"Bin yıllık bir çınarı olsaydı Ankara'nın.. Ankara Kalesi'nin yakınındaki parkın ortasında salınırken, kendisini görenler, gölgesinde oturanlar ve çevresinde oynayanlar arasında en çok Arda'yı seviyordu. Arda gibi diğer çocuklar da ona Çınar Dede diyorlardı. Ama o bir tek Arda ile konuşuyor, onun yoksunluklarını ve sevinçlerini paylaşıyordu. O gün Çınar Dede'nin birinci doğum günüydü. Onun en yakın arkadaşı olan Kale, Çınar Dede'ye ve Arda'ya bir sürpriz hazırlamıştı. Bu, görsel bir şölen olduğu kadar, insanlık tarihini, atalarımızı ve belki de aramızdan birilerini de anlatan bir gösteriydi. Ama bu gösterinin bir özelliği vardı. Onu ancak insanlığa, doğaya ve dostluğa inanlar görebiliyorlardı.."