Автор

Все книги издательства Автор


    HUYSUZ, SAKAR VE YALNIZ BAY KUS’UN LETARGO’DAKI ANILARI

    AYDIN ALMILA

    Baykuş Bay Kuş, diğer baykuşlardan biraz farklı. Pek öyle cesur ve becerikli biri değil. Aslında çok sakar ve korkak. Arkadaş canlısı da sayılmaz, hatta oldukça huysuz ve yalnız. Üstelik tüylerinin rengi de diğer baykuşlar gibi gri, siyah, beyaz ya da alacalı değil. Koyu pembe. Boya kutusunu devirip altında kaldığından beri. Letargo Doğal Yaşam Parkı’nda görkemli bir ağaçta yaşıyor. Günlerini, dalına yığdığı en leziz pizza tadındaki yemleri atıştırarak ge-çiriyor. Parkta yaşayanlarla, özellikle havalı papağan Roni’yle ve çığırtkan maymun Arno’yla hiç geçinemiyor. Onlar yetmezmiş gibi bir de başına dert olan bilgiç baykuş Sapientone’yle uğraşıyor. Çok yem yemekten fenalık geçirmek, tavus kuşunun üstüne düşmek, yem deposunu talan ederken yakalanmak, timsahın ağzından son anda kurtulmak ve elbette veterineri gagalayıp Roni’nin tüylerini yolmak onun için sıradan olaylar. En çok sevdiği şey ise çocuklar. Sevimli, sorumluluk sahibi, akıllı ve uslu çocuklar… Tünediği ağacın önünden geçen her çocuğun onu çok sevimli bulmasını bekliyor. Hem de çok uzun zamandır bekliyor… Bir baykuşun başına gelebilecek en inanılmaz ve komik olayları okumaya hazır mısınız? Ancak okurken bir şeyi unutmayın! O sıra-dan bir baykuş değil, o Bay Kuş.

    HUYSUZ, SAKAR VE YALNIZ BAY KUS’UN ISOLA’DAKI ANILARI

    AYDIN ALMILA

    Baykuş Bay Kuş, diğer baykuşlardan biraz farklı. Pek öyle cesur ve becerikli biri değil. Aslında çok sakar ve korkak. Arkadaş canlsı da sayılmaz, hatta oldukça huysuz ve yalnız. Üstelik tüylerinin rengi de diğer baykuşlar gibi gri, siyah, beyaz ya da alacalı değil. Koyu pembe. Boya kutusunu devirip altında kaldığından beri. Monello İlkokulunun yan bahçesindeki görkemli bir ağaçta yaşıyor. Günlerini birbirinden haylaz çocukları izleyerek ve leziz yemlerin hayalini kurarak geçiriyor. Vız vız arıların saldırısına uğramak, tatsız brokoli çorbasını boylamak, sevimli bir çocuk tarafından kaçırılmak ve elbette Roni'nin tüylerini yolmak onun için sıradan olaylar. En çok sevdiği şey ise çocuklar. Sevimli, sorumluluk sahibi, akıllı ve uslu çocuklar… Okuldaki çocukların onu çok sevimli bulmasını bekliyor. Hem de çok uzun zamandır bekliyor… Bir baykuşun başına gelebilecek en inanılmaz ve komik olayları okumaya hazır mısınız? Ancak okurken bir şeyi unutmayın! O sıradan bir baykuş değil, o Bay Kuş.

    HUYSUZ, SAKAR VE YALNIZ BAY KUS’UN PIGRETTO’DAKI ANILARI

    AYDIN ALMILA

    Baykuş Bay Kuş, diğer baykuşlardan biraz farklı. Pek öyle cesur ve becerikli biri değil. Aslında çok sakar ve korkak. Arkadaş canlısı da sayılmaz, hatta oldukça huysuz ve yalnız. Üstelik tüylerinin rengi de diğer baykuşlar gibi gri, siyah, beyaz ya da alacalı değil. Koyu pembe. Boya kutusunu devirip altında kaldığından beri. Pegretto Sağlıklı Ev Hayvanları Dükkânı’nın kuytu bir köşesinde yaşıyor. Günlerini, tünediği çubukta gizlice aşırdığı leziz yemlerden atıştırarak geçiriyor. Dükkânda yaşayanlara özellikle havalı papağan Ronu’yle hiç geçinemiyor. Veterineri gagalamak, tropikal balık akvaryumunu boylamak, dükkânı birbirine katmak ve Roni’nin tüylerini yolmak ise onun için sıradan olaylar. En çok sevdiği şey ise çocuklar. Sevimli, sorumluluk sahibi, akıllı ve uslu çocuklar… Tünediği ağacın önünden geçen her çocuğun onu çok sevimli bulmasını bekliyor. Hem de çok uzun zamandır bekliyor… Bir baykuşun başına gelebilecek en inanılmaz ve komik olayları okumaya hazır mısınız? Ancak okurken bir şeyi unutmayın! O sıradan bir baykuş değil, o Bay Kuş.

