Hayy Kitap

Все книги издательства Hayy Kitap


    Kursak Kramplari

    Cihan Aldik

    “Kursağımda bir kramp var biliyor musun? Çıkıp gitmeye mi çalışıyor benden yoksa yutkunup yok mu saysam bilemiyorum.” “Bırak kalsın orada. Ne zaman kaptırsan kendini dünyanın heyulasına, aklına gelir, duraksarsın. Koru onu.” Kalbinde, senin bile bilmediğin nice hakikat, kalbinde hiç bilmediğin nice hakikat öylece durur. Umulur ki bir gün harekete geçer, biri, bir şey onu oradan söker ve vurur yukarı doğru, keskin, yakıcı, ağrılı bir kramp gibi, boğazından yukarı. Kaçmazsan, kurtulmaya çalışmazsan, inkâr etmezsen… O zaman hakikat diline gelir. Anlarsın… O zaman… Yakalandığın zaman…Göze aldığın zaman… Kalp ile anlayalım, kâfi gelir bize…

    Kalbin Aşk Vakti

    Vefa Önal

    Aşk bir elçidir, olup bitenden değil, olup bitmeyenden haber getirir.Başkalarıyla yaşamayı öğrenebiliyor da, kendisiyle yaşamayı bir türlü öğrenemiyor insan. Çünkü ilkinde hayatı tanımak, ikincisinde Allah’ı tanımak elzemdir.Oysa ‘perhizin’ yerini ‘diyet’, ‘eğlencenin’ yerini ‘şamata’, ‘neşenin’ yerini zemberekli ‘kahkaha’, ‘hüznün’ yerini ‘can sıkıntısı’, ‘kılıfın’ yerini ‘ambalaj’, ‘muhafazanın’ yerini ‘kullan at’, ‘ebedînin’ yerini ‘garanti’ , ‘şeffaflığın’ yerini ‘transparanlık’, ‘kulun’ yerini ‘ben’, ‘imanın’ yerini ‘bağımlılık’, ‘Tanrı’nın yerini ‘Star’ aldı.İbadet diye diye Allah hayattan ayırıldı. Oysa sokak da tapınak kadar kutsaldır. Oysa Allah’la insanın ilişkisinin asıl adı ‘ibadet’ değil, ‘hayat’tır. Şimdi hayatı ‘on’ üzerinden değil, ‘sıfırdan’ kurmak gerek.Mutlaka ama mutlaka çağrılıyorsun, kulak kabartmayı bil.

    Benim Güzel Hatalarim

    Mehmet Ali Kilinç

    Birini tek çare olarak görmek seni zayıf düşürür, çaresiz kılar. Kimseye ihtiyacın yok. Sen ahlaksız bir galibiyettense kaybetmeyi tercih ettiğinde güzelsin. Başkasının sonu mutlu biten masalında olmaktansa, gerekirse kendi masalının mutsuzu olup, göğsünü gere gere yalnızlığı yaşadığında güzelsin. Çünkü “Sen” sadece “Sen” olmayı başarabildiğinde güzelsin… Yaşanması gereken ne varsa yaşandı. Sevabıyla, günahıyla… Artık bulunduğun anın en saf, en temiz halindesin. Bırak aksın gözyaşların. Sen akıttığın damlalar kadar güçlüsün bu hayatta. Seni yaptıklarından dolayı suçlu gösterenler olursa, onları da sakın umursama. Çünkü sen hatalarınla güzelsin…

