"Haris, ailesiyle beraber Belçika’da yaşayan binlerce gurbetçi çocuktan biridir. Hayatındaki olumsuzlukları çocukluğunun vurdumduymazlığı unutmak, yolunda gitmeyen her şeyden böylece sıyrılmak istemektedir. Hem ülkesine hemde kendisine yabancıdır. Tekbaşına, korunaksız, hırçın… En çok yakındığıysa «„anlaşılamamak“»tır. Tüm kızgınlıklarının, sergilemek isteyip de bir türlü beceremediği «„iyi çocuk davranışlarının“» ve yapamadığı her şeyin hıncını çevresindekilerden, kendisini sevenlerden almaktadır. Beni Kimse Anlamıyor, belli bir süreç içinde anlaşılan, sevginin hayatın içindeki yerini ve değerini zamanla anlayan Haris’in öyküsünü anlatıyor. … ve hayata anlam kazandıran en güzel duygunun sevgi olduğunu…"