Название | Benim Adım Koca |
---|---|
Автор произведения | Berdibek Sokpakbayev |
Жанр | |
Серия | |
Издательство | |
Год выпуска | 0 |
isbn | 978-625-6853-40-9 |
Benim Adım Koca
Türk Dünyası’nın can balalarına…
Takdim
Bağımsızlığının 27. yılında Kazakistan Cumhuriyeti, Türk Dünyası’nın incisi olarak her alanda belirlediği kalkınma stratejileri doğrultusunda her geçen gün biraz daha gelişiyor. Kazakistan, bir yandan çağdaş dünyaya ayak uydururken, öte yandan millî ve manevî değerlerine sahip çıkarak “Ebedî El” mefkûresini gerçekleştirme yolunda adım adım ilerliyor. Bu yolda ilerlerken, kültür ve sanat, özellikle de bu alanın temel taşı olan edebiyat en çok önem verilen alanlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu doğrultuda edebiyatın imkânlarından faydalanarak millî duygu ve düşünce ufkunu genişletmek millî amaçlarımız arasında geliyor. İki ülkenin edebî ilişkilerine katkı sağlayan bir çalışma da Kazak edebiyatının tanınmış yazarlarından biri olan Gabit Müsirepov’un Ulpan adlı ünlü romanının Türkiye Türkçesine kazandırılmış olmasıdır.
Diplomatik ilişkilerin 26. Yılında, Türkiye ve Kazakistan arasındaki siyasî gelişmeye bağlı olarak kültürel ilişkiler de hızla gelişmekte. Kültürel ilişkiler kapsamında edebî ilişkiler çok özel bir yere sahip. İki halkın önemli edebiyatçılarıyla ilgili karşılıklı olarak yapılan toplantılar ve karşılıklı eser basımı edebî ilişkilerin gelişmesine büyük katkı sağlamakta. Özellikle son birkaç yıl içinde gerek Kazak edebiyatının abidevî şahsiyetlerinin eserlerinin Türkiye Türkçesine kazandırılması, gerekse Türk edebiyatından eserlerin Kazakçaya çevrilmesi Türkiye ve Kazakistan arasındaki edebî, kültürel ve beşeri alanlarındaki ilişkilerin gelişmesini hızlandırdı.
Elbette iki ülke arasında tesis edilen sağlam siyasî ilişkiler son derece önemlidir ancak, edebiyat aracılığıyla iki ülke halkının birbirini daha yakından tanıyarak edebiyatın dostluk ve kardeşlik zemini üzerinde kurduğu ilişkiler, hiç şüphe yok ki, en güçlü ve kopmaz bağlardır. Bu anlayışla Kazakistan Ankara Büyükelçiliği olarak diğer bütün alanlardaki gelişmeleri olduğu gibi, edebî alandaki faaliyetleri de desteklemeyi halkımıza ve devletimize karşı millî bir sorumluluk olarak görüyoruz.
Bu anlayış içerisinde, iki ülkenin edebî ilişkilerine katkı sağlayan bir çalışma da Kazak çocuk edebiyatının tanınmış yazarı Berdibek Sokpakbayev’in Benim Adım Koca adlı eserinin Türkiye Türkçesine kazandırılmasıdır. Türkiye’de şu ana kadar Kazak çocuk edebiyatına dair herhangi bir eser yayımlanmamıştır. Bu bakımdan Benim Adım Koca çevirisi, Türkiye’de Kazak çocuk edebiyatı çalışmaları açısından bir ilk olma özelliği taşımaktadır. Bu çevirinin Türkiye’de bundan sonra yapılacak olan Kazak çocuk edebiyatı çalışmalarına bir kapı aralayacağını umuyorum.
Bu sene Kazakistan halkı birçok ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşları barındıran, bölgesel sorunların çözülmesine katkı sağlayan ve dünya barışı ile diyaloğun merkezi haline gelen Astana’nın 20. Yıldönümünü kutlamaktadır. Bu anlamlı dönemde Benim Adım Koca eserinin Türkiye’de yayınlanması tarihi bir olaydır.
Söz konusu eser Sovyetler Birliği döneminde 65 dilde yayınlanarak dönemin en başarılı çocuk romanı olarak kayda girmiştir. Hatta bu eser filmleştirilerek Fransa’da Cannes Festivalinde ödül kazanmıştır. Gerçekten bu, büyük ve usta yazar Berdibek Sokpakbayev’in büyük bir başarısıdır.
Bu vesileyle, Kazak çocuk edebiyatının tanınmış yazarı Berdibek Sokpakbayev’in edebî yaratıcılığını tanıtan Benim Adım Koca romanını Türkiye Türkçesine çevirerek kökleri bir olan Türk-Kazak halkının edebî ilişkilerinin gelişmesine katkı sağlayan Dr. Cemile Kınacı’yı ve eseri redakte eden değerli yazar Ataman Kalebozan’ı gönülden kutluyorum.
Kitabın yayınlanmasına destek veren, ülkelerimiz arasındaki dostluk ve kardeşlik ilişkilerinin gelişmesine değerli katkı sağlayan Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak’a ve Avrasya Yazarlar Birliği Başkanı Yakup Ömeroğlu’na milletimiz ve devletimiz adına şükran duygularımı arz ediyorum. Romanın Türk okuyucu tarafından beğeniyle okunmasını temenni ediyorum.