    Mutluluk Doktoru

    Dr. Ecz. Metin Uyar

    Ben, Mutluluk Doktorunuz Metin Uyar. Bana mutluluk kâşifi diyenler de var. Amacım mutluluğu keşfetmek ve yaymak! Mutlulukla ilgili sayısız yayın, makale, araştırma sonucu ve kitap okudum. Doktora tezim için 740 beyaz yaka ve mavi yaka çalışan ile görüşerek iyilik hali ile sağlık riskleri arasındaki ilişkiyi inceledim. İstanbul Medipol Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Anabilim Dalı Başkanı olarak, verdiğim derslerde, konuşmacı olarak katıldığım yurtiçi ve yurtdışındaki kongre ve sempozyumlarda gözlem yaptım, veri topladım, mutluluğun izini sürdüm. Sonuç olarak mutluluğa giden yolun evrensel formüllerini sizler için derledim. “Ama”lardan, “keşke”lerden uzaklaşıp “mutluluğa evet” diyenlerle unutulmayacak bir yolculuk yapmak için de bu kitabı yazdım. Kolay anlaşılır ve uygulanabilir reçetelerden oluşan “adım adım bir mutluluk kılavuzu” hazırladım.Mutluluğun kestirmesi yok. Mutsuz olmak için de tuzak çok. Mutluluk Doktoru bu tuzakları tek tek ortadan kaldıracak, kısırdöngünün zincirlerini kıracak.Mutlu olmak için mutsuz olmayı beklemeye gerek yok. Mutluluk için her daim yatırım yapmak en iyisi. Mutluluk Doktoru bu yatırımı nasıl yapabileceğinize yönelik en güvenilir rehberiniz olacak.Mutluluk düzeyi merdivenler gibidir. Anlık düşüşler yaşadığınızda bu kitabı açın ve mutluluk dozunuzu yükseltecek önerilerden yararlanın. Mutluluk Doktoru başınızı omzuna yasladığınızda modunuzu yükselten iyi bir arkadaş olarak her daim yanınızda yer alacak. Modern çağın beraberinde getirdiği sorunların panzehiri olacak, mutluluk piliniz azaldığında onu nasıl şarj edeceğinize yönelik ipuçları verecek.Mutluluk Doktoru, bakış açınızı mutluluk odaklı iyileştirecek ve dönüştürecek. 10 bölümde 100’ü aşkın mutluluk önerisi bulacağınız kitabın son bölümünde kişisel mutluluk analizinizi yaparak kendi mutluluk reçetenizi oluşturacaksınız. Reçetenizi hazırladıktan sonra kendi mutluluk sırrınızın şifresini çözmüş olacaksınız. O andan itibaren daha mutlu bir yaşamın kapılarını aralamak size kalacak. Şimdi kendinize sorun “Mutluluğa var mısın?”. Cevabınız evetse, “Hoş geldin mutluluk” demek için sayfaları çevirmeye başlayın.Dr. Ecz. Metin Uyar

    Frezya

    Ezgi Hasret Bodur

    Şimdi ne söyleyecek bir kelimen var ne de kendini ifade edebileceğin bir his. Yürüdüğünüz yollara dönüp bakıyorsun. Kaçmaktan vazgeçiyorsun. Kaçmak, tutsak olmak… Sessizce bulunduğun yere oturuyorsun. Belki de durduğun yer doğru durak. Bekliyorsun. Bir ışık beliriyor, elindeki biletin tam saati. Neden olmasın? Basamakları birer birer çıkıp koltuğuna oturuyorsun. Yeni bir yola giriyorsun ve o an hayatın içini bir umut sarıyor. Kaçtığın yolların sende bıraktığı izlere bakıp kocaman gülümsüyorsun.Dudakların, yeni bir merhabaya hazır olduğunu söylüyor artık. Merhaba… Kırılıp kaçmaya çalışan, içimizde saklı tüm umutlara merhaba…

    Hayat Her Gün Yeniden Başlar

    Osman İlhan

    Zor zamanlardan geçiyorsun. Yarın karanlık, göremiyorsun. Yine de bu keyifsiz, düşük bütçeli günlerde göğe uzanan hayaller besliyorsun. Ne güzel. Hayat zaten böyledir, boş ver. Sen sadece geçmişini al ve bize gel. Kapı açık. Yere iki minder atarız, bir de çay koyarız en demlisinden. Hem dolapta çokomel de var. Olmaz mı?

    Babalar Da Anlar

    Ayhan Yalçinkaya

    Babalar da anlar. Bunu söyleyebilen babalar artsın diye, Çocuğu karnında taşıyamadığı için erkekler oyun dışı kalmasın diye, Bütün bebekler en az anneleri kadar babalarını da hak ediyor diye, Babalar da bebeklerinin gözlerine gözlerini kilitleyip, dakikalarca beslenmesini hayran hayran izleyebilir diye, Erkekler de kalplerinde Rahmî bir odacık sahibidir diye, Hepsinden fazlası oğluna “seni hep çok sevdim, iyi bir baba olmak istedim” diye haykırabilen babalar var diye… Bu kitap, yüksek sesle bir kere daha haykırıyor: BABALAR DA ANLAR…

