"Bir devrimin fitilini yakmaya hevesli, haris felsefe öğrencisi Rosenthal, devrimci saiklerle yola çıkan dört genci hem budalaca hem de ölümcül bir komplonun içine çeker. Bütünlüklü bir programdan yoksun, küçük burjuva karakterli bu «„bağımsız“» yolun çıkışsızlığı daha başından belliyken, kendisi de örgütlü bir komünist olan Paul Nizan, gençliğin özgürlük arayışının, topluma ve kendisine karşı isyanının toplumsal gerçeklerle buluşmadığı ve ideolojik bir bilinçle yoğrulmadığı müddetçe nasıl sorumsuz sonuçlar doğurabileceğini derin bir içgörü ve deneyimden faydalanarak ortaya koyar. Jean-Paul Sartre'ın, kalemini bir silah gibi kullandığını söylediği Nizan'ın başyapıtı olarak değerlendirilen Komplo, adım adım yozlaşıp fosilleşen idealist düşünceler, varoluş, ahlak, erdem, gençlik, kadınlar ve pek tabii erkekler, hasmane ilişkiler, zaaf ve entrikaları derinlemesine sorgulayan bir tereke…"