"Başında generallerin olduğu bir Büyük Ülke, o büyük ülkenin içinde etrafı dağlarla çevrili, kaderi göçlere, sürgünlere yazgılı, açlık ve sefaletin kol gezdiği, var olma mücadelelerini ağıt ve stranlarla ifade eden bir halkın yurt edindiği, adıyla müsemma Dağlar Ülkesi. Mehmed Uzun, Aşk Gibi Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık'ta okuru daha baştan romana bir taraf olarak dahil ediyor. Kitabın ilk sayfasında sonunun verilmesine rağmen, her sayfada hikâyenin değişmesine dair umudu canlı tutarak hem yaşatıyor hem de adeta yeniden yazdırıyor. Hainle kahramanın, ölümle yaşamın, karanlık ile aydınlığın Dağlar Ülkesi'nde çarpıştığı destansı bir anlatı…"