Название | Kaybedilen |
---|---|
Автор произведения | Блейк Пирс |
Жанр | Современные детективы |
Серия | Bir Riley Paige Gizemi |
Издательство | Современные детективы |
Год выпуска | 0 |
isbn | 9781632915887 |
Riley, dikkatli ve yavaş bir şekilde konuştu:
“Senatör, affınıza sığınarak tekrar belirtmek isterim ki kızınızın ölümünün şahsi bir meseleden kaynaklı olmaması ihtimalinden bahsetmiştim. Neredeyse tıpatıp aynı şekilde işlenmiş bir cinayet vakası daha var elimizde.”
“Kızımın tamamen bir tesadüfe kurban gittiğini mi söylemeye çalışıyorsun yani?” diye sordu Senatör.
Evet, muhtemelen… diye içinden geçirdi Riley.
Ama bunu sesli bir şekilde ifade etmenin çok da iyi olmayacağını düşündü.
Daha cevap vermeden, Senatör sözlerine devam etti: “Ajan Paige, Yaşadığım zorlu tecrübeler bana tesadüflere inanmamayı öğretti. Neden ya da nasıl olduğunu bilmiyorum ama kızımın ölümü tamamen siyasi bir durum. Ayrıca, siyasette her şey şahsidir. Bu yüzden, bana aksi bir şey sakın söyleme. Bu olayın sorumlusunu bulup cezalandırmak, senin ve Büro’nun işi!”
Riley derin ve uzun bir nefes aldı. Bir süre, Senatör'ün yüzünü detaylıca inceledi. Artık görebiliyordu. Senatör Newbrough tam anlamıyla bir "narsist" idi.
Bu öyle şaşıracak bir şey değil… diye düşündü içinden.
Riley bir şeyi daha fark etti. Senatör, hayatında yaşadığı her şeyin özellikle kendisi ile alakalı, sadece kendisi ile alakalı olduğunu düşünüyordu. Kızının ölümü bile onunla ilgiliydi. Reba sadece, babasının ve babasından nefret eden birinin arasında kurban oluvermişti. Senatör buna gerçekten inanıyor gibiydi.
“Efendim…” diye başladı Riley, “…affınıza sığınıyorum ama ben böyle olduğunu düşün—”
“Senin düşünmeni istemiyorum.” dedi Newbrough araya girerek. “İhtiyacın olan tüm bilgi önünde duruyor.”
Bir süre karşılıklı bakıştılar.
“Ajan Paige…” dedi sonunda Senatör ve devam etti: “…nedense birbirimizi anlamadığımız hissine kapıldım. Çok yazık! Sen belki bilmiyor olabilirsin ama Büro’nun üst düzeyinde tanıdığım çok kişi var. Çoğu bana borçlu. Hemen onlarla iletişime geçeceğim. Bu işi adam gibi yapacak birine ihtiyacım var.”
Riley şaşkın bir şekilde öylece oturup kaldı. Ne diyeceğini bilmiyordu. Bu adam gerçekten bir hayal dünyasında mı yaşıyordu?
Senatör ayağa kalktı.
“Seni uğurlayacak birini göndereceğim Ajan Paige.” dedi. “Üzgünüm ama seninle anlaşamadık.”
Senatör Newbrough odadan çıkıp Riley'i yalnız bıraktı. Riley'in şaşkınlıktan ağzı açık kalmıştı. Adam bildiğin narsistin önde gideniydi, tamam ama daha da fazlası vardı. Bunu hissetmişti.
Senatör'ün sakladığı bir şeyler vardı.
Ve ne pahasına olursa olsun Riley bunu öğrenecekti.
Bölüm 10
Riley'in gözüne ilk takılan şey, oyuncak bebekti—Daggett'in yakınlarında o ağaçta bulduğu, aynı duruşa sahip çıplak bebeğin tıpatıp aynısı. Bir an, o bebeği, etrafında yüksek teknoloji ekipmanların bulunduğu FBI adli tıp laboratuvarında öylece oturuyor vaziyette görmek Riley'i şaşırtmıştı. Hiç oraya ait görünmüyordu—sanki çok eskiden kalma küçük ve rahatsız edici bir türbe misali duruyordu.
Şimdi bu bebek, plastik bir poşet içinde korumaya alınmış başka bir delildi. Kendi emriyle bir ekibin olay yerinden bu bebeği alıp getirdiğini biliyordu. Ama yine de, çok rahatsız edici bir görüntüydü.
