Akıllı yaşama sanatı. Baltasar Gracián

Читать онлайн.
Название Akıllı yaşama sanatı
Автор произведения Baltasar Gracián
Жанр
Серия
Издательство
Год выпуска 0
isbn 978-625-8068-45-0



Скачать книгу

soğukkanlılığını kaybettirerek şöhretine gölge düşürmesin, üstünlüğünü göstermesine imkân sağlasın.

LIII Çalışkan ve Zeki Olun

      Gayret, zekânın yavaş yavaş düşünüp bulduğunu acilen gerçekleştirir. Telaş aptalların başarısızlığıdır; çünkü onlar can alıcı noktayı bilmezler ve işe hazırlıksız girişirler. Diğer yandan, akıllılar da harekete geçmeyi fazla erteledikleri için başarısızlığa uğrarlar; öngörü düşünüp taşınmayı gerektirir ve geciken eylem genellikle hızlı alınan kararları boşa çıkarır. Sürat iyi şansın annesidir. Yarına iş bırakmayan kişi, her zaman daha fazla yol kat eder. Festina lente6 krallara yakışır bir ilkedir.

LIV Diş Göstermeyi Bilin

      Bir tavşan bile ölü bir aslanın yelesini yolabilir. Cesaretin şakası olmaz. İlk gelene izin verirseniz, ikincisine de teslim olmak zorunda kalırsınız ve bu durum böyle sürüp gider. Hakkınızı en sonunda korumak, başında korumuş olmanızdan daha pahalıya mal olacaktır. Yürekteki cesaret fiziksel cesaretin ötesine geçer. Cesaret, gerekli anlarda kullanmak üzere kınında hazır bekletilen bir kılıç gibi olmalıdır. O sizin kalkanınızdır. Yürekteki korkaklık fiziksel korkaklıktan daha alçaltıcıdır. Birçok insan seçkin nitelikleri olmasına karşın, cesur bir yürekleri olmadığı için tatsız tuzsuz hayatlar yaşayıp, sonunda da miskinliklerini belgeleyen mezar taşlarına sahip olmuştur. Bilge doğa, balın tatlılığını ve iğnenin keskinliğini, arının bedeninde birleştirmiştir.

LV Bekleyin

      Beklemek, acele ve ihtirastan arınmış, sabırla bezenmiş, asil bir kalbin göstergesidir. Eğer başkalarının efendisi olmak istiyorsanız, önce kendinizin efendisi olun. Fırsatın merkezine ulaşmadan önce feleğin çemberinden geçmek zorundasınız. Akıllı bir ön hazırlık hedeflerinizi ve araçlarınızı olgunlaştırır. Zamanın koltuk değneği, Herkül’ün sihirli değneğinden daha etkilidir. Tanrı da insanı sopayla değil zamanla terbiye eder. “Zaman ve ben, herhangi iki şeye karşı koyabiliriz” diyen kişi büyük bir laf etmiştir. Talih de beklemeyi bileni büyük ödülle karşılayacaktır.

LVI Soğukkanlı Olun

      Soğukkanlılık ruhun kaygısız dakikliğinin ürünüdür. Bu canlılık ve uyanıklık sayesinde, hiçbir tehlike ve talihsizlik korkusu insanı ele geçiremez. Çoğu kişi sadece sonunda duvara toslayacağını düşünür; diğerleri ise hiçbir plan yapmadan amaçlarına ulaşırlar. En iyi performanslarını acil durumda sergileyen kişiler çelişkili karakter özelliklerine sahiptir. Onlar rastgele yaptıkları her işte başarılı olan, ancak üzerinde düşündükleri konularda başarısızlığa uğrayan canavarlara benzer. Bir şey onların başına ya hemen gelir ya da asla gelmez. Hız takdir kazanır, çünkü kayda değer bir kapasitenin, muhakeme ustalığının ve sağduyulu eylemlerin kanıtıdır.

LVII Yavaş ve Emin Adımlarla Ilerleyin

      Geç olsun da güç olmasın. Süratle yapılan süratle de yıkılabilir. Sonsuza dek yaşamak sonsuz bir hazırlık evresi gerektirir. Sadece mükemmellik işe yarar, sadece başarılar ayakta kalır. Derin bir zekâ ölümsüzlüğün tek temelidir. Değeri yüksek olanın fiyatı da yüksektir. En değerli madenler en ağır olanlardır.

LVIII Etrafınızdakilere Ayak Uydurun

      Yeteneğinizi herkesin önünde sergilemenize gerek yok. Gereğinden fazla güç harcamayın. Fazladan güç ya da bilgi harcanmasına izin vermeyin. Becerikli bir şahinci, sadece o anki sürek avına yetecek kadar kuş uçurur. Eğer bugün fazla gösteriş yaparsanız, yarına sergilenecek hiçbir şey kalmaz. Bir köşede, her zaman herkesin gözünü kamaştırabilecek bir yeniliğiniz olsun. Her gün yeni bir şeyler sunmak beklentileri canlı tutar ve kapasitenin sınırlarını gizlemeye yardımcı olur.