    ZIHNIMIN SIFRELERI

    ARZU SAVAS

    Ders çalışmayı hiç olmadığı kadar renkli ve eğlenceli hâle getirecek benzersiz bir öykü! Bitmek bilmeyen ödevler, sınavlar, projeler; yetişmeye çalıştığı- nız kurslar, etkinlikler… Siz de bazen yoruluyorsunuz hatta bıkıp ne yapacağınızı şaşırıyorsunuz değil mi? Oyuna, spora, ailenize, arkadaşlarınıza, kendinize daha fazla zaman ayırmak istiyorsunuz ama olmuyor mu? Daha az ders çalışıp daha yüksek not almak istemez misiniz? Ödevlerinizi, projelerinizi kısa zamanda hazırlayabilirsiniz. Ailenizle, arkadaşlarınızla daha uzun süre bir arada olabilirsiniz. Oyuna, spora zaman kalabilir. En önemlisi de daha az çalışıp kolay öğrenebilir ve yüksek notlar alabilirsiniz. Zihin haritalarıyla hepsi mümkün! Zihin haritalarınızı çizmenin şifreleri, Zihnimin Şifreler'nde! Arzu Savaş öğrenciler, öğretmenler, anneler, babalar ve ihtiyacı olan herkes için zihin haritalarının rehberliğinde, gerçek bir öyküyle karşınızda!

    ERICA'NIN AYNALARI

    AMELLIA RITA

    Kadın, burnunu cama dayamış dışarı bakarken, kendisini izleyen ve dinleyenlerin farkında bile değildi. Onların kendi aralarında neler fısıldaştıklarını duyamıyordu. Ne kadar farklı, tuhaf ve ürkütücü olduklarını göremiyordu. Oysa köşelerine gizlenenler kadının hayallerini görebiliyor, düşüncelerini okuyabiliyorlardı. Söylediklerinin yanı sıra henüz söylemediklerini de işitebiliyorlardı… Erica'nın Aynaları; bizi, insan zihninin derinliklerini keşfetmemizi sağlayacak gizemli bir yolculuğa çıkarıyor. Roman, akıcı diliyle çocukluğumuza da dokunurken masum zamanlarımızda yaşadıklarımızın hayatımıza etkilerini gözler önüne seriyor.

    SEMBOL AVCILARI

    ALPER KARAAGAÇ

    Yaz tatili gelip de ülkenin dört bir yanına dağılmadan önce son oyunlarını oynamak isteyen beş çocuğun hayatı, depoya kaçan sarı bir top ile tamamen değişir. Depoda gördükleri antika telefon, sadece sıradan bir telefon mudur? Ya o ağır, üzerinde birbirinden farklı semboller olan kasa?.. Acaba beş arkadaş içinde ne olduğunu öğrenebilmek için şifreyi çözüp gerekli sembollere ulaşabilecekler midir? Cesaretlerinin sınandığı sürprizlerle karşılaşan beşli, kendilerini bekleyen tehlikelerden kurtulmanın yollarını ararken akıllarına dahi gelmeyen nefes nefese serüvenler yaşarlar. Peki, sen de şimdi bu serüvenlere ortak olmaya hazır mısın? Şimdi mi dedik? Belki de yanılıyoruz. Belki de pek çok şey zamanın ötesinde veya gerisinde ya da şimdi yaşanabiliyordur!

    BIR TATLI SU CUMHURIYETÇISI-2023-1938 VE ONUN GEÇMISE YOLCULUGU

    ALPER KARAAGAÇ

    Okuyacağınız bu kitabın kahramanı Tufan, ben değilim. Hatta doğrudan tanıdığım birisi bile değil, benim bir arkadaşımın arkadaşı. Sadece bir kere karşılaştım kendisiyle. Bana anlattığına göre Tufan, cumhuriyetçi kimliğini uzun yıllar boyunca klavye başında sergilemiş ve hatta sosyal medyaya koyduğu gönderi ve hikâyeleriyle kendisinin bir halk kahramanı olarak anılmasına ramak kalmış. Hatta sadece siyasi meselelerle değil, ülkemizin yaşadığı diğer sosyal sorunlarla da hep sosyal medyadaki hikâyeleri aracılığıyla yaptığı protesto eylemleriyle başa çıkmış! Bunların hepsini bana Kadıköy'de, anason kokan bir yemek masasında anlattı. Ama Tufan'ı bir görseniz… O ne büyük cumhuriyetçi! O nasıl bir Atatürk sevgisi! … Ama dediğim gibi, Tufan ben değilim. Tufan sen de değilsin. Tufan bizim bir arkadaşımızın arkadaşı!