Özel Ajan Meredith selam vermek için yaklaştı.
“Uzun zaman oldu, Ajan Paige.” dedi sıcak bir ifadeyle. “Tekrar hoşgeldin!”
“Geri dönmek güzel efendim!” dedi Riley.
Bill ve laboratuvar teknisyeninin oturduğu masaya doğru yöneldiler. İçinde bulunduğu şüphe ve belirsizliklerin ardından tekrar Meredith'i görmek gerçekten çok iyi gelmişti. Onun hırçın ve mantıklı tutumunu seviyordu. Ayrıca, her zaman Riley'e karşı saygılı ve düşünceli davranıyordu.
“Senatör'le işler nasıl gitti?” diye sordu Meredith.
“Çok iyi değil efendim.” diye cevap verdi.
Riley, patronunun yüzünde ani bir hoşnutsuzluğun belirdiğini fark etti.
“Sence bize sıkıntı çıkarır mı?”
“Büyük olasılıkla… Özür dilerim efendim.”
Meredith, anlayışlı bir şekilde başını salladı.
“Senin hatan olmadığına eminim.” dedi.
Riley, Meredith'in neler yaşandığını hemen hemen tahmin ettiğini hissetti. Senatör Newbrough, diğer siyasetçiler gibi, tam bir narsist siyasetçi gibi davranmıştı. Muhtemelen, Meredith de bu tavra aşinaydı.
Flores hızlı bir şekilde bilgisayara bir şeyler girdi ve hemen ardından, laboratuvarda bulunan dev ekranlarda tüyler ürpertici fotoğraflar, resmi rapor ve haber makaleleri belirdi.
“Biraz araştırma yaptık ve sonucunda, sen haklı çıktın Ajan Paige.” dedi Flores. “Aynı katil, çok daha önce de iş başındaymış; Daggett vakasından çok daha önce…”
Riley, Bill'in tüm bunları duymaktan hoşnut olduğunu gördü. Riley de bir an için kendini aklanmış gibi hissetti. Kendine olan inancı geri dönüyor gibiydi.
Ama hemen, bu ruh hali bozuldu. Başka bir kadın daha korkunç bir şekilde ölmüştü. Bu sevinecek bir şey değildi. Aslında, haklı çıkmış olmamayı tercih ederdi.
Neden ben de arada bir haklı olmanın keyfini çıkaramıyorum? diye geçirdi içinden.
Dev ekranda, büyük ve detaylı bir Virjinya haritası belirdi. Ardından harita, sadece kuzey kısmı gösterecek şekilde daraltıldı. Flores, Maryland sınırının yakınlarda yüksek bir yeri haritada işaretledi.
“İlk kurbanın adı, Margaret Geraty. 36 altı yaşında…” dedi Flores. “Cesedi, Belding'in yaklaşık 20 km dışında bir arsada terk edilmiş vaziyette bulundu. Yaklaşık 2 yıl önce, 25 Haziran'da öldürülmüş. Bu ceset için FBI çağrılmamış. Yerel polis davayı öylece kapatmışlar.”
Riley, Flores'un diğer monitörde açtığı resimlere dikkatle baktı. Katil, cesede şekil vermeye çalışmamıştı; bu kesindi. Öylece, acele içinde cesedi arsaya terk edip gitmişti.
“İki yıl önce…” dedi düşünürken. Bir yanı, katilin bu kadar uzun bir süredir bu cinayetleri işlediğine şaşırmıştı. Ama diğer yanı, böyle hasta ruhlu katillerin yıllarca aynı şeyi tekrarlayabileceklerini çok iyi biliyordu. Esrarengiz derecede sabırlı olabiliyorlardı.
Fotoğrafları inceledi.
“O zaman oldukça acemi olduğu ortada.” dedi.
“Evet.” dedi Flores. “Şurada bir peruk var. Ayrıca, saçlar da kısa bir şekilde kesilmiş. Ama gül bırakmamış. Yine de, kurbanını pembe bir kurdele ile boğmuş.”
“Etrafı kurgulama konusunda acele etmiş.” dedi Riley. “Yaşadığı gerginlik, ona galip gelmiş. İlk cinayeti olduğundan kendine güveni pek yokmuş. Eileen Rogers vakasında biraz daha kendini geliştirmişti ama esas vuruşunu Reba Frye'ı öldürdüğünde yaptı.”
O anda, aklına sormak istediği bir şey geldi:
“Kurbanlar arasında hiç bağlantı bulabildiniz