LIX Son Noktayı Iyi Koyun

      Eğer talihin evine zevk kapısından girerseniz, hüzün kapısından çıkmanız gerekir. Bunun tam tersi de geçerlidir. Bu nedenle sonunuzu düşünmek zorundasınız. Gösterişli bir giriştense, zarif bir çıkışı daha fazla önemsemelisiniz. Çok başarılı bir girişe rağmen, trajik bir sonla karşılaşmak şanssızların alameti farikası gibidir. Önemli olan –neredeyse herkese bahşedilen- girişteki bayağı alkışlar değil, çıkışta edinilen genel izlenimdir. Hayatta pek az kişinin yeniden sahneye çağrılma şansını hak ettiğine inanılır. Talih pek az kişiyi kapıya kadar uğurlar, yeni geleni her zaman sıcak karşılasa da, ayrılan ziyaretçiye genelde soğuk davranır.

LX Sağlam Muhakeme

      Bazıları doğuştan akıllıdır ve çalışmalarına bu doğal avantajla girişirler, ellerinde zaten önemli bir kazanımları vardır. Yaş ve tecrübeyle birlikte mantıkları da olgunlaşır ve böylece sağlam bir muhakeme gücüne sahip olurlar. Sağduyuyu zedeledikleri gerekçesiyle, değişken olan her şeyden nefret ederler. Özellikle de netliğin çok önemli olduğu devlet meselelerinde, söz konusu meselelerin önemi nedeniyle böyle bir tutum sergilerler. Bu adamlar, kılavuzlar ya da sürücü koltuğunda oturan adamlar olarak devlet yönetimi üzerinde söz sahibi olmayı hak ederler.

LXI Mükemmel Olanı Gölgede Bırakmak,

      mükemmeller arasında pek ender rastlanan bir niteliktir. Özü zaten seçkin olmayan birinden büyük bir adam çıkaramazsınız. Sıradan insanlar asla takdir kazanmazlar. Bazı seçkin makamlarda üstünlük kazanmak, insanı görgüsüz ayak takımından ayırır ve seçkinler arasına sokar. Küçük bir makamda seçkinlik kazanabilmek, küçükler arasında büyük olabilmektedir: Bu da daha fazla rahatlık, ama daha az başarı anlamına gelir. Büyük meselelerde üstün başarı kazanmak ise asil niteliklere sahip olmayı gerektirir, heyecan ve hayranlık uyandırarak, kişiye iyi niyetle yaklaşılmasını sağlar.

LXII Iyi Yardımcılar Kullanın

      Bazılarının zekası, kullandıkları yardımcıların bayağılıyla zedelenerek anlaşılmaz bir hal alır. Bu tehlikeli bir tatmin yöntemidir ve ölümcül bir cezayı beraberinde getirir. Bir rahibin üstünlüğü tanrısının büyüklüğünü asla gölgede bırakmaz. Bütün kahramanlıkların şanı ve töhmeti temel yaratıcıya geri döner. Şöhret sadece en iyilerle iş yapar. O, “bunun yardımcıları iyidir, şunun yardımcıları kötüdür” değil, “bu iyi bir ustaydı, şu kötü bir ustaydı,” der. Şöhretinizin ölümsüzlüğü konusunda onlara güvenmek zorunda olduğunuz için, yardımcılarınızı dikkatle seçin ve sınayın.

LXIII Bir Şeyin Ilk Örneği Olmak Üstünlüktür,

      aynı zamanda seçkin de olunabiliyorsa, bu iki kat iyidir. Oyuncuların ikisinin de eşit olduğu durumlarda ilk hamleyi yapan büyük bir avantaj kazanır. Eğer herhangi bir konuda ilk olabilselerdi, insanların birçoğu gerçek bir Anka Kuşu’na dönüşüp, yok oldukça kendi küllerinden yeniden doğabilirlerdi. Bir konuda ilk olmayı başaranlar şöhretin mirasçılarıdırlar; diğerleri ise, sadece evin küçük oğlunun payına düşeni elde edebilir. Onlar ne yaparlarsa yapsın, bir papağandan daha üstün olduklarını dünyaya kabul ettiremezler. Dâhilerin becerilerinden faydalanarak üstünlüğe ulaşan yeni yollar bulabilir, fakat bütün bu yol boyunca sağduyu da onlara eşlik edecektir. Girişimlerinin özgünlüğü, bilgelerin ismini kahramanların şeref listesine yazdırır. Bazı insanlar da küçük ve önemsiz konularda birinci olmayı, daha büyük atılımlarda ikinci olmaya tercih ederler.

LXIV Endişeden Kaçının

      Bu tür bir sağduyu kendi ödülünü kendisi getirir. Birçok şeyden kaçınmanızı sağlayabileceği için; rahatlığın, dolayısıyla da mutluluğun yardımcısıdır. Bir şeye yardımı dokunmadığı sürece, kötü haber vermekten ve size kötü haber verilmesinden kaçının. Bazı insanların kulakları yağcılığa karşı besledikleri zaafları yüzünden tıkanmıştır; diğerlerinin zihni ise tatsız skandallarla doludur. Bazıları Mitridat’ın7 zehirlenmeden yaşayamadığı gibi,



<p>6</p>

“Yavaşça acele et” kuralı. Yani asla koşuşturma, ama asla gevşek de davranma. (ç.n.)

<p>7</p>

Mitridat: M.Ö. 132-M.Ö. 63 yılları arasında yaşamış ve M.Ö. 120-M.Ö. 63 yılları arasında hüküm sürmüş Pontus kralı. Düşmanlarını zehirleyerek öldürmesiyle ve kendisinin zehirlenmesine engel olmak için, her gün giderek artan miktarda zehir içmesiyle tanınmıştır. (ç.n.)