    ARKADASIM MUSTAFA

    ALPER KARAAGAÇ

    Arkadaşım Mustafa yakından tanıdığımız, içselleştirdiğimiz, tıpkı bir önder gibi çözümler üreten ve tıpkı bir önder gibi aramızda dolaşan çocuk Mustafa'nın öykülerinden oluşuyor. Bize hem geçmişten sesleniyor hem şimdiden. Şartlar ne olursa olsun çözüm üretmekten, paylaşmaktan, hayvan, doğa ve kitap sevgisinden vazgeçmeyen bir çocuğun ve yakın arkadaşlarının hepimize ilham olabilecek yedi öyküsünü çok seveceğinizi umuyoruz. Alper Karaağaç ilhamını o mavi gözlü devden, çocuktan, arkadaşlıktan, hayvan sevgisinden ve yarınlardan alan öyküleriyle çocuk edebiyatına yeni bir soluk getiriyor.

    ZAMANSIZ SEHRIN ÇOCUKLARI

    AYDIN ALMILA

    İSTANBUL'UN ZENGİN GEÇMİŞİ ÜÇ YAZARIN KALEMİNDE HAYAT BULUYOR. ZAMANSIZ ŞEHRİN ÇOCUKLARI ÜÇ FARKLI İSTANBUL İLE OKURLARI BULUŞTURUYOR. Kimliklerinin inşasında yaşadıkları semtin ve dönemin çocuklar üzerindeki etkisi… Dayanışma ve birliğin somut ve soyut kültürel mirasla ilişkisi… Geçmişin, bugün ve gelecekle ilgisi… Üç çocuk üç çocukluk… Marcus, Agâh, Defne birbirlerinden farklı yüzyıllarda ama aynı şehirde, hatta aynı semtte yaşamış, aynı sokaklarda yürüyüp aynı mekânlardan geçmiş ve üç ayrı yazarın kaleminde hayat bulmuş üç çocuk. Bu üç ayrı dönemin, birbirlerine görünmez bağlarla bağlı çocukları arkadaşlarıyla ve kardeşleriyle birlikte 4. yüzyıldan günümüze, Konstantinopolis'ten İstanbul'a, Kiklobion Burnu'ndan Zeytinburnu'na uzanan heyecan verici maceraların da başkahramanları. Bizans Dönemi'nde yaşayan ve mozaik ustası olma hayalleri kuran Marcus; Osmanlı Dönemi'nde yaşayan ve sorularına Mevlevihane'de yanıt arayan Agâh; 2023 Türkiye'sinde yaşayan ve Minecraft'ta İstanbul'u inşa eden Defne… Mozaikler, semboller, mühürler, elementler, arkadaşlıklar, sonsuza kadar süren gizemli bağlar… Değişip giden mekânlarda, akıp giden zamanda yaşayan zamansız bir şehrin çocukları…

    SON KOLEKSIYONCU

    AYDIN ALMILA

    Kitapların bir tür gücü vardır; bir kez eline alan onlardan asla vazgeçemez. Dünya büyük değişime uğramış, yapay zekânın hâkim olduğu yeni bir düzen kurulmuştu. Yaşamak, hayatta kalma mücadelesinden öteye geçmiyordu. Bilgilenmek kavramı artık yoktu. Kitaplar ise uzun zaman önce unutulmuştu. Kendilerine Kitap Koleksiyoncusu diyen bir grup, kitapların yeryüzünden silinmemesi için uğraşmışsa da zamanla onlar da yok olup gitmişti. Geriye bir tek Son Koleksiyoncu kalmıştı. Muhbirlerden uzakta, yaşadığı adada kitapları saklayıp korumakla yükümlüydü. Ta ki kitapların tehlikede olduğunu anlayıncaya kadar… Artık saklamaktan daha fazlasını yapmak zorundaydı. Önceden kararlaştırılan bir planı uygulayarak adadan ana karaya üç kitap gönderdi. O üç kitap, üç ayrı çocuğun eline geçti. Çocuklar, daha önce hiç karşılaşmadıkları bu “nesneleri” gizlice okumaya başladıklarında, aslında ne tür büyük sırları açığa çıkaracaklarından habersizdiler. Üstelik böylece sadece kendi geleceklerini değil, dünyanın geleceğini değiştireceklerinden de… Ve kitaplar için tehlikeye atılırken, bir an bile tereddüt etmediler