek zordu ve tam olarak ne zaman öldüğü hiç tespit edilemedi. Flores, göster onlara.”

      Flores slayt gösterisine döndü. Ekran bölündü ve ekrandaki görüntülerin yanı sıra bir dizi yeni görüntü belirdi. İki kurban yan yana gösteriliyordu fotoğraflarda. Bill içini çekti. Bu inanılmazdı. Bedenlerden birinin donmuş olması dışında cesetlerin durumu hemen hemen aynıydı ve yaralar neredeyse aynı yerdelerdi. Her iki kadının gözleri de aynı iğrenç tarzda geniş bir biçimde dikilmişti.

      Bill derin bir nefes aldı. Bu görüntülerle her şeyi yeniden hatırlamıştı. Kaç yıldır polis olduğu önemli değildi, gördüğü her kurban onun içini acıtıyordu.

      Bill, “Rogers’ın cesedi bir ağaca dik olarak oturmuş biçimde bulundu.” diye devam etti. Sesi daha sert çıkıyordu. “Mosby Park’taki kadar dikkatlice yerleştirilmemiş. Kontakt lensler ya da vazelin kullanılmamış. Ama geri kalan tüm detaylar neredeyse aynı. Rogers’ın saçları kısa kesilmiş. Kazınmamış.