    Sağlam Kalp Sifir Stres

    Prof. Dr. Fatih Yalçin

    Stres, çağımızın en büyük problemlerinden! Bu problem, sağlığımızın dengesini bozuyor, özellikle kalbimizi yoruyor ve risk faktörlerini artırıyor. Ama pek çoğumuz kalp hastalıklarında stresin payını yeterince önemsemiyor. Kimimiz ilaçlara çok güveniyor, kimimiz ilaçların herkeste ve her koşulda aynı etkiyi göstereceğine inanıyor. Oysa araştırmalar, kalp hastalıklarının oluşum sürecinin ve ilaç tedavisinin fiziksel etkilerinin stres ile bire bir ilişkili olduğunu gösteriyor. Stres yalnızca kalp dokusunu değil birçok hastalığı da olumsuz etkiliyor. Duygusal veya fiziksel olsun, farklı stres uyarıları kalp ve damar sisteminde tahribat yaratıyor. Prof. Dr. Fatih Yalçın, dünyada literatüre girmiş birçok bilimsel yayını olan, Kardiyoloji ve Hipertansiyon Uzmanı bir hekim. Yalçın’ın 2009 yılında, International Journal of Cardiology’deyayınlanan Stressed Heart Morphology yani Stres Altında Kalp Yapısı tanımı tıp literatürüne geçti. Dünyada ilk kez hipertansif kalp hastalığının bölgesel geometrik ve fonksiyonel ilerleyişini gösteren çalışması ise ‘Fulbright Programı’ tarafından desteklendi ve Journal Applied Physiology dergisinde 2019 yılında yayınlandı. Prof. Yalçın, uzun yıllar içinde edindiği birikimini süzgeçten geçirerek Sağlam Kalp Sıfır Stres kitabında sizlerle paylaşıyor. Stresin kalp ve damar sistemini hangi mekanizmayla etkilediğini, neden-sonuç-risk ilişkisini ve alınması gereken önlemleri ele alıyor. Uzman bir hekim olarak nefes egzersizlerinin önemine dikkat çekiyor. Tıbbın gerçek ve olması gereken amacına, hastalıkların erken teşhisine, erken önlem ve tedavisine yönelik çalışmaları anlatıyor. Bu kitapta, profesyonel hekim gerektirmeyen, bireysel olarak yapılabilecek stres kontrolüne yönelik tavsiyeler sunuluyor. Sağlık problemi olanlar ve özellikle tedavi alanlar için ilave yarar sağlayabilecek pratik bir rehber niteliğinde.

    Zemheri Kadinlari

    Hamza Nuh Özer

    Geçidin çıkışında ferahlayamıyorum. Doğrudan dehşete giriyoruz. Korkunç bir manzara var. Her yer kan. Kan ve doku parçaları. Mücadele ve sürüklenmeden dolayı değil bu izler. Gelen geçenlerin ayaklarının altına bulaşmış, oradan da tüm zemine yayılmış sonra izlerin içinde donmuş. İlerledikçe izlerdeki kan oranı artıyor. Olay yerine yaklaşıyoruz. Kames sadece izleri birkaç kez kokluyor. Dilini değdirmeden devam ediyor. Bu köpek asla çiğ et yememiş. Kana karşı ilgisi yok. Böyle de olması gerekir diye düşünüyorum. Kanı cazip kılan içgüdülerin canlanmaması kolay değil etobur bir hayvan için. Ataları kurt ne de olsa. Bir kez kanın tadını alırsa öldürmekten başka çare kalmayacağını anlıyorum. Bir koyun sürüsü için hatta çoban için kan tadını bilen bir köpek, kurttan bile tehlikeli olabilir. Pirincin içindeki beyaz taş…

    Bir Yolculuktur Aşk

    Betül Ak Örnek

    “Seni kendime sakladım. Elimin değmediği ellerini ve dokunamadığım saçlarını usulca yüreğimin rafına kaldırdım. Yürüdüğüm yolların sana çıkması için değil, bir gün seninle birlikte yürümek için bekledim tüm duraklarda. Sevdiğin olmak için değil, seni seven olmak için adadım ömrümü. Koltuğun en rahat yerini, masanın başındaki sandalyeyi sana ayırdım. Sakallarını, gözlerini ve ellerini başka kimse görmesin diye gecenin karanlığıyla örttüm de hepsini kendime sakladım. Bu dünyadaki cennetimizi sonsuzluğa taşımak için ahretlik bir tutkuyla sevdim seni. Seni, kendime sakladım. Hangi yağmurda ıslanıp üşüdüysen, ısıtmak için seni, yüreğimin yangınını sensizlik çırasıyla ateşledim. Seni gönlüme yakıştırdım, niyet ettim sonsuza kadar kendimi sana saklamaya.”Günlük duyguların, geçici heveslerin, anlık iltifatların hüküm sürdüğü değil, ebedî güzelliklerin barındığı “biz” mabedine dönüşü anlatan çarpıcı bir aşk hikâyesi.Ömür denilen seyrüseferde kâinatın işaret ettiği mesajların ışığında kendini keşfetme arayışı ve tevafukların izinde bir hakikat yolculuğu…Canı yanacak diye korkan niyet etmeden dönsün yolundan.