Takdim
Mirasçısı olduğumuz Türk kültürünün inşasına katkı sunmak bizler için en az şehirleri imar etmek ve halkı memnun etmek kadar önemli bir görevdir. Tarih boyunca ayak bastığımız Orta Asya, Anadolu, Balkanlar ve daha nice bölgeyi kapsayan ve adına gönül coğrafyamız dediğimiz bu büyük havzada oluşan kültürel varlığımız bizim en büyük hazinemizdir. Bu anlayışla Keçiören Belediyesi olarak diğer belediye faaliyetlerimizin yanı sıra kültürel faaliyetlere de her zaman önem verdik, vermeye de devam ediyoruz. Düzenlediğimiz ve desteklediğimiz faaliyetlerin önemli bir bölümünü kültürel faaliyetlerimiz teşkil ediyor. Belediye olarak bu büyük havzanın en önemli kolu olan Türk Dünyası ile ilgili faaliyetlere daima sıcak bakıyor ve büyük bir samimiyetle destekliyoruz.
Belediyemiz, özellikle Türkiye-Kazakistan kültürel ilişkilerinin gelişmesini önemsemekte ve her zaman bu doğrultuda pek çok faaliyete gönülden katkı sunmaktadır. Kazakistan ile birlikte yürüttüğümüz faaliyetlerde Kazak kardeşlerimize gönülden destek verirken onların bize karşı olan yürekten desteğini de her zaman hissediyoruz. Özellikle son birkaç yıl içinde Keçiören Belediyesi olarak Kazakistan’ın önemli şahsiyetlerinin Türkiye’de tanıtılmasına ve Türkiye-Kazakistan kültürel ilişkilerinin gelişmesine katkı sunmaktan büyük bir memnuniyet duyduk.
Kazakların ulu ozanı Süyinbay Aronulı, yine büyük Kazak ozanı Jambıl Jabayev ve kilometrelerce uzaktaki Kazak bozkırlarından sesini Anadolu’daki kardeşlerine duyurmayı başaran Mağcan Cumabay gibi Kazak kültür hayatının, Kazak edebiyatının abidevî şahsiyetleri ile ilgili toplantıların düzenlenmesinde ve bu değerli şahsiyetlerin Türkiye’de tanıtılmasında paydaş olmaktan onur duyduk. Belediye olarak Kazak halkının bu ölümsüz şahsiyetlerinin isimlerini belediyemiz sınırlarında yaşatmaktan da büyük bir mutluluk duyuyoruz. Bu kapsamda 2015 yılında ilk olarak Süyinbay Aronulı Parkı ve Anıtı açılışını gerçekleştirdik. Ulu Kazak ozanı Süyinbay’ın öğrencisi Jambıl’ı da unutmadık. Süyinbay Parkı’nın hemen yanındaki sokağa Jambıl Jabayev adını verdik. Ayrıca Kazakistan’daki Jambıl Belediyesi ile kardeş belediye olarak çeşitli faaliyetlerde bulunduk. Son olarak Alaş’ın unutulmaz şairi Mağcan Cuma-bay için Türkiye’deki ilk anıt da yine Keçiören’de dikildi. Böylece Kazak kültürel hayatının bu efsanevî isimleri, hem Keçiören’de hem de Türk halkının gönlünde bir yer buldu.
Bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da Keçiören Belediyesi olarak Türkiye-Kazakistan kültürel ilişkilerinin gelişmesine destek vermeye devam edeceğiz. Kültürel ilişkilerin önemli bir ayağını da bilindiği gibi edebî ilişkiler oluşturuyor. Bu kapsamda yapılan faaliyetleri de Keçiören Belediyesi olarak büyük bir memnuniyetle destekliyoruz. Bu faaliyetlerin son halkasını Kazak edebiyatının ve çocuk edebiyatının önemli bir temsilcisi olan Berdibek Sokpakbayev’in meşhur eseri Benim Adım Koca’nın Türkiye Türkçesine kazandırılması oluşturuyor. Benim Adım Koca adlı eserin Türk-Kazak edebî ilişkilerine katkı sağlayacağı ve iki ülkenin edebiyatları arasındaki ilişkinin gelişmesine vesile olacağı şüphesiz.
Büyük bir emekle eseri çevirip iki ülke arasındaki edebî ve kültürel ilişkinin gelişmesine katkı sağlayan Dr. Cemile Kınacı’yı kutluyorum. Kitabın yayımlanmasına destek veren Kazakistan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Sayın Abzal Saparbekulı’na, Avrasya Yazarlar Birliği Genel Başkanı ve Bengü Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Sayın Yakup Ömeroğlu’na, ayrıca kitabı yayına hazırlayan diplomat ve yazar Sayın Malik Otarbayev’e teşekkürlerimi sunuyorum. Türk-Kazak kültürel ilişkilerinin artarak devam etmesini içtenlikle diliyorum.
Takdim
Avrasya Yazarlar Birliği, kurulduğu ilk günden bu yana kardeş Kazakistan ile sıkı edebî ilişkiler geliştirdi. Kazakistan ile birlikte yürüttüğümüz faaliyetlerde hem biz Kazak kardeşlerimize gönülden destek verirken hem de Kazak kardeşlerimizin yürekten desteğini her zaman gördük ve görmeye devam ediyoruz.
Avrasya