Memduh Şevket Esendal, yaşamı boyunca yer tuttuğu önemli ve kıdemli mevkilere tezat oluşturacak tarzda hikâyeler kaleme almıştır. Kendine has üslubu ve kelimeleriyle sıradan insanların sıradan öykülerini yazmayı kendine misyon edinen Esendal, bu özelliğiyle her zaman halka yakın durmuştur. Mutlu Bir Son, Esendal’ın belli bir süre okuyucuya ulaşamayan öykülerini bir araya getirmesi bakımından önemli bir eserdir. İçindeki birçok hikâye, Esendal’ın özellikle aile temasını nasıl işlediğini açıkça göstermektedir. Aile içindeki sağlıklı veya sağlıksız ilişkiler, maddi zorluklar, evlilikteki hassas dengeler gibi türlü ailevi meselelerden dem vuran Esendal, bu hikâyelerde çekirdek aileye olan bakışını da yansıtmaktadır. «Sen çalış, git o büyük yerlerde otur, yaşa; iste, isteyen adamın yapacağının ucu bucağı yoktur. Ben daha çoğunu istemeyi bilmiyordum. Sen isterken hiçbir şeyi kendine büyük